Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti 23'üncü Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "AK Parti'nin 23'üncü yaşının; ülkemize, milletimize, demokrasimize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum. AK Parti, bundan 23 sene önce milletin umudu olarak, bizatihi milletimiz tarafından kuruldu. Her zaman söylüyorum; 14 Ağustos 2001’de biz o güne kadar dalga dalga büyüyen bir gönül hareketinin sadece tabelasını astık. Kefenimizi giyerek başlattığımız büyük ve güçlü Türkiye mücadelesinde, milletimize emanetinin emin ellerde olacağının sözünü vermiştik. 'Gerekirse kendimiz bedel ödeyeceğiz fakat aziz milletimize asla bedel ödetmeyeceğiz' demiştik. Yine 23 sene önce problemlerin altında ezilen Türkiye'ye, 'Meselelerimiz çözümsüz değildir' öz güvenini aşıladık" dedi.
'MİLLETİMİZ AK PARTİ'DE KENDİNİ GÖRDÜ'
Erdoğan, bir dip dalga hareketi olarak doğan, kurulan, büyüyen AK Parti’nin çok kısa sürede milyonların umudu haline dönüştüğünü belirterek, "Gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılandık. 7’den 77’ye, toplumun her kesiminden muazzam bir teveccüh gördük. Yorulmuş, tükenmiş, gelecekten ümidini kesmiş, karamsarlık girdabında sürüklenen bir milletin umutlarını yeniden dirilttik. Milletimiz AK Parti’de yıllar sonra kendini gördü; kendi değerlerini temsil eden, samimi, liyakatli, gayretli ve Türkiye sevdalısı kadrolar gördü. Kuruluşumuzun üzerinden yalnızca 14 ay geçmişken, aziz milletimizin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu, işte bu yüce ruhla üstlendik. Türkiye’yi yönetme mesuliyetini devraldığımız andan itibaren milletimize karşı görevlerimizi hakkıyla yerine getirmenin çabasındayız. Problemlerin karmaşıklığı karşısında ürken, çekinen, korkan değil; tam tersine ne kadar büyük olursa olsun meselelerin üzerine cesaretle giden ve çözüme odaklanan bir anlayışla hareket ediyoruz" diye konuştu.
'NİCE SİNSİ SENARYOLARLA MUHATAP OLDUK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar çok sayıda engelle karşılaştıklarını vurgulayarak, "Yol boyunca nice badireler atlattık; bizi hizmetten, bizi çalışmaktan, bizi üretmekten alıkoymak isteyen nice sinsi senaryolarla muhatap olduk. Sokak olaylarından vesayet girişimlerine, kanlı darbe teşebbüslerinden terör eylemlerine kadar pek çok tehditle mücadele ettik. Ankara’nın göbeğinde 'Ordu Göreve' pankartları açarak alenen darbe çığırtkanlığı yaptılar. Gazete kupürleri marifetiyle partimizi kapatmaya kalktılar. 367 diye bir şey uydurarak Meclis’in iradesine ipotek koymak istediler. Cumhuriyet mitingleriyle insanımızı kışkırttılar; 'Gezi Olayları'nda 3-5 ağacın taşınmasını bahane ederek sokaklarımızı ateşe verdiler. PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından DHKP-C’sine varıncaya kadar yularını ellerinde tuttukları bütün taşeronları üzerimize saldılar. 17-25 Aralık’ta emniyet-yargı teşkilatlarımıza sızan 'Haşhaşiler'i, 15 Temmuz gecesi silahlı kuvvetlerimiz içindeki hainleri kullanarak milletin iradesine çökmeye kalkıştılar. Her seçim döneminde sandığın itibarına gölge düşürmek, kitleleri karşı karşıya getirmek için sayısız yola başvurdular. Allah’a hamdolsun, bu kirli oyunların hiçbirine eyvallah etmedik" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE’Yİ NEREYE GETİRDİĞİMİZİ MİLLETİMİZ ÇOK İYİ BİLİYOR'
Erdoğan, 23 yıl önce yola revan olduklarını ve şu anda millete verdikleri sözleri tutmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını belirterek, "Şimdi, bugün, partimiz 24 yaşına basıyor. Kasım ayında, kesintisiz iktidarımız 22 yılı doldurmuş olacak. 22 yılı iktidarda olmak üzere 23 yılımızın her safhası iş yapmakla, hizmet ve eser üretmekle, milletin dertlerine derman bulmakla geçti. 