Ailenizin purosu

Güncelleme Tarihi:

Ailenizin purosu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 1999 00:00

Haberin Devamı

Özgener ailesi pipo ihracatıyla başlattığı ticareti, dünyaya butik marka puro satarak sürdürüyor

40 yıldan uzun süredir ABD'de yaşayan ve adının baş harflerini taşıyan CAO marka purosu dünyanın en iyi puroları arasına giren Cano Aret Özgener, tam bir aile şerketi kurmuş durumda. CAO yalnızca bir aile şirketi değil, aynı zamanda bir aile markası olmakta kararlı. Bugüne kadar seksi kadınları kullandıkları reklam afişlerini bir kenara kaldırıp kendi reklamlarını kendileri yapmaya karar vermişler: ‘‘Diyoruz ki, dünyanın neresinde olursanız olun, ailecek size geleceğiz, puronuzu keseceğiz, yakacağız.

‘‘Puro içenler konuşmayı pek sevmezler. Konuşmaya ayıracakları zamanı puro içmeye ayırmayı tercih ederler.’’

40 yıldan uzun süredir ABD'de yaşayan ve adının baş harflerini taşıyan CAO marka purosu dünyanın en iyi puroları arasına giren Cano Aret Özgener'in bu sözleri, gerçek puroseverlerin rafine hayat felsefelerinin ipuçlarından birini veriyor.

‘‘Gerçek purosever’’ sözü, laf öyle geldiği için söylendi sanılmasın. 1992 yılında puro Hollywood yıldızları ve gençler öncülüğünde yeniden moda olunca, bir sürü kişi statü sembolü olarak gördüğü puroya heveslendi. Ama gerçek bir purosever, kimin severek kimin hava olsun diye puro içtiği ile de ilgilenmiyor. Çünkü puroyu seven, kendini yormayı sevmiyor.

Puro, bin tane ayrıntısı olan acayip bir iş. Dünyanın bilmem neresinden gelen tütünün puronun hangi katmanında kullanılırsa daha iyi tad vereceğinden tutun da, onu uygun nem derecesinde saklayacağınız hümidorların yapıldığı ağaçların cinsine kadar her aşama, içilen purodan alınan zevki etkiliyor. Ama bütün bunları bir an için yok sayalım ve puroyu içmek üzere elinize aldığınız ana gelelim. Cano Aret Özgener bu anı şöyle anlatıyor: ‘‘Çok iyi ya da çok kötü bir gün geçirmiş olabilirsiniz. Ama hepsi bitmiştir. Puronuzu elinize alırsınız. Elinizle hissedersiniz, rengine bakar, koklarsınız. Şimdi bu puroyu içeceğim ve bundan keyif alacağım dersiniz. Kendinizi telkin edersiniz. Bir çeşit dua gibi.’’

HOCASI DA PİPO İÇERDİ

Özgener bu duayı, 40 yıldır Amerika'da yaşamasının etkisiyle artık ‘‘kırık’’ olarak nitelendirilebilecek Türkçesiyle değil, mükemmel İngilizcesiyle yapıyordur herhalde. Oysa üniversite okumak için giderken, Amerika'da bu kadar uzun kalacağını, hele hele kendi adını taşıyan purosunu dünyaya satacağını o da tahmin etmiyordu.

Cano Aret Özgener, 1937 yılında Moda'da kuyumcu bir baba ile ev kadını bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi, Saint Joseph ve Robert Kolej'deki öğrenimden sonra Colombia Üniversitesi'ne mühendislik okumaya gitti. Babasının parası vardı, ama çok değildi. Bu yüzden çalışkan bir öğrenci oldu, burs aldı ve kafasında ticaretle ilgili ilk ışığı yakan profesör Theodore Baumeister'e asistanlık yaptı. Baumeister, pipo içiyordu. Özgener de pipo içiyordu. Profesör, asistanının elindeki lületaşından yapılmış Türk malı pipolara bayılıyordu. Asistanı profesörüne Türkiye'den getirdiği pipoları hediye ediyordu.

