Güncelleme Tarihi:
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1988’den beri farkındalık yaratmak adına 1 Aralık, ‘Dünya AIDS Günü’ olarak tanımlanmış durumda. ‘Eşitsizliklere son verin. AIDS'i bitirin. Salgınları bitirin’ sloganıyla yürütülen bu yılki kampanya çerçevesinde dünya çapında pek çok etkinlik düzenleniyor. Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi, İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Özlem Demir ise bazı ülkelerde HIV testi yapımının, AIDS’le mücadele ve bakım hizmetlerinin COVID-19 etkisiyle durma noktasına geldiğine dikkat çekti.
KÜRESEL SAĞLIK KRİZİ
Eşitsizlik ve insanların hizmete ulaşamamaları nedeniyle HIV’in küresel bir sağlık krizi haline geldiğini belirten Demir, COVID-19’un HIV ile yaşayan birçok insanın hayatını daha zorlaştırdığını vurguladı. Hizmette geride bırakılan gruplar arasında çocukların çoğunlukta olduğunu aktaran Demir, “2020’de COVID-19’un etkisiyle önemli küresel hedeflere de ulaşılamadı. Geçtiğimiz yıl Dünya Sağlık Örgütü, AIDS hastası olanların COVID-19’dan hayatını kaybetme riskinin yüksek olduğunu duyurdu ve örgütün yayınladığı verilere göre, HIV virüsü ile enfekte olanların, COVID-19’dan daha ağır etkilendiğini açıkladı” ifadelerini kullandı.
Özlem Demir, 24 ülkede yapılan çalışmada HIV bulaşmış ve COVID-19 nedeniyle hastalığı ağır geçiren, yatan ve tedavi gören hasta sayısının 15 bin 500 kişiye ulaştığına dikkat çekti. Aynı incelemede toplam vakaların yaklaşık 4’te 1’inin hastanede yaşamını yitirdiğinin de tespit edildiğini vurgulayan Demir, “Dünya Sağlık Örgütü’nün bu sonuçları, hastanın hastaneye yatış sırasında COVID-19'un hem ciddi hem de kritik formları ve hastanelerdeki ölümler için önemli bir risk faktörü olduğunu gösterdi” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE 2122 VAKA
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’deki vaka çalışmalarına değinen Özlem Demir, “01 Ocak - 31 Aralık 2020 tarihleri arasında 2076 HIV pozitif kişi ve 46 AIDS vakası olmak üzere toplam 2122 vaka, doğrulama testi pozitif olarak tespit edildi. Bildirimi yapılan vakaların yüzde 84.63’ünün erkek, yüzde 15.36’sının ise kadın olduğu belirlendi. Çalışmada dikkat çeken bir diğer durum da bu vakalar arasında 25-29 yaş grubunun diğer yaş gruplarından daha önde olması” ifadelerini kullandı.