23 yıl boyunca 'Halka hizmet, Hakk'a hizmettir' düsturuyla hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz için çalıştık, ter döktük. Türkiye'yi nereden alıp nereye getirdiğimizi milletimiz çok iyi biliyor. Yurt dışındaki gurbetçi kardeşlerimiz, memleketlerine her gelişlerinde ülkemizde yaşanan devasa değişime bizzat şahitlik ediyor. Emeklilerimiz, memurlarımız, işçimiz, sanayicimiz, kadınlarımız ülkemizin kalkınma ve demokrasi hamlelerinin en yakın tanığıdır. Gönül coğrafyamızdaki mazlum ve mağdurlar, son 23 yılda güçlenen, kadim değerleriyle barışan Türkiye’nin ne demek olduğunun idrakindedir. Elini vicdanına koyup objektif değerlendirmeler yapan hemen herkes, AK Parti’nin ülkemize kazandırdıklarının hakkını teslim ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
'2001'DE 76 OLAN ÜNİVERSİTE SAYISINI 208’E ÇIKARDIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kurulduğundan beri birçok projeyi hayata geçirdiğini ifade ederek, "Eğitimde 343 bin olan derslik sayımızı 613 bine, öğretmen sayımızı 626 binden 1 milyon 32 bine çıkardık. 2001 yılında ülkemizde sadece 76 üniversite 70 bin akademik personel varken, bugün 208 üniversitemiz ve 183 bin akademik personelimiz var. Gençlik merkezi sayımızı 9’dan 508’e, spor tesisi sayımızı 1575’den 4 bin 421’e çıkardık. Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 962 bine ulaştırdık. Burslarla, başvuran herkese verdiğimiz kredilerle, ücretsiz internetle, cep telefonu ve bilgisayar desteği gibi pek çok imkanla gençlerimizin yanında olduk. Sağlık, milletimizin duasını aldığımız alanların en başında geliyor. 23 sene önce hastane yatak sayımız 18 bini nitelikli olmak üzere toplam 164 binken, şu an 182 bini nitelikli toplam 270 bin yatağımız bulunuyor. Hepsi en modern cihazlarla donatılmış, otel konforunda odalarda 36 bin 508 yatak kapasitesine sahip 25 şehir hastanesi açtık. Sağlık çalışanı sayımızı 378 binden aldık, 1 milyon 462 bine yükselttik. Dünyanın en kapsayıcı sosyal güvenlik sistemini ülkemizde kurduk" dedi.
‘DEPREM BÖLGEMİZDE YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUT HEDEFLİYORUZ’
Erdoğan, konuşmasının devamında, "26 olan havalimanı sayımız, cumartesi günü açılışını yaptığımız Çukurova Uluslararası Havalimanı'yla birlikte 58 oldu. Yüksek hızlı tren hattı olmayan ülkemizi, 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hızlı tren hattına kavuşturduk. Yine bu dönemde ülkemizdeki motorlu kara taşıtı sayısı 8,5 milyondan, bugün itibarıyla 30 milyona yaklaştı. 2000'li yılların başında 13 milyon civarında binamız varken, son 23 yılda bunu 2’ye katlayarak 26 milyona ulaştık. TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 402 bin depreme dayanıklı konut ürettik. Toplam 21 milyon 160 bin metrekare büyüklüğünde 189 millet bahçesini milletimizin kullanımına açtık. 6 Şubat asrın felaketinin izlerini süratle siliyoruz. Deprem bölgemizde yıl sonuna kadar 200 bin konutu tamamlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.
‘TARIMDA CİDDİ BİR İVME YAKALADIK’
Erdoğan, tarım alanında da Türkiye’nin ileriye gittiğine işaret ederek, şöyle dedi:
"Muhalefetin en fazla istismar ettiği tarımda ciddi bir ivme yakaladık. Tarımsal gayri safi hasılamız 37 milyar liradan 1 trilyon 625 liraya çıktı. Tarla, sebze, meyve üretimimizin toplamı 98 milyon tondan, 137 milyon tona ulaştı. Küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığımız 251 milyondu, bugün yaklaşık 375 milyon. Baraj sayımızı 276’dan aldık, dünyanın 5’inci yüksek barajı Yusufeli’nin de aralarında olduğu yeni 742 baraj inşa ederek, toplam 1018’e ulaştırdık. Yine bu dönemde güncel rakamla 1 trilyon 364 milyar lira tarımsal destek sağlayarak, çiftçimizin yanında olduğumuzu gösterdik. Enerjideki atılımlarımızı zaten 85 milyonun tamamı çok yakından takip ve takdir ediyor. Yalnızca 5 ilimizde kullanılan doğal gazı 81 ilimizdeki 703 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Ülkemizin kurulu gücünü 31 bin 846 megavattan aldık, bugün yüzde 56’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından olmak üzere 107 bin 600 megavata yükselttik."