Özgener, master'ını tamamladıktan sonra kimya devi DuPont firmasında mühendis olarak çalışmaya başladı. Birgün bir iş toplantısına giderken yanına tütün almadığını farketti ve bir tütüncüye girdi. Satıcı Özgener'in elindeki lületaşı pipoyu gördü: ‘‘Pipoya hayran oldu, fakat bunun bir Türk piposu olduğuna bir türlü inanmıyordu. Kendisine getirdiğim taktirde pipoları dükkanında satabileceğini söyledi. İçimde de bir ticaret ruhu var tabii. Çok heyecanlandım. Hemen Erdil'e durumu anlatan bir mektup yazdım.’’

ŞİRKETİN MİLADI MEKTUP

Cano Aret Özgener'in üniversitede tanışıp evlendiği Esen Sever'in erkek kardeşi Erdil Sever'e 1968 tarihinde yazdığı mektup için, CAO'nun miladı denebilir. Mektubu aldıktan sonra en az Cano Bey kadar heyecanlanan Erdil Sever, Eskişehir'e gidip pipo ihracatı için gereken alt yapıyı hazırlamaya koyuldu: ‘‘Eskişehir o zaman kasaba gibi bir şehirdi. Orada lületaşı diye ayrı bir dünya olduğunu keşfettik. Bir takım örnekleri Amerika'ya gönderdik. Daha önce pipoya turistik meta olarak bakılmış. Oysa pipo da sonuç olarak son derece klas, lüks olabilir. Oradaki turistik taşın pipoya dönüşünü yaşadık. Bu arada işler yoğunlaşınca mühendisliği bırakmak zorunda kaldım. Avrupa'daki pipo fabrikalarını gördük, buradaki atölyelere uzmanlar getirdik. Tüm bunları CAO adıyla yaptık. Pipo böylece firmanın alt yapısını oluşturdu.’’

Türkiye'nin pipo ihracatının neredeyse üçte birini elinde bulunduran şirketin puro işine girişini yine Cano Bey anlatıyor: ‘‘Ben Amerika'ya geldiğimden beri pipo ile birlikte puro da içiyordum. Üstelik daha çok tiryakilerin tercih ettiği sert puroları. Pipo satarken bütün satıcıları tanıma fırsatımız oldu. Puro da satmaya başladık. 1980'lerde puro satışlarındaki duraklama, 1992 yılında birden tersine döndü. 80'lerdeki tecrübelerimizden neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyorduk ve yeniden canlanma olduğunda hemen pazara girdik.’’

AİLECEK ÇALIŞALIM

İşler büyüyünce Cano Aret Özgener, çocuk psikilojisi profesörü eşini değil belki ama oğlu Murat ve kızı Aylin'i firmaya dahil eder. Aslında Murat, bizde bugünlerde çok revaçta olan bir işi yapıyor, o bir stand-up komedyeni. Yeteneğini ve sempatisini, aile şirketinden de esirgemiyor ve halkla ilişkiler işlerinin ucundan tutuyor. Aylin ise CAO'nun Amerika Satış Müdürü. Aynı zamanda promosyonla da ilgileniyor.

CAO yalnızca bir aile şirketi değil, aynı zamanda bir aile markası olmakta kararlı. Bugüne kadar seksi kadınları kullandıkları reklam afişlerini bir kenara kaldırıp kendi reklamlarını kendileri yapmaya karar vermişler: ‘‘Diyoruz ki, dünyanın neresinde olursanız olun, ailecek size geleceğiz, puronuzu keseceğiz, yakacağız. Birlikte içeceğiz. Belirleyeceğimiz bu kişi dünyanın neresinde olursa olsun ona gideceğiz.’’

CAO butik marka olarak ün yapmış ve bundan sonra da böyle kalmayı istiyor. Aylık üretimleri 100 bini geçmiyor. Üretim az, ama prestij çok. Zira geçtiğimiz ay Amerika'nın en ünlü puro dergisi Cigar Aficionado dünyanın en iyi 122 purosuna not verdi. Bu sınavda CAO 100 üzerinden 90 aldı. Ondan yüksek not alan yalnızca iki marka var. Biri Romeo&Juliet-Küba, diğeri Padron-Nikaragua. Bu iki markanın aldığı not ise 91.

Başta da söylediğimiz gibi, puro içenler konuşarak zaman kaybetmekten hoşlanmıyorlar. Ayrıca puro meselesinin ayrıntısı bilmeyen için tam bir işkence olabilir. O yüzden bu kadarı tam kararında oldu!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!