Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam'da gerçekleşen 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının kapanışında konuştu.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:
Kazasız belasız şekilde tamamlanan LGS sınavına giren tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum. Rabbim evlatlarımıza emeklerinin karşılığını göstersin, aileleriyle birlikte hayırlı günlere kavuştursun.
AK Parti, istişare ile kurulmuş, bugüne kadar da her seviyede ve zeminde istişare kültürünü yaşatmış bir partidir. Bu kesintisiz istişareler hem parti hem kabine faaliyetlerinde en önemli yol göstericimiz olmuştur. Kendi aramızdaki istişareleri düzenli olarak sürdürürken en büyük istişareyi de milletimizle yapıyoruz. Güvenlik, dış politika, tarım, ekonomi gibi başlıklar altında bakanlarımızın yaptıkları sunumların arkadaşlarımız için bilgilendirici olduğuna inanıyorum. Parti yöneticilerimiz ve bakanlarımız kendi alanlarıyla ilgili sorulara verdikleri geniş çerçeveli cevaplarla toplantıya katkı sağladılar. Gerek oturumlarda gerekse soru cevap kısımlarda arkadaşlarımızın donanımları, motivasyonları ve kararlılıklarıyla 2023'e hazırlanmak olduklarını görmekten memnuniyet duydum. Biz de gerektiğinde kendi uhdemizdeki bilgileri siz değerli arkadaşlarımızla paylaştık.
BAZEN ÜSLUBUMUZU VE TAVRIMIZI SERTLEŞTİRMEK DURUMUNDA KALIYORUZ
Bizlerin doğrularla kapatmadığı her boşluğun birileri tarafından yalan ve iftiralarla doldurulduğunu biliyorsunuz. Ülkemizde söylenen her yalana inanmaya hazır bir kitle var. Bir kısmı ihanetten, bir kısmı cehaletten sürekli fitne ateşini körüklemektedir. Kendilerine ikbal devşirmeye kalkanlar belki her dönemde vardı hiçbir zaman bu kadar hırslı ve cüretkar değillerdi.
Şahsım, AK Parti ve kadrolarımız hakkında söylenen her yalana inanmaya hazır bir kitle var. Bir kısmı cehalet ve ihanetten sürekli fitne ateşini körüklemektedir. Bazen üslubumuzu ve tavrımızı sertleştirmek durumunda kalıyoruz. Nedeni ülkemize karşı mesuliyetlerimizi yerine getirme gayesidir. Bu sertliğin nedeni meydanı boş bulup önlerine gelen her şeyi yıkarak, karşılarına çıkan herkesi itip kakarak yol almaya çalışanlara eyvallah etmek bize yakışmaz.
ONURLU DURUŞUMUZU KORUYARAK SİYASETİMİZİ YAPACAĞIZ
Biz hangi bedelleri ödersek ödeyelim zalimin hasmı mazlumun hamisi olmayı sürdüreceğiz. Hiçbir vatandaşımıza kendini sahipsiz hissettirmeyecek, insanımızın hepsini her alanda refaha ve hizmetlere kavuşturmaya devam edeceğiz. Dışarda Suriye'den Irak'a, Karadeniz'den Akdeniz'e mazlumun olduğu her yerde onurlu duruşumuzu koruyarak siyasetimizi yapacağız.
Hak bildiğimiz yolda mücadeleden asla geri durmayacağız. Demokrasi ve kalkınma mücadelemizi, ülkemize eser kazandıracak milletimize hizmet edecek anlayışla hep daha ileriye taşıyacağız. Aslını inkar eden haramzadeler her gün bir başka kılığa bürünebilir, her gün başka dilde konuşabilir, kimse bizden böyle bir tavır üslup sergilememizi beklemesin. Bu fakir kendini bildi bileli böyledir. Değişmeyecek. Allah ömür, millet de yetki verdikçe yola da böyle devam edeceğiz. AK Parti kurulduğu günden beri bu ilkelerle yoluna çıkmıştır.
Önümüzdeki seçimlerde 6 milyonu aşkın evladımızın ilk defa sandık başına gideceğini düşündüğümüzde gençlerimize ulaşacak organizasyonların kanalların önemi kendiliğinden ortaya çıkacaktır. 3 tane şehidimiz oldu. Büyük bir heyecanla o geceyi geçirdik, sabah bu haberi alınca o zaman da gerçekten çok ama çok üzüldük. Rabbim ailelerine sabırlar versin.
'STATLARA SIĞMAYAN AK PARTİ GENÇLİĞİNE BAKIYORUZ'
Biz sosyal medyada troller vasıtasıyla oluşturtulan algılara bakmadık, bakmıyoruz. Statlara sığmayan AK Parti gençliğine bakıyoruz. İktidarımızda 20 yıla ulaşmamıza halka hizmet yolunda çalışmamıza borçluyuz. İnşallah daha uzun yıllar milletimizin emrinde olmayı sürdüreceğiz.
