Güncelleme Tarihi:
DÖRT YAŞINDA AIDS'LE BOĞUŞUYOR/Foto Galeri
Bugün