Güncelleme Tarihi:
Ünal, Kahramanmaraş Necip Fazıl Hastanesi Kahramanmaraş Bağımlılık Danışma, Arındırma ve Rehabilitasyon Merkezi (AMATEM) Merkezi açılışında yaptığı konuşmada, hizmete sunulan merkezin her şehrin temel ihtiyacını oluşturan yapılardan biri olduğunu söyledi.
Merkezde görev alan psikiyatrist, psikolog ve terapistlerin ciddi hizmetlere imza atacaklarını aktaran Ünal, Kahramanmaraş'ta 19 yılda sağlık alanında çok ciddi yatırımlara imza atıldığını hatırlattı.
Ünal, yapılan yatırımları itibarsızlaştırmak, anlamsızlaştırmak, önemsizleştirmek ve sıradanlaştırmak için çaba sarf eden tuhaf bir akılla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, "Bugüne kadar taş üzerine taş koymamış Türkiye'ye hiçbir vizyon, proje, çözüm önerisi ortaya koymamış, iktidara geldiklerinde neleri yıkacaklarını anlatan, iktidara geldiklerinde hangi projeleri engelleyeceklerini anlatan bir akılla karşı karşıyayız. Belediyeyi kazandıklarında ileri biyolojik atık su arıtma yapacak olan kurumu yapmamayı vadeden, temel atmama törenleri yapan tuhaf bir akılla karşı karşıyayız." diye konuştu.
Ünal, iktidara geldiklerinden bu yana Kahramanmaraş'a 711 milyon lira sağlık yatırımı yapıldığını, devam eden yatırımların tamamlanmasıyla bu rakamın 1,5 milyara ulaşacağını dile getirdi.
AK Parti iktidarı öncesi alınan bir ambulansın bile kırmızı kurdele ile süslenerek bir hafta gezdirildiğini anlatan Ünal, şunları kaydetti:
"O ambulans da tam teçhizatlı olmaz vatandaş çağırdığı zaman vatandaştan yakıt parası alırlardı. Bakın ambulans sayısını söylemeye bile gerek kalmadı. Biz diyoruz ki bunları yapmak bizim görevimiz. Onlar da "evet göreviniz bu milletin vergileriyle yapıyorsunuz. Tabii ki yapacaksınız" diyorlar bize. Doğru bu milletin vergileriyle yapıyoruz. 2002'den önce bu ülkede vergi verilmiyor muydu? 2002'den önce verilen vergiler nereye gidiyordu? Neden bu ülkede insanlar hastane kapılarında ölüyordu? Neden bu ülkede insanlar hastanelerde rehin bırakmak ve senet imzalamak zorunda kalıyorlardı? 2002'den önce verilen vergiler nereye gidiyordu? 2002 yılında iktidara geldiğimizde toplanan her 100 liralık verginin 86 lirası faize gidiyordu. Bugün toplanan her 100 liralık verginin 11 lirası faize gidiyor. Hamdolsun toplanan vergiyi bu millete hizmet olarak getiriyoruz. Bu milletin daha iyisine layık olduğunu biliyoruz. Recep Tayyip Erdoğan var ya içeride ve dışarıda o kadar çok düşmanı var ki, niye düşmanlar biliyor musunuz? Çünkü 24 saatlik günün 20 saatini çalışarak geçiriyor ve bütün derdi, davası ve mücadelesi bu aziz milleti ayağa kaldırmak olduğu için içeride ve dışarıda ona saldırıyorlar."
Ünal, Türkiye'nin gecesini gündüzüne katan ve milletine aşık çalışan, emeğini, gayretini, derdini, davasını ve kavgasını bu millet için veren bir lideri olduğunu vurguladı.
Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderle yol yürümekten büyük onur duyduğunu anlatan Ünal, şöyle konuştu:
"Bu ülkede doğalgaz bulursunuz alay ederler, savunma sanayisinde dünyada oyun kurucu ve oyun bozucu ülke haline gelirsiniz derler ki 'Bunlar drone zaten markette satılıyor.' Dünyanın en iyi sağlık altyapısını oluşturursunuz "şehir hastanelerine ne gerek vardı?" derler. Doğu Akdeniz'de haklarınızı savunursunuz onlar Yunan tezlerini savunurlar. Libya'da, Doğu Akdeniz'deki haklarımızı korumak için orada oyun kuran emperyalistlerin oyunlarını bozarsınız "Libya'da ne işimiz var?" derler. Sınır güvenliğinizi korumak için Suriye'ye gidersiniz "Suriye'de ne işimiz var?" derler. 30 yıldan beri Kafkaslarda Hocalı katliamıyla evlerinden çocukları alınmış Azerbaycan Türklerine yardıma koşarsınız oraya gönderilen 500 PKK'lıya seslerini çıkarmazlar 'Türkiye niye oraya gitti?' derler. Bakın kardeşlerim bu mesele siyasi bir mesele değil, verdiğimiz mücadele büyük, güçlü ve tam bağımsız Türkiye mücadelesidir."
Ünal, Türkiye'yi şehir şehir, ilçe ilçe ayağa kaldırmanın kavgasını verdiklerini ancak bazı çevrelerin geçmişte FETÖ'nün uydurduğu, montajladığı, kırptığı, biçtiği tapelere sığınarak kendilerine saldırdıklarını belirterek, "Şimdi de maalesef birilerinin elinde adeta kuklaya dönmüş suç örgütlerinin iddiaları üzerinden bize saldırmaya kalkışıyorlar. Kendimize güvenelim, Türkiye’ye güvenelim. Onlar her türlü hakikate kapalılar ama onların yalanlarına açık olmayalım. Onların ürettikleri dezenformasyona, bilgi kirliliğine açık olmayalım. Biz umudumuzu ve inancımızı yüksek tutalım. Şundan emin olun ki bütün kalbinizle buna inanın ki gelecek bizim. Potansiyelimizle, inancımızla, gücümüzle, insan kaynağımızla bu ülkeye duyduğumuz aşkla çocuklarımıza duyduğumuz sevgiyle çocuklarımıza daha iyi bir Türkiye bırakmanın mücadelesiyle kazanacağız. Türkiye kazanacak. Bundan emin olabilirsiniz." ifadelerini kullandı.