Güncelleme Tarihi:
Tüzel kişilerin müdahillik talepleri ise önümüzdeki günlerde karara bağlanacak. Sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında sistematik işkenceden suç duyurusunda bulunan mahkeme, bu karar uyarınca işkence ve kötü muamele iddialı 117 müdahale talep dilekçesi ile duruşma zabıtlarını Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne geçen hafta cuma günü gönderdi.
Başvurudan başka yol kalmadı
12 Eylül Davası’na müdahillik talebi reddedilenler arasında, 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in, Abdi İpekçi’nin, Savcı Doğan Öz’ün, Cavit Orhan Tütengil’in aileleri de var. Aileler, “Çocuklarımız, yakınlarımız idam edildi. İşkenceyle öldürüldü. Bu durum ‘itibar edilecek belgeden’ sayılmadı. Bu nasıl olur” diye tepki gösterdiler. Başka iç hukuk yolu kalmadığı için karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) dava açacaklarını bildirdi. 12 Eylül darbesinden sonra yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren ailesinin avukatı İlyas Danyeli de kararı AİHM’ye taşıyacaklarını söyledi. Danyeli, “Eren ailesi ve diğer aileler çok üzgün. AİHM’ye başvurudan başka yol kalmadı” dedi. Danyeli, şöyle devam etti:
‘Haksız yere idam’ denilemiyor
“Ben mahkemenin sayın başkanı ile görüştüm. Gerçek kişiler yönünden tüm müdahillik talepleri üçü dışında reddedilmiş. Gerekçe, işkence gördüklerine ilişkin doktor raporu gibi bir belge olmaması, işkence sonucu ölüme ilişkin mahkeme kararı bulunmaması. İdam kararı verilenler yönünden ‘haksız yere idam edildi’ diye yeniden yargılama yolu bulunmadığından müdahillik reddedilmiş. Sayın başkana da söyledim. 12 Eylül’de 35 gün işkence gördüm, üzerimde sigara yanıkları var. Ama bunun belgesi yok.”
Horuş: Böyle yargılama olmaz
Devrimci 78’liler Federasyonu Avukatı Mehmet Horuş da kararı AİHM’ye götürmek için hazırlık yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: “12 Eylül bütün kurumlarıyla ayakta ve 12 Eylül’ün yarattığı kültür, topluma geniş ölçüde nüfuz etti. Karar zayıf ve 12 Eylül darbesinin devlete karşı yapılmış bir fiil olduğu yaklaşımını taşıyor. Ama 12 Eylül darbesi halka karşı yapılmıştır. Bu şekliyle yapılacak yargılama bir darbe yargılaması olamaz.”