Geçtiğimiz 20 yılda dünyadaki büyük altyapı yatırımlarının yarısına bizim tek başına imza atmamız tesadüf olmasa gerek.Bugün Türkiye’nin dünyada potansiyelini en çok geliştiren ülke olarak öne çıkması AK Parti'nin 20 yılda oluşturduğu altyapı sayesindedir. Ülkemizin geldiği seviyeden duyulan hazımsızlık vardır. Dünyada her kim AK Parti ve Cumhur İttifakını kötülüyorsa aslında Türkiye’yi hedef alıyor demektir.
BİZ ASIL KAVGAMIZI ONLARIN AĞA BABALARINA KARŞI VERİYORUZ
Ülke içindeki aparatların tek yaptıkları ellerine tutuşturulan senaryolardaki rollerini oynamaktır. CHP'nin başındaki zat, onun kurduğu masaya oturanlar da altına gizlenenler de birer kukladan ibarettir. Biz asıl kavgamızı onların ağababalarına karşı veriyoruz. Üstelik bu kavga yeni bir kavga değildir. Cumhuriyet döneminde de bunlar boş durmamıştır. Ülkemizin dört bir yanında yaşadığımız sorunların köküne baktığımızda hep bu kadim kavganın izlerini görürüz.
‘BİZİM YOLUMUZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM YOLUDUR’
Çürük kabuklara sarılanların akıbeti 1919 Samsun'da başlayan süreçteki mandacı zihniyetin akıbetinden farklı olmayacaktır. Bizim yolumuz 'Ya İstiklal Ya Ölüm' yoludur. Bizim yöntemimiz bugün de hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh tüm vatandır ilkesidir. Bizim hayalimiz dün olduğu gibi bugün de milletiyle güçlü gözü hep geleceğe dönük olan Türkiye inşasıdır.
TÜRKİYE'YE ÇAĞ ATLATTIK
En zayıf, en bitkin zamanımızda nasıl bu anlayışla 7 düveli denize döktüysek bugün de aynı inanç ve iradeyle ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyonuna ulaştıracağız. K Parti ailesinin her bir ferdi bu şuur ve heyecanla yoluna devam etmektedir. Siyaset hayatları boyunca ülkenin hayrına yaptıkları tek bir iş olmayanın bu hissiyatı anlamasını beklemeyiz.
Türkiye geçmişte takoz, istismar siyasetinden çok çekti. Milletimizin bu tür kavgalar yüzünden ödediği bedellerin telafisi için 20 yıldır gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye'ye çağ atlattığımızı söylüyoruz.
HİÇ ENDİŞE ETMEYİN BUNU DA BAŞARACAĞIZ
Demokrasi ve kalkınma mücadelesi 85 milyonun hayatını olumlu yönde geliştirmiştir. Bunları muhalefet adına karşımıza dikilen kifayetsiz muhterislere rağmen başardık. Onlara rağmen Türkiye'yi bölgesinin lider, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Hiç endişe etmeyin bunu da başaracağız
İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO'YA ÜYELİK BAŞVURUSU
Son dönemde bize NATO'nun genişlemesi konusunda esnek olmayı telkin edenlerin terör örgütleriyle ilişkisini sorgulamaktan ısrarla kaçışı, kararlı duruşumuzun doğruluğunu ispatlamaktadır. Beklentilerimiz karşılanmadan NATO'nun genişlemesi konusunda tutum değişikliğine gitmeyeceğiz.
Batı'nın kendi güvenlik ve refahını koruma üzerine kurduğu küresel yönetim sistemi, siyasi ve ekonomik boyutuyla çatırdıyor. BM'nin reforme edilmesi konusunda yıllardır dile getirdiğimiz teklifin isabeti görülüyor. Dünya 5'ten büyüktür. BM güvenlik Konseyini reforme edelim diyorlar, daimi üye geçici üye artık bunun olmayacağını, olamayacağını konuşmaya başladılar.Allah ömür verirse onu da göreceğiz. Dediğimize gelecekler.
Küresel ekonominin üretim ve tedarik zincirlerdeki bozulmayla başlayıp finansal dengesizliklerle giderek genişleyen yıkıcı etkilerini yakından takip ediyoruz. İşte Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi BM Güvenlik Konseyi herhangi bir şeyi başarabiliyor mu? Herhangi bir kararı alabiliyor mu? Bütün bu olaylar karşısında Ukrayna ile ilgili verebildikleri karar var mı? Yok. Rusya işle ilgili de yok. Zaten olmaz ki Rusya ve BM Güvenlik Konseyinin bir üyesi. İki dudağının arasından ne çıkarsa BM Güvenlik Konseyi'nin alacağı kararı tersine çeviriyor. Olay bu kadar basit. Öyleyse şimdi biz, her zaman söylediğimiz adımı atıyoruz.
