AK Parti Genel Başkan Vekili Yıldırım: 'Milli irade olmadan devlet idaresi olmaz'

AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, İnönü Bulvarı üzerinde esnaf ziyaretlerinde bulunduktan sonra partisinin İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'na, ardından da Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Sivas Şubesi'nin 1'inci Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'ndeki programa gelişinde davul zurna ile karşılanan Yıldırım, partililerin kendisi için hazırladığı sinevizyon gösterisinde duygusal anlar yaşadı. Yıldırım, konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla aradı. Erdoğan telefondan, salonda bulunan partilileri selamlayarak şöyle konuştu:

"Sevgili Sivaslı hemşehrilerim, çok önemli bir döneme giriyoruz. Ben inanıyorum ki bu dönemde Sivaslı kardeşlerim ezberleri bozacak. Benim tanıdığım, bildiğim ve inandığım Sivas teşkilatı görüyorum ki ilk yapacağımız mitinglerde ve toplu açılış törenlerinde bizim yanımızda olacak. Sivaslı kardeşlerimi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Geleceğimiz aydınlık, 2023 şimdiden bizim için bir zafer muştusu olsun."

Cumhurbaşkanının telefon hitabının ardından konuşmasına devam eden Binali Yıldırım, AK Parti iktidarları döneminde Türkiye ve Sivas'ta yaptıkları hizmetlerden örnekler verdi. Yıldırım şunları söyledi:

"Efendim geçmişten bahsetmeyelim, geleceğe bakalım diyorlar. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Sivas'ta 2002 yılında bölünmüş yol yok. Şehir geçişlerinde bölünmüş yol diyebileceğimiz standardın altında bir yol var. Ne kadar? 24 kilometre. Peki 19 yılda yılda bizler ne yapmışız? Tam 830 kilometre bölünmüş yol yapmışız. 24’ten 830’a hesabı siz yapın. Helali hoş olsun ve hayırlı olsun. Elbette ki bizde sorumluluk taşıyan bu şehrin evladı olarak sorumluluğumuzun gereğini yaptık. Dünyada uçak yapımını birçok ülke bilmezken Türkiye uçağı yaptı ve dış ülkelere satma başarısı gösterdi. Ama tek parti zihniyeti onun önünü kesti ve o girişim azamete uğradı. Eğer Nuri Demirağ’ın başlattığı o hamle devam ettirilseydi bugün, adını sanını duyduğunuz uçak şirketleri nal toplardı. Bu ülke için taş üzerine taş koyanın başımız gözümüz üzerinde yeri var. Siyaseti hiçbir zaman ideolojik amaçlı kullanmadık. Eğer işin ucunda hizmet varsa biz siyaset yapamayız. Hizmette siyaset olmaz. Hizmet millete yapılır. Milli irade olmadan devlet idaresi olmaz. Ama milli iradeye sahip çıkamayanları da gördük. Nerede gördük? 28 Şubat’ta, 80 yılında, 71 yılında ve 60 yılında gördük. Ama o milli iradeye kafa tutan, ayak diremeye çalışanlar 2000’li yılların sonunda o alışkanlıklarını devam ettirmek istediler. 27 Nisan’da onlara 'bir dakika' dedik. Yağma yok. Biz emri milletten alırız, milletin dediğini yaparız. Onun dışında bize hiçbir şey sökmez. 17-25 Aralık alçak FETÖ yargı konulu darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Yine dik durduk. Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları milletin adına dik durdu. Çünkü bize yetkiyi, gücü veren millettir ve alacak olan da millettir. 15 sene milletin önüne sandık koyduk. 15 sene hesap verdik ve hala hesap veriyoruz, vermeye de devam ediyoruz. Millet iradesi devlet idaresine dönüşmedikçe Türkiye'nin kat edeceği yol yok."