'KENDİNİ YORULMUŞ HİSSEDEN VARSA BİRAZ SOLUKLANMALARINI İSTİYORUZ'
Dünyanın ve Türkiye'nin şartları, ihtiyaçları, imkanları değiştikçe ona uygun politikalar geliştirmek mecburiyetinde olduklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bundan 23 sene evvel halktan yükselen değişim dalgasının ürünü olarak siyaset sahnesine çıkan AK Parti’nin, yeni dönemin ruhunu ıskalaması tabii ki düşünülemez. AK Parti’nin siyaset yapacağı yer, dün olduğu gibi bugün ve yarın da Türkiye’nin merkezidir. Tüm renkleriyle, tüm farklıklarıyla 85 milyonun tamamını kucaklayan parti hüviyetimizi daha da güçlendirmekte kararlıyız. AK Parti’nin en önemli özelliği, toplumu doğru analiz etmesi, değişimi, yenilenmeyi, kendini yeni durumlara adapte etmeyi başarmasıdır. Bu anlayışla özeleştirimizi samimiyetle yapıyor, nerede eksiğimiz varsa, hiçbir komplekse kapılmadan üzerine cesaretle gidiyoruz. Önümüzdeki aylarda başlatacağımız Büyük Kongre sürecimizi sadece bir 'vitrin yenilenmesi' olarak değil, milletimizin bizden beklediği kapsamlı değişimin ana zemini olarak görüyoruz. Burada iki hususun altını özellikle çizmek durumundayım; kendini yorulmuş hisseden varsa, bitkin hisseden varsa, onlardan kenara çekilip biraz soluklanmalarını istiyoruz. İkincisi, hangi görevde olursa olsun hiçbir arkadaşım, koltuğuna yaslanıp rehavete kapılma lüksüne sahip değildir. Heyecanını kaybedenler, millete hizmetin önünde engel olmamalıdır. Bunun vebali ağırdır. Şunu unutmayın, biz bu aziz milletin umuduyuz. Biz, bu aziz ümmetin de umuduyuz. Onların umudunu boşa çıkaracak işler içine girenler, onların umudunu heba etmeye yeltenenler, altından kalkamayacakları vicdani bir yükle ezilirler. Açık söylüyorum, buna bizim de tahammülümüz olamaz."
'KİMSENİN BİZE AYAK BAĞI OLMASINA MÜSAADE ETMEYİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin ve ümmetin umudunu heder edenlere hoşgörü göstermeyeceklerini ve gözünün yaşına da bakmayacaklarını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Yenilenerek, güçlenerek, tazelenerek ilerlerken, kimsenin bize ayak bağı olmasına müsaade etmeyiz. Bakanlarımız, belediye başkanlarımız, tüm teşkilatımız, her bir arkadaşımız işine odaklanacak ve 'Bu millete daha fazla nasıl hizmet ederim' sorusunu her an kendisine soracak. Bürokrasimiz gayretle, heyecanla, dinamizm içinde, hem performansı, hem kaliteyi artırarak çalışmayı sürdürecek. 2028 seçimlerine kadar, canla başla çalışmaya, üretmeye, milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. İnşallah, 2028 seçimlerinde de milletimiz, gayretimizi, samimiyetimizi, tecrübemizi takdir edecek, hem o seçimde, hem sonrasında emaneti yine bizlerin ehil ellerine teslim edecektir. 'Yankı odaları'nda iktidar hayalini kuranlar, son 23 yıldır olduğu gibi yine hüsrana uğrayacak, Allah’ın izniyle yine avuçlarını yalayacak. Bundan en küçük bir şüphemiz bulunmuyor. Burada şunu da vurgulamak isterim; AK Parti milletin partisidir, millet ve memleket sevdalılarının partisidir. Türkiye için hayal kuran, Türkiye için çalışan, üreten, koşturan, Türkiye için dertlenen herkese AK Parti çatısı altında yer vardır. Kuruluşumuzdan itibaren hep saflarımızı genişletmeye gayret ettik. Dışlayarak, dışarıda bırakarak değil, kucaklayarak bugünlere geldik. Farklılıklarımızı büyütmek yerine müştereklerimizi artırmaya odaklandık. Partimize güç katacak, mücadelemize omuz verecek, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına destek olacak herkesle ortak değerler ve prensipler etrafında buluşma idaremizi bugün de muhafaza ediyoruz. Millete hizmete talip olan, AK Parti’nin değerlerini benimseyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır, inşallah bundan sonra da açık kalacaktır. Partimize katılacak arkadaşlarımızı muhabbetle bağrımıza basarken, kendilerine AK Parti ailesine 'Hoş geldiniz' diyor, milletimize hizmet yolunda Mevla’dan üstün başarılar niyaz ediyorum."