TÜİK'İN MAYIS VERİLERİ ENFLASYONUN ARTIK AŞAĞI YÖNLÜ BİR EĞİLİME GİRDİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme esasına dayalı Türkiye ekonomi modeliyle bu sıkıntılı süreci ülkemiz için avantaja çevirecek adımları atıyoruz. Gelişmiş ülkeler bile küresel buhran karşısında kendi iç işlerine kapanırken, biz dünyaya daha çok açılıyor hedeflerimizin çıtasını daha yükseğe taşıyoruz.
Ülkemiz Suriye kaynaklı düzensiz göçü 11 yıldır başarıyla yönetirken Ukrayna savaşı ardından Avrupa'nın yaşadığı paniği ibretle takip ediyoruz. Şeytanın bile aklına gelmeyecek nice, siyasi sosyal ve ekonomik oyunla ülkemizi karıştırmaya çalışanların kendi canlarının derdine düşerken sergilediği çaresizliği istihza ile izliyoruz. Duamız dünyanın içinde geçtiği kritik dönemi bir an önce geride bırakarak yoluna devam etmesidir.
Bunları söylerken insanlarımızın günlük hayatlarında yaşadığı sıkıntıları asla hafife almıyor, görmezden gelmiyor, kulak arkası etmiyoruz. Tam tersine bir yandan küresel denklemler içinde ülkemize yol açmaya çalışırken diğer yandan da insanlarımız üzerindeki hayat pahalılığı yükünü azaltmanın çarelerini arıyoruz.
Kur ve enflasyondan kaynaklanan maliyet artışları ile izah edilemeyecek düzeyde fiyat artışı yaşanan her kalemi mercek altına aldık. Konuttan ekonomiye, gıdadan elektroniğe, inşaat malzemesinden tekstile uzanan bir liste var. TÜİK verileri mayıs ayı verileri enflasyonun artık aşağı yönlü eğilime girdiğini göstermektedir.
Petrol fiyatlarının 2-3 katına, doğalgazın 7-8 katına, kömürün 10 katına yükselmesin müsebbibi biz olmadığımız gibi bu ürünleri çoğunlukla dışarıdan ithal ettiğimiz için fiyat dalgalanmalarına karşı duyarlılığımız fazladır. Sadece biz değil bu ürünleri dışarıdan alan herkes aynı durumdadır.
Piyasaların fiyatlandırma alışkanlığını değiştirmelerini sağlayarak hayat pahalılığına sınır çekmeye çalışıyorız. Ücretliler başta olmak üzere her kesimden vatandaşımızın gelirlerini artırarak, aradaki farkı kapatacak programlar hazırlıyoruz. Dünyanın 2. Dünya Harbi sonrasında yaşadığı en büyük sarsıntının ülkemizi en az kayıpla çıkarmanın güçlüğünü biliyoruz. Vatandaşlarımıza ülkemizde bunu yapabilecek birikime, hazırlığa, iradeye sahip tek kadronun biz olduğumuzu söylüyoruz. Elini vicdanına koyan, aklını kiraya vermeyen, hırsı gözünü kör etmeyen, nefsine esir düşmemiş herkes bu hakikati görmektedir.
Seçimlere bir yıl kala böyle bir tabloyla karşı karşıya bulunmamız işimizi elbette biraz daha zorlaştırıyor olabilir. 20 yıllık tarihimizde hiçbir işimiz, başarımız kolay olmadı. Hiçbir başarımız bize altın tepside sunulmadı. Biz bugünlere akrebin kıskacında yoğurularak geldik. Çalıştık, sabrettik, girdiğimiz tüm mücadelelerin hepsinden alnımızın akıyla çıktık.
ÇİFTÇİ VE MEMURLARA MÜJDE
Çiftçilerimize ve memurlarımıza iki ayrı müjde vermek istiyorum. Tarımsal faaliyetler hem çiftçilerimizin ana geçim kaynağı, hem 85 milyonun geleceğine güvenle bakabilmesinin garantisi olması bakımından stratejik bir sektördür. Dünyanın en önemli tahıl tedarikçileri, Rusya ve Ukrayna arasında ortaya çıkan savaş nedeniyle ortaya çıkan belirsizlik tarımda kendine özellikle yeterli olmayan ülkeleri çok ciddi şekilde tedirgin ediyor. Türkiye, kendine yetecek ve hatta çoğu üründe dışarıya satacak kadar üretim yapan bir ülkedir. Salgın döneminde bu gerçeği hiçbir gıda ürününü eksikliğini çekmeyerek gördük yaşadık.
