Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, A Haber'de önemli açıklamalarda bulundu.
Bartın'da 41 işçinin hayatını kaybettiği maden kazası ile ilgili konuşan Dağ, "Muhalefet açısından baktığımızda, bir afet olsa hemen acıları suiistimal edecek bir pozisyon görüyoruz. İzmir depreminde bizzat yaşadık. Orman yangınların CHP liderinin helikopter yok iddialarını gördük. Hadisenin iktidar olarak sizin bir süreç yönetmeniz gerekiyor. Enerji Bakanı ve İçişleri Bakanı hemen oraya gitti. 41 vatandaşımız vefat etmiş noktada, 58 vatandaşımız da yaralı olarak çıkarıldı.İhmale dair bir şey olsa bile hemen soruşturma yürüyecektir. Bir ihmal varsa da ortaya çıkarılacaktır." ifadelerini kllandı.
DEZENFORMASYONLA MÜCADELE
AK Partili Dağ'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Biz 1.5 yıldır bunu tartıştık, konuştuk, bir noktaya getirdik. Hiç mağduriyet yaşamayan bir tek sosyal medya şirketleri var. Bu şirketlerin ülkenizin mahkemesinin kararına uymama gibi bir tavrı var. Siz bir ülke yönetiyorsunuz ama bu şirketler sizin ülkenize alınan hiçbir karara uymuyor. Biz bireyi korumak için bu kanunu getiriyoruz. Gazeteci de, birey de burada mağduriyet yaşıyor. Sosyal medya şirketlerine yükümlülük getiriyoruz.
Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti - Seçim öncesi CHP ve İYİ Parti'nin bu şekilde ABD ziyareti sadece onlara siyasi rakip olarak bizlerin değil, toplumun da icazet almak olarak nitelendirileceği net. Bu programları yaparken bunun gündem olacağını bilerek yapıyorlar. Biz icazeti milleten alıyoruz. 8 saat meselesi olmasa bile CHP Liderinin bu ziyareti bu açıdan sorgulanır. Bu ziyaretinin programlanmasını Washington CHP Temsilciliği yapmamış. Bu programı kim yapmış? Siyasetin konuştuğu bir işi düşünce kuruluşları ile yaptık diyerek kurtulmanız sözkonusu değil. Fonladığınız temsilcileri de atlatarak kiminle görüştünüz? CHP Genel Başkanı oraya gitmişken ABD'nin Yunanistan politikası ile ilgili bir söz söylesin. Oraya gitmişken PKK/PYD'ye verilen silah desteği ile ilgili iki kelam etsin? Gönül bunları isterdi ama bunlarla ilgili bir söz sarf etmediğini hep birlikte gördük. Hatta daha da öteye gitti, 24 Şubat kriz başlamadan önce de, dünyada takdir gören, milletimizin de doğrudan etkilendiği Rusya-Ukrayna savaşını eleştiren bir açıklaması oldu. Biz Batı gibi, Avrupa gibi bu kış nasıl ısınacağız gibi bir problem yaşamıyoruz. Bunu yaşamamamızın nednei bu politikadır. Demek ki bunlar Anamuhalefet olarak iktidara namzetlerse bunların tutumu demek ki böyle olacaktır. Biz 85 milyon vatandaşımızı savaş ve krizden en az hasarla çıkarmak üzere bir politika izliyoruz.
6'LI MASA ORTAK ADAY ÇIKARABİLİR Mİ?
6+1'li masa ifadesini kullanmayı daha doğru buluyorum. Baktığınız zaman 7 siyasi parti arasındaki mücadele 'En büyük benim' mücadelesi. Her kafadan ses çıkan, en basit konuda bile anlaşamayan bu yapıdan millete hayır gelmez.
Benim bir süredir siyaset izlediğimde de en son bir araya gelmelerini 2 Ekim'de yaptılar. Uzlaşı ihtimali olacağını düşünmüyorum. Benim görüşüm ortak bir aday çıkaramayacakları yönünde. Orada onlar açısından kolay bir süreç olmayacak. Bizim esas gündemimiz bu değil. Göz ucu ile de olsa, biz bu izlemeyi yapıyoruz. Ama asıl konumuz bu değil. Adayımız belli. Seçim gününe kadar yapacağımız kampanya da belli. Türkiye Yüzyılı ve seçim beyannemesini açıklayacağımız gün, açık havada yapacağımız programlar, televizyon programları bile belli. Müziklere ve filmlere kadar belli. Daha da genişletilebilir tabi.
ANKETLERDE SON DURUM
Geçen hafta Ar-Ge Başkanımız partimizin oyu ile ilgili bir açıklama yapmıştı. AK Parti'nin son yapılan kamuoyu çalışmasında 41.9 oy oranında olduğunu gördük. AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın oy oranı tendinin yükselişte olduğunu görüyoruz. Bunun eğilimi bizim için önemli.