AİHM'den Türkiye'ye istimlak tazminatı
Güncelleme Tarihi:
Mustafa ve Ahmet Moğul adlı kardeşler, İzmir'in Seferihisar ilçesinde, kıyı alanındaki arsalarının istimlak bedeli ödenmeksizin ellerinden alındığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) açtıkları davayı kazandı. Karara göre, Maliye Bakanlığı, kardeşlerden her birine 9 bin avro tazminat ve mahkeme masraflarını ödeyecek.
Mustafa Moğul, avukatı Mustafa Kemal Turan'ın bürosunda düzenlediği basın toplantısında, Seferihisar ilçesindeki tapulu 55 metre karelik arsa ve arsadaki binalarının “kıyı alanında olduğu gerekçesiyle” istimlak bedeli ödenmeden ellerinden alındığını öne sürdü.
Türkiye'deki yargı organlarına başvurduklarını, ancak sonuç alamadıklarını ifade eden emekli polis Mustafa Moğul, bunun üzerine AİHM'ye dava açtıklarını bildirdi.
Davayı açarken parayı düşünmediklerini, amaçlarının hak aramak olduğunu vurgulayan Moğul, şunları kaydetti:
“Karara sevinemedim, içim buruk. Keşke bu kararı Türkiye'deki mahkemeler verseydi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmek zorunda kalmasaydık, çok ağrıma gitti.”
Mustafa Moğul, Seferihisar'daki arsa ve evin 1954 yılında babaları tarafından satın alındığını ifade ederek, “Arsa ve evin manevi değeri bulunuyordu. 2000 yılında bize, 'Burası maliyenin yeri, çıkın' dediler. Para da ödemediler. Üstelik dava açtılar, mahkeme masraflarını da bize ödetmek istediler” diye konuştular.
“KARAR EMSAL OLUŞTURABİLECEK”
Moğul kardeşlerin avukatı Mustafa Kemal Turan, AİHM kararının emsal oluşturabileceğini söyledi. 1926 tarihli Medeni Kanun'da, kıyı alanında özel mülkiyetin yasaklandığına dikkati çeken Kemal Turan, “Bu hükme rağmen, 1984 yılına kadar devlet yüzlerce insana kıyı alanında mülkiyet izni vermiş. Şimdi de bu arsalara tek kuruş ödemeden bedelsiz tahliyeler için davalar başladı. Burada vatandaşın suçu yok” dedi.
Mustafa Kemal Turan, karara göre, Maliye Bakanlığının Moğul kardeşlerden her birine 9'ar bin avro tazminat ve mahkeme masraflarını ödeyeceğini açıkladı.
Arsanın küçük olması nedeniyle tazminatın da az olduğunu ifade eden Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de bu şekilde yüzlerce yer var. Seferihisar'daki arsa küçük olduğu için tazminat az oldu. Ancak daha büyük arsalar için açılan davalarda tazminatlar daha çok olacaktır. İç hukuk yolları tükendikten sonra 6 ay içinde mağdurlar AİHM'ye başvuruda bulunabilirler. Türkiye'nin imzaladığı uluslararası antlaşmalar gereği bu karar iç hukuka da yerleşecektir.”