Ajanlar Bağdat'ta
Güncelleme Tarihi:
Nerdun HACIOĞLU/MOSKOVA
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2003 01:50
Bağdat'ta ajan savaşı yaşanıyor. Doğu Almanya'nın son günlerinde Stasi gizli belgelerini ele geçirmek için Doğu Berlin'e akın eden Amerikan, İngiliz ve Rus ajanları, bu kez gizli pazarlıkları, karanlık ilişkileri ortaya çıkarabilecek belgeleri ele geçirmek için Bağdat'a hücum etti. Rus basınına göre bu savaşta en şanslı taraf Ruslar.
Irak'a yönelik bombardıman yoğun bir şekilde devam ederken, cephedeki sıcak savaşın yanında ajan savaşı da yaşanmaya başlandı. Rus Nezavisimaya Gazetesi'ne göre Amerikan istihbaratı CIA, İngiliz istihbaratı MI6 ve Rus dış istihbaratı SVR, Irak'ta Saddam Hüseyin'in arşivini ele geçirmek için gizli savaş yürütüyor.
Bağdat'taki Rus Büyükelçiliği'nin tüm tehlikelere rağmen boşaltılmadığını belirten gazete, ‘‘Moskova, Bağdat'taki diplomatik temsilciliği koruma gerekçesiyle dış istihbarat SVR ve askeri istihbarat GRU'ya bağlı üç özel birliği bölgeye gönderdi. İki komando birliği Bağdat'a yerleşirken, üçüncüsü İran-Irak sınır bölgesine konuşlandı. Gerekçe ise Rus personeli tahliye operasyonu idi’’ dedi.
Bağdat'taki Rus askeri varlığını irdeleyen gazeteye göre, Saddam rejiminin düşeceğinin anlaşılması üzerine Moskova, Bağdat yönetimiyle gizli bir anlaşma yaparak, Saddam'ın gizli arşivini Moskova'ya taşımak istiyor. Gizli operasyonun ilk işareti Primakov oldu. Savaşın başlamasına bir ay kala Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi olarak Yevgeniy Primakov'un ansızın Bağdat'ı ziyaret ettiği hatırlatılarak ‘‘Büyük olasılıkla Saddam arşivinin Moskova'ya taşınması ve gerekirse üst düzey yöneticilerin ülkeden çıkarılması için gizli pazarlık yapıldı’’ dendi.
Irak'ta istihbarat örgütleri arasında tıpkı Doğu Almanya'nın çöküşü döneminde olduğu gibi istihbarat örgütleri arasında kıyasıya bir savaş yaşandığının ikinci işareti ise Bağdat'a gönderilen ajanların mensup oldukları gizli servisler oldu. Bağdat'a gönderilen komando birliğinin Rus sınır muhafız güçleri FSB'ye değil de Rus dış istihbaratı SVR ve askeri istihbarat GRU'ya bağlıydı.
ARŞİV NE İŞE YARAYACAK
'Zaslon' (sığınak) adını taşıyan özel komandoların görevi ise yine Moskova-Bağdat arasında yapılan gizli anlaşmaya göre kritik an geldiğinde Irak gizli arşivlerini ve Saddam dahil üst düzey yöneticileri İran üzerinden ülkeden çıkarmak olduğu söylendi.
Gazeteye göre, şimdilik casus savaşını Rusya kazanacağa benziyor. Rus komandolar Saddam'ın davetlisi olarak orada bulunuyor. ABD ve İngiliz istihbaratının ordudan önce Bağdat'ta gizli bir operasyon yaparak Saddam arşivini ele geçirmesi çok zayıf ihtimal. Gazeteye göre, asıl ilginç gelişmeler bundan sonra başlayacak. Gizli arşivi eline geçiren taraf yüzlerce ajanı kullanma ve hatta koalisyon tarafına geçen birçok üst düzey yönetici konumundaki kişileri şantaj yoluyla yeni iktidar kurulduktan sonra bile kullanabilme imkanı sağlıyor.
Duvar yıkılırken ajanlar Doğu Berlin'deydi
Demokratik Almanya halkının ayaklanmasıyla birlikte Berlin Duvarı'nın yıkıldığı 1989 yılı kasım ayında da bütün Sovyet ajanları ve Batılı ajanlar Doğu Berlin'e akın etmişti. Amaç, Doğu Alman devlet güvenlik örgütü Stasi'nin arşivlerindeki belgeleri ele geçirmekti. Çünkü belgelerde Sovyetler Birliği'nin askeri sırları ve Doğu Bloku hesabına çalışan Batılı ajanların isimleri de bulunuyordu. Hazine değerinde olan Stasi arşivlerinde komünist rejimlerin kullandığı casusluk yöntemlerini ya da solcu Afrika ülkelerinin iç işleyişleriyle ilgili bilgiler de bulunuyordu. Ancak Stasi arşivlerinde Demokratik Almanya rejiminin işlediği suçların da barındığını düşünen halk, bu belgelerin imha edilmesini önlemek için devlet güvenlik örgütü binasını günlerce işgal altında tuttu.
