Güncelleme Tarihi:
7 Haziran beyannamesinde yer alan, "Yeni anayasa, milletimizin kültürel ve toplumsal çeşitliliğini tanıyan, herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans yapmayan bir vatandaşlık tanımını esas alacaktır" ifadesi, 1 Kasım beyannamesinde de, hiçbir değişiklik yapılmadan, aynen korundu.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ, KİŞİLER ÜZERİNDEN TARTIŞILMAMALI"
AK Parti'nin 1 Kasım beyannamesinde, başkanlık sistemi konusunda 7 Haziran'dakine benzer ifadeler yer aldı. Başkanlık sisteminin "kişiler üzerinden tartışılmaması gerektiği" mesajının verildiği bildiride, "Yeni Türkiye vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla, başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz" denildi. Bildirgede, Cumhurbaşkanı'nın halkın seçmesi nedeniyle, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın siyasal sistem içindeki yetki ve görev paylaşımının "yeni bir düzenlemeyi zorunlu kıldığı" da ifade edilerek, şöyle denildi;
"Son 8 yıl boyunca, AK Parti siyasi vizyonunun öngördüğü birlikte çalışma ahlakı ve mellite hizmet şuuru sayesinde, Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar arasında uyumlu bir çalışma sağlanarak, mevcut sistemin kriz üretme potansiyeli kontrol altında tutulmuş ve eski dönemlerde rastlanan siyase veya ekonomik krizlerin yaşanmasına izin verilmemiştir. Ancak mevcut sistem, cumhurbaşkanı ve başbakanının farkıl siyasi geleneklerden gelmeleri durumunda, kriz üretme potansiyelini taşımaya devam etmektedir. Ak Parti olarak, mevcut sistemin siyasi tarihimizdeki vesayetçi kurgusunu da göz önünde bulundurarak, Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin oluşturduğu bu yeni durumun yol açabileceği muhtemel yönetim sorunlarının başkanlık sistemiyle aşılacağına inanıyoruz."