Tahıl, sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmalar üretim eksikliği değil bir kısmı maliyetlerin yükselmesinden, bir kısmı piyasa aktörlerinin bazılarının fırsatçılığa yönelmesinden kaynaklanıyor. Bu konuda yeni düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Muhalefet ve mandacı ekonomistler 'Buğday ithal ediyoruz' yaygarasını tekrarlamaktan geri durmuyor. Buğday başta olmak üzere çeşitli hammadde kademelerindeki yüksek ithalat sebebi kendi kendine yetersizliğimiz değil ülkemizin dünyanın en büyük gıda ihracatçılarından biri olmasıdır. Buğdayı kendi ihtiyacımız için değil onu işleyip tüm dünyaya ürün olarak satmak için ithal ediyoruz. Bu basit gerçeği göremeyenlerin hezeyanlarıyla zihni bulananların içlerini rahatlatacak bilgileri her fırsatta kamuoyuyla paylaşmaya özen göstermeliyiz. Çiftçilerimize sık sık dünyadaki olumsuz gelişmelere işaret ederek bir karış toprağı boş bırakmadan ekim yapmaları tavsiyesinde bulunmuştuk.
TMO'NUN 2022 YILI ARPA VE BUĞDAY ALIM FİYATI
Yeni hasat dönemine girdiğimiz bu günlerde üretim bölgelerimizden mahsulün bereketli olduğu haberleri alıyoruz. Üreticilerimize emeklerinin karşılığını vereceğine inandığım Toprak Mahsülleri Ofisi'nin (TMO) 2022 yılı hasat döneminde yapacağı buğday ve arpa alım fiyatlarını ve teşvik fiyatlarını açıklamak istiyorum. Bu fiyatları belirlerken çiftçimizin alın terinin karşılığını alarak üretime devam etmesi yanında iç ve dış piyasa gelişmeleri ile arz güvenliği için ihtiyacımız olan stokların sağlanması hususlarını da dikkate aldık.
Toprak Mahsulleri Ofisimiz, sert ekmeklik buğdaya ton başına 6 bin 50 TL alım, 1000 prim bedeli olmak üzere 7 bin 50 lira ödeme yapacaktır.
Ofisimizin arpa alım fiyatı ise ton başına 5 bin 500 lira alım, 500 prim bedeli olmak üzere 6 bin TL olarak belirlenmiştir.
Prim ödemesinden ürününü Toprak Mahsulleri Ofisi kayıt sistemine kayıtlı üreticilerimiz yararlanacaktır. TMO'nun alım rakamları diğer kamu kurum ve kuruluşları için referans olacak farklı fiyat uygulamalarına gidilmeyecektir. Üreticilerimiz TMO hububat, alım pirime ilave olarak Tarım ve Orman Bakanlığımızca ödenecek olan mazot, gübre ve sertifikalı tohum desteklerini almaya devam edeceklerdir. Destek bizden, gayret sizden, bereketi Allah’tan diyerek yeni hasat döneminin ve alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
5 MİLYONU AŞKIN MEMURUMUZUN VE EMEKLİLERİN TAMAMINI İLGİLENDİREN BİR FORMÜLLE BU MESELEYİ ÇÖZDÜK
Bitmedi, şimdi de memurlarımıza vereceğimiz müjdeye geliyorum. Bilindiği gibi uzunca bir süredir çalışan ve emekli memurlarımızla ilgili 3600 ek gösterge diye bilinen bir hazırlık yürütüyoruz. Nihayet bu çalışmayı tamamladık ve Meclisimizin takdirine sunma safhasına getirdik. Yarınki Kabine toplantımızın ardından yapacağımız Millete Sesleniş konuşmamızda bu hazırlığı detayları ile anlatacağım. Bugün burada sadece daha önce söz verdiğimiz 4 meslek grubunu değil 5 milyonu aşkın memurumuzun ve emeklilerin tamamını ilgilendiren bir formülle bu meseleyi çözdüğümüzün müjdesini paylaşmakla yetinmek istiyorum.
Kuruluşundan bugüne partimizin çatısı altında emek veren herkesi şükranla yad ediyorum. Ebedi aleme irtihal eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Halen partimizde görev üstlenen kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bu ekip için 2023 seçimleri elbette sınamadır daha önce 15 tanesini zaferle neticelendirdiğimiz sınavdır. Her birinize 2023’e kadar üzerinize düşenleri hakkıyla yaparak partimizi bir kez daha sandıktan birinci çıkaracağınıza tüm kalbimle inanıyorum. 30. istişare toplantımızın yeni bir seferberliğin ilk adımı olmasını diliyorum.