Bağdat'taki Rus Büyükelçiliği'nin tüm tehlikelere rağmen boşaltılmadığını belirten gazete, ‘‘Moskova, Bağdat'taki diplomatik temsilciliği koruma gerekçesiyle dış istihbarat SVR ve askeri istihbarat GRU'ya bağlı üç özel birliği bölgeye gönderdi. İki komando birliği Bağdat'a yerleşirken, üçüncüsü İran-Irak sınır bölgesine konuşlandı. Gerekçe ise Rus personeli tahliye operasyonu idi’’ dedi.
Bağdat'taki Rus askeri varlığını irdeleyen gazeteye göre, Saddam rejiminin düşeceğinin anlaşılması üzerine Moskova, Bağdat yönetimiyle gizli bir anlaşma yaparak, Saddam'ın gizli arşivini Moskova'ya taşımak istiyor. Gizli operasyonun ilk işareti Primakov oldu. Savaşın başlamasına bir ay kala Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi olarak Yevgeniy Primakov'un ansızın Bağdat'ı ziyaret ettiği hatırlatılarak ‘‘Büyük olasılıkla Saddam arşivinin Moskova'ya taşınması ve gerekirse üst düzey yöneticilerin ülkeden çıkarılması için gizli pazarlık yapıldı’’ dendi.
Irak'ta istihbarat örgütleri arasında tıpkı Doğu Almanya'nın çöküşü döneminde olduğu gibi istihbarat örgütleri arasında kıyasıya bir savaş yaşandığının ikinci işareti ise Bağdat'a gönderilen ajanların mensup oldukları gizli servisler oldu. Bağdat'a gönderilen komando birliğinin Rus sınır muhafız güçleri FSB'ye değil de Rus dış istihbaratı SVR ve askeri istihbarat GRU'ya bağlıydı.
ARŞİV NE İŞE YARAYACAK
'Zaslon' (sığınak) adını taşıyan özel komandoların görevi ise yine Moskova-Bağdat arasında yapılan gizli anlaşmaya göre kritik an geldiğinde Irak gizli arşivlerini ve Saddam dahil üst düzey yöneticileri İran üzerinden ülkeden çıkarmak olduğu söylendi.
Gazeteye göre, şimdilik casus savaşını Rusya kazanacağa benziyor. Rus komandolar Saddam'ın davetlisi olarak orada bulunuyor. ABD ve İngiliz istihbaratının ordudan önce Bağdat'ta gizli bir operasyon yaparak Saddam arşivini ele geçirmesi çok zayıf ihtimal. Gazeteye göre, asıl ilginç gelişmeler bundan sonra başlayacak. Gizli arşivi eline geçiren taraf yüzlerce ajanı kullanma ve hatta koalisyon tarafına geçen birçok üst düzey yönetici konumundaki kişileri şantaj yoluyla yeni iktidar kurulduktan sonra bile kullanabilme imkanı sağlıyor.
Duvar yıkılırken ajanlar Doğu Berlin'deydi
Demokratik Almanya halkının ayaklanmasıyla birlikte Berlin Duvarı'nın yıkıldığı 1989 yılı kasım ayında da bütün Sovyet ajanları ve Batılı ajanlar Doğu Berlin'e akın etmişti. Amaç, Doğu Alman devlet güvenlik örgütü Stasi'nin arşivlerindeki belgeleri ele geçirmekti. Çünkü belgelerde Sovyetler Birliği'nin askeri sırları ve Doğu Bloku hesabına çalışan Batılı ajanların isimleri de bulunuyordu. Hazine değerinde olan Stasi arşivlerinde komünist rejimlerin kullandığı casusluk yöntemlerini ya da solcu Afrika ülkelerinin iç işleyişleriyle ilgili bilgiler de bulunuyordu. Ancak Stasi arşivlerinde Demokratik Almanya rejiminin işlediği suçların da barındığını düşünen halk, bu belgelerin imha edilmesini önlemek için devlet güvenlik örgütü binasını günlerce işgal altında tuttu.