Güncelleme Tarihi:
Kamuoyunda "lojman cinayeti" olarak bilinen olay, 1991 yılında gerçekleşmişti. Dönemin SHP’li İzmir Milletvekili Erol Güngör’ün oğlu Mustafa Güngör, milletvekili lojmanlarındaki evlerinde çok sayıda bıçak darbesi almış ve kafasına bir kurşun sıkılmış halde bulunmuş, ancak olay aydınlatılamamıştı. Baba Erol Güngör, güvenlik güçlerinin, olağanüstü biçimde korunan bir alanda oğlunu koruyamadığından, cinayet için yürütülen soruşturmanın yetersiz olduğundan ve soruşturmada ihmaller bulunduğundan şikayetçi olarak AİHM’e başvurmuştu. Davayı karara bağlayan AİHM, Erol Güngör’ün yaşama hakkına ilişkin şikayyetini haklı bulmadı ancak Mahkeme, Soruşturmanın yeterli biçimde yürütülmediği ve başvuru sahibinin etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini karara bağladı. Mahkeme, Türkiye’nin kararla ilgili gerekli önlemleri gecikmeden almasını isteyerek, davacıya 2 bin euro mahkeme masrafı ödenmesine karar verdi.
JİTEM ŞİKAYETİNE RET
Aynı gün ele alınan bir diğer davada ise 1995 yılında JİTEM tarafından gözaltına alınarak, askerlerin kendisine işkence yaptığını öne süren Ali İhsan Ay’ın şikayeti değerlendirildi. Kürt kökenli ve Alevi olduğunu Mahkeme’ye bildiren Ay, yasa dışı DHKP-C örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle 6 gün boyunca gözaltında sorgulandığını ve işkence gördüğünü öne sürerek şikayette bulundu. AİHM, başvuru sahibinin, Türkiye’deki dava sürecinde kendisine işkence yapanları teşhis etmeye çağırılmasına karşın gitmediğini göz önünde bulundurarak, davacıyı haksız buldu.