Güncelleme Tarihi:
Toğay Gültekin, 2003 yılında er olarak Kırklareli Mekanize Piyade Tugayı’nda vatani görevine başladı. Gültekin, 17 Mart 2004 tarihinde rahatsızlanınca askeri revire kaldırıldı. Muayene edilen Gültekin, birliğine gönderildi. Ancak durumu ağırlaşan Toğay Gültekin, ilk tedavisinden 5 gün sonra 22 Mart 2004 tarihinde tekrar revirde muayene edildikten sonra Trakya Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Akut karaciğer yetmezliği teşhisi konulan Gültekin, 24 Mart 2004’te İstanbul Haydarpaşa GATA’ya kaldırıldı. Aynı gün yoğun bakım ünitesine alınan Gültekin, hayatını kaybetti.
Gültekin ailesi, sağlık sorunu olmayan çocuklarının askeri birliğinde rahatsızlandığını, zamanında tedavi edilmediği için de hayatını kaybettiği iddiasıyla 28 Eylül 2004’te Milli Savunma Bakanlığı hakkında dava açtı. Askeri Yüksek 2’nci İdare Mahkemesi, herhangi bir ihmal olmadığını belirterek, ailenin başvurusunu 26 Ekim 2005’te reddetti. Temyiz başvurusu da aynı mahkemeye giden aile, aynı yanıtı aldı.
UZMAN GÖRÜŞÜ ALINMADI
Aile, bu kez 17 Ocak 2006’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Başvuruyu oybirliğiyle kabul eden AİHM, 1 Şubat 2016’da karar verdi. AİHM kararında, Gültekin’in ölümünde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi olan ‘Yaşama Hakkının İhlali’nin sözkonusu olduğu belirtilerek, tedavideki 7 günlük gecikmenin Gültekin’in ölümüne neden olup olmadığının tespitinin tıp uzmanlarının uzmanlık alanına girdiğine, tıp uzmanlarından herhangi bir görüş almadan talebin reddedildiğine dikkat çekildi. AİHM, “Gültekin’in yaşama hakkının korunmadığına, yaşamın korunmasına ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmediğine” hükmetti.
AİHM kararının ardından Gültekin ailesi, avukatları Nuran Özdemir aracılığıyla tekrar Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Aile, daha önce reddedilen ceza ve tazminat davalarının AİHM kararı doğrultusunda yeniden ele alınmasını istedi. Ailenin avukatı Nuran Özdemir, 11 yıldır devam eden hukuk mücadelesinde AİHM kararıyla yeniden başa dönüldüğünü belirterek, “AİHM, yaşama hakkının korunmasına vurgu yaptı. Vatani görevine sağlam olarak başlayan, herhangi bir sağlık sorunu olmayan kişi burada hastalanıp ve yeterli sağlık hizmeti görmeden ölüyorsa bunun bir sorumlusu vardır. Milli Savunma Bakanlığı’na karşı açtığımız davada umarım bu sefer hızlı bir şekilde sonuç alırız” dedi.