Güncelleme Tarihi:
KASETLERLE YÜRÜMÜYORUZ
Uluslararası basını yanlarına alıp, çirkin kasetlerle, komplolarla, karalamayla benim milletimi güya dize getirmeye çalışıyorlar. Dindar kisvesi altında bazı zavallı örgütleri maşa olarak kullanıp kaos oluşturmak istiyorlar. Biz yanımıza kirli uluslararası basını alarak yürümüyoruz, biz kasetlerle yürümüyoruz. Biz provokatörlerle yürümüyoruz.
ERDOĞAN'A KEFENLİ DESTEK / FOTOGALERİ
Birileri varsın kula tapmaya devam etsin. Bizim ubudiyet anlayışımızda kula kulluk yoktur. Biz istiklalimizden, bağımsızlığımızdan zerre kadar taviz vermeyiz. Şunu da dost düşman çok iyi bilsin: Eğer istiklalimize el uzatan olursa, eğer bu ülkeye el uzatan olursa, eğer bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa biz o elleri kırarız. O tuzakları bozarız. Benim bu güzel ülkemde hiç kimse ameliyat yapamaz. Bir takım kirli eller, kirli çevreler benim bu güzel ülkemde kaos çıkaramaz, büyümesini durduramaz. Hangi örgütü, maşayı, ajanı, haini kullanırlarsa kullansınlar bu millet istiklali uğruna uluslararası örgütlere de onların maşalarına da gereken cevabı vermesini bilir.
Herkes haddini bilecek. Sizin karşınızda Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Türkiye, eski Türkiye değil. Türkiye, karanlık odakların, bunların maşa örgütlerinin, hainlerin, ajanların, provokatörlerin gelip istedikleri gibi davranabilecekleri, operasyon yapabilecekleri bir ülke değil. Bunlar 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat’ta kaldı. Bu millet uyandı, güçlendi. Hiç kimse bu ülkeye, millete diz çöktüremez. Bu milletin boynuna altın lale takamaz.
BAKANLARIMI LEKELİYORLAR
Yolsuzluk kisvesi altında son derece hukuksuz, çirkin, karanlık bir tuzak kuruluyor. Yolsuzluk bu işin sadece kılıfıdır. Eğer bu ülkeyi karıştırmak için kirli tuzaklar kurulursa biz o elleri kırarız. O tuzakları bozarız. Benim bakanlarımı lekelemek için bu adımları atanların tuzaklarını millet bozacaktır. Bir hafta önce yargıdaki, emniyetteki bir takım odaklar eliyle bir komplo uygulamaya kondu. Yolsuzluk kisvesi altında son derece hukuksuz, çirkin, karanlık bir tuzak kuruluyor. Bizim yolsuzluk konusundaki hassasiyetimiz zaten bellidir. Oluşturulmak istedikleri algıya sakın itibar etmeyin. Bir takım gazetelerin, ajanların hukuku çiğneyerek yayınladıkları görüntü ve fotoğraflara, attıkları manşetlere, montajla yaptıkları sosyal medyadaki görüntülere asla kanmayın.
KÜLHANBEYLİK POLİSE YAKIŞMIYOR
CHP’nin genel müdürü çıkmış, polisin içindeki çeteleri savunuyor. Nerede çete varsa, kirli örgüt varsa, CHP’yi onun yanında bulursunuz, onun arkasında bulursunuz. Milletim bu kirli ittifakı affetmez. Külhanbeylik Türk polisine yakışmaz. Bu yanlışların karşısında hükümetimizi bulacaklar.
BUMERANG GİBİ DÖNER O BEDDUA
Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen’in duasına göndermede bulunarak, “Biz Müslüman’ın hidayetinin artması için dua ederiz, laneti için değil. Lanet, Müslümanlar arasında öyle bir tezgâhtır ki bumerang gibi döner bunu yapana gider” dedi. Erdoğan, Zaman gazetesinin reklamlarını eleştirerek, “Birileri havaalanlarının çıkışına bilboardlara, bir tarafa Geziciyi bir tarafa polisimizi koymuş. Sizin kardeşliğiniz molotofkokteyliyle dolaşanlara mı?” diye konuştu. Erdoğan, bakanlarla Pakistan’a hareketi öncesi Trabzon’da halka hitap etti: “Ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi bu ülkede. Devletin içinde paralel yapılaşmaya gayret edenler türedi. Nasıl mafyayı çökerttiysek, bu çeteleri de çökertmiştik ama bunların şekli farklı. Şimdi de bunlara geldi sıra. Bunlar yüzde 50’nin dilinden anlamıyor. Halk Bankası’nı da yıkmaya çalışıyorlar. Oyunun içinde yargı da var yürütme de. Nisan 2013’te ABD’de Halk Bankası’na yönelik planlar yapıldı. Hatta hatta bunu kongreye getirmek istediler. Halk Bankası’nın uluslararası piyasalardaki çalışmalarına ket vurmak istediler. Bunu engelleyince bundan rahatsız oldular. Halk Bankamızı da yedirmeyeceğiz.”
KEFENLİ DESTEK
Başbakan Erdoğan’ı havalimanında uğurlamaya gelenlerin arasında temsili kefen giyenler dikkat çekti. Kendilerini çarşafla saran AK Parti Çarşıbaşı İlçesi Gençlik Kolları üyesi 15 kişi, “Kefenimizle geldik, ölümüne seninleyiz” yazılı pankart açtı.