Durmuş SEVİNDİK- Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2010 12:39
ZONGULDAK’ın Çaycuma İlçesi’ne bağlı Çayır Köyü’nde, kayınpederi, kayınvalidesi ve 2 baldızını ormanda pusu kurarak, eşi ve kayınbiraderini de evde öldüren 23 yaşındaki Şafak Köksal, “Ne yapacaksın o kadar silahı, savaşa mı gidiyorsun?” diye soran hakime, ormana avlanmak ve mantar toplamak için gittiğini, tesadüfen karşılaştıklarında ise önce kayınpederinin ateş ettiğini ileri sürdü.
Askerliğini nerede yaptığını soran hakime, “Hakkari Çukurca komutanım” diye cevap veren Köksal’ın, Güneydoğu’da askerlik yaptığı için cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak akli ve ruhi yönden rahatsızlığının bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na sevkine karar verildi.
20 Ağustos 2009’da meydana gelen olayda, kaçak maden ocaklarında çalışan Şafak Köksal, şiddetli geçimsizlik nedeniyle evi terk ederek babasının evine dönen eşi 23 yaşındaki Ayşe Köksal ile ailesini katletti. Köksal, kayınpederi Hüseyin (49), kayınvalidesi Havva (45) ve baldızları Zülfiye (24) ile İlknur’u (26) maden ocağından dönerken ormanda pusu kurarak, eşi Ayşe Köksal ve kayınbiraderi Aydın Köroğlu’nu (20) da kayınpederinin evinde av tüfeği ve 2 tabanca kullanarak öldürdü. Şafak Köksal ile kendisini azmettirmek ve yardım etmekle suçlanan ağabeyi 24 yaşındaki İsmail ile aynı adı taşıyan babası 55 yaşındaki İsmail Köksal hakkında, Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde biri ağırlaştırılmış 6 kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Şafak Köksal, tutuklu yargılanan ağabeyi ve tutuksuz yargılanan babası ile dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada, arkadaşının asker uğurlamasına gittiği için katliamdan sağ kurtulan Köroğlu ailesinin sağ kalan tek ferdi 26 yaşındaki Ali Köroğlu ile avukatları da hazır bulundu.
DAHA ÖNCE DE EŞİNE KORKUTMAK İÇİN ATEŞ ETMİŞ
Duruşmada kendisini savunan Şafak Köksal, eşinin doğum yapmasından sonra, kayınpederi Hüseyin Köroğlu’nun evinde kalmaya başladığını, kayınpederinin ise kendisine oğlunu göstermediğini öne sürdü. Kayınpederi evde olmadığı zamanlar oğlu Doğu’yu görebildiğini belirten Köksal, bir süre sonra eşinin eve döndüğünü, ancak geçimsizlik nedeniyle sık sık kavga ettiklerini belirtti. Köksal, “Olaydan 1 ay önceki tartışmamızda eşim bana kahvaltı hazırlamayacağını söyledi. Ben de kolundan tutup mutfağa soktum. Bana hakaret edince sinirlenip tokat vurdum. Babasının evine gideceğini söyledi. Sinirlendim. Korkutmak amacıyla eşimin 3 metre uzağına ateş ettim. O da babasının evine gitti ve boşanma davası açtı” dedi.
‘SAVAŞA MI GİDİYORSUN?’
Şafak Köksal, olay günü babasının otomatik av tüfeğini, içinde domuz kurşunu bulunan fişekliği ve içinde 3 kurşun bulunan tabancasını alarak ormanlık alana gittiğini söyleyince, hakim Aykın Özer, “Bu kadar silahı ne yapacaksın, savaşa mı gidiyorsun?” diyerek tepki gösterdi. Avlanmak ve mantar toplamak için ormana gittiğini ileri süren Şafak Köksal, şunları söyledi:
“Ormanda kayınpederim ve aile fertleriyle karşılaştım. Kayınpederim virajı dönerken beni gördü. İki el tabanca sesi duydum. Hemen tüfeğimi çıkarttım ve arabaya doğru ateş ettim. Araba durmuştu, seri halde mermileri boşalttım. Kayınpederim bu sırada arabadan dışarıya çıktı, sonra tekrar araca bindi. Aracı sürmeye kalktı, bu kez yeniden doldurduğum tüfekle ateş ettim. Arabanın başına gittiğimde 4’ünün de öldüğünü gördüm. Kayınpederimin tabancasını aldım. Ağabeyime telefon ettim. Motoruyla beni almaya geldi. Olayı anlattım. Ağlıyordum, ağabeyim bana kızıp elimdeki tüfeği ve fişekliği aldı. Ailem üzerime gelince kayınpederimin tabancasını başıma dayadım. Son kez çocuğumu görüp teslim olacağımı söyledim. Kayınpederimin evine gittim. Çocuğumu bana göstermediler. Kayınbiraderim Aydın Köroğlu av tüfeğine mermi dolduruyordu. Camı kırıp içeriden kapıyı açtım. Eşime ve kayınbiraderime ateş edip yere düşürdüm. Odada beşikte yatan çocuğumu alarak eve doğru giderken ağabeyim beni karşıladı. Daha sonra jandarma geldi, teslim oldum.”
BENİ AĞABEYİ OLARAK GÖRMEDİ
Ağabey İsmail Köksal ise savunmasında, kardeşini suça azmettirmesi ve yardım etmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Kardeşim kendi hayatını da benim hayatımı da kararttı. Benim olaylarla ilgim yoktur. Kardeşim bu olayı yapmasaydı nişanlımla olaydan 1 ay sonra evlenecektim. Benim bütün hayatımı kararttı. Ayrıca beni hiç bir zaman ağabey olarak görmedi” dedi.
Baba İsmail Köksal da oğluna işlediği suçta herhangibir yardımının söz konusu olmadığını öne sürerek suçlamayı kabul etmedi.
HAKİME ‘KOMUTANIM’ DEDİ
Avukat Erol Mekik, müvekkili Şafak Köksal’ın Güneydoğu’da askerlik yaptığını hatırlatarak, mahkemeden bunu göz önünde bulundurmasını istedi. Bunun üzerine Hakim Aykın Özer, sanığa nerede askerlik yaptığını sordu. Şafak Köksal’ın, ‘Hakkari Çukurca komutanım’ diye cevap vermesi dikkat çekti.
ADLİ TIP KURUMU’NA SEVK EDİLDİ
4 saat süren duruşma sonunda Şafak Köksal’ın, olay tarihinde ve şu anda cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikli akli ve ruhi yönden rahatsızlığının bulunup bulunmadığının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verildi. Ağabey İsmail Köksal’ın ise, tanıkların ifadesi ve delil yetersizliği nedeniyle tahliye edilerek tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Duruşma ertelendi.