'ALÇAKLARA DUR DEDİK'

Türkiye'yi sendeletmek isteyenlerin girişimlerine 15 Temmuz'da da devam ettiklerini anlatan Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

"Vesayetçiler, terör seviciler, bölücüler, kutsallarımızı istismar edenler, değerlerimizi aşındıranlar yılmadılar. 15 Temmuz'da karşımıza çıktılar. 15 Temmuz onlara göre altın vuruştu. Hiçbir güç ve kudret artık onların elinden bu işi alamaz diye düşündüler. Çünkü şeytanca ve sinsice plan yaptılar. Asker ve polis kılığına girdiler. O güzel elbiseyi lekelediler. Yetmedi devletin milletin parası ile aldığı uçak ve helikopterleri, tankları, ağır silahları millete doğrultular. Bu alçaklığı da yaptılar. Ama millet, lideri Recep Tayyip Erdoğan ve milletin seçtiği hükümet, onun başkasını meydanlara davet etti, millet göğsünü siper etti. Kadını ile erkeği ile genci ihtiyarı ile bir olup alçaklara dur dedik. O gece bayrak inmedi, ezanlar dinmedi. Tankın gücü halkın ve hakkın gücü karşısında mağlup oldu."

ASKON SİVAS ŞUBESİ'NİN 1'İNCİ OLAĞAN GENEL KURULU'NA KATILDI

AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Sivas Şubesi'nin 1'inci Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongrede konuşan Yıldırım, devletin görevinin altyapı yapmak olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Biz de 20 yıldır onu yapıyoruz. Bizim yaptığımız altyapı olmasa bu kadar fabrika kurulmaz. Yaptığımız bölünmüş yollar kendi başına bir ticaret değil. Para kazandırmıyor. Ama para kazanmak isteyenler için bir araçtır. Yol olmazsa ticaret, seyahat, üretim, ihracat ve istihdam olmaz. Bizim görevimiz zor işleri yapmak. Bölünmüş yollardan sonra iller arasındaki ticaret yüzde 40 artmış. İki il arasında gidiş gelişler yine o kadar artmış durumda. Ülkenin ihracatına yolların yaptığı katkı 5 yıl içerisinde yüzde 6,5 arttı. Yani havayolunu halkın yolu yaptık. Yolları böldük, hayatları kurtardık. Yüzde 80 kazalarda ölümler azaldı. Bizim inancımızda bir insanı yaşatmak, cihanı yaşatmakla eş değer. Dolayısıyla tüm bu hizmetler millet için yapılıyor. Önümüzde bir süreç var. Bu pandemi süreci sona erecek. Bu belirsizlik sonsuza kadar sürmeyecek. Ama bu bittikten sonra başka bir dünyayla karşılaşacağız. 2000’de yeni bir dünyaya ‘merhaba’ dedik. Bu da dijital imparatorluktu. Şu anda iktidarlar, zengin gelişmiş ülkeler değil. Dijital imparatorlar bu ülkelerin önüne geçmiş durumda. Dünyada dolaşan o büyük veri olan 'Big data' ile seçimleri ayarlıyorlar, seçimlere ve liderlere ayar veriyorlar. Dolayısıyla bizim 2000’li yıllarda, milenyum çağında internet gençliğimiz var. Onu da biz yaptık. Yapmasak çevrimdışı bir ülke olacaktık ve dünyadan kopacaktık. Üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan ve ülkenin katma değerini ilan eden iş insanlarına, akıl teri, alın teri döken uzman kardeşlerimize iş düşüyor. Bizim petrolümüz yok. Bunlar mutlak üstünlük ve bazı ülkelerin böyle şansı var. Ama bizim mukayese üstünlüğümüz de insan kaynağımız. İnsan kaynağı doğal kaynaklara benzemez. Doğal kaynağın bir ömrü vardır. Ama insan, insanlık var olduğu müddetçe insanoğlu her zaman insanlığın iyi ve kötü yönde ilerlemesi için hep işin merkezinde olacaktır. O yüzden bu genç ve dinamik kaynağımızı en iyi şekilde kullanmamız lazım. Bu en büyük zenginliğimiz. Bunu ıskalarsak yazık olur. İşte bunun için gençlerimize ve onların görüşlerine yetişmek için biz tecrübemizi onların enerjisiyle, heyecanıyla birleştireceğiz. Türkiye'nin vizyonunu birlikte ayarlayacağız."