Güncelleme Tarihi:
Basın açıklamasındaki, Taksim’de toplanma çağrısının “barışçıl açık ve net ifadeler içerdiği, “şiddet ve şiddete azmettiren beyanlar içermediği” ve “meydanlardayız” sözünün sadece bir “ifade” olduğu ve “çağrı” olmadığı belirtildi. “Taksim Meydanı’nda toplantı çağrısı” eylemi savcılıkça, “Demokratik hakkın kullanılması” diye nitelendirilerek, Taksim’de toplanma çağrısı suç sayılmadı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Oya Ataman /Türkiye, Balçık ve Diğerleri /Türkiye, Biçici /Türkiye, DİSK ve KESK /Türkiye kararlarıyla Yargıtay’ın, barışçıl şiddet içermeyen eylemlerin suç sayılamayacağı kararlarına atıf yapılarak, takipsizlik verdi.
İstanbul Terör Savcılığı, basın toplantısı yaparak, Gezi olaylarının yıldönümü olan 31 Mayıs’ta Taksim’de toplanma çağrısı yapan 13 kişiye “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtmaktan” soruşturma yaptı. Üç ay sonra aralarında sanatçılar Edip Akbayram, Tarık Akan, Genco Erkal ve Taksim Dayanışma Platformu üyelerinin de olduğu 13 kişiye takipsizlik verildi. Basın açıklamasında illegal örgütlere yapılan herhangi bir çağrı olmadığı vurgulanan kararda özetle, “Toplantıya molotof, taş ve bunun gibi silahla katılımın istenmediği, şiddet içeren eylemlere tahrik eder nitelikte bir açıklama olmadığı, basın açıklamasının bir anma ve demokratik taleplerin açıklamasına yönelik bir toplanma çağrısı” olduğu; ‘Meydandayız’ sözü sadece bir ifade, eyleme çağrı niteliğinde olmadığı; Bu ahvalde şüphelilere isnat edilen suçun yasal unsurları ile oluşmadığı; eylemin demokratik bir hakkın kullanımı netliğinde bulunduğu anlaşıldığından şüpheliler hakkında kamu hakkında takibata yer olmadığına”
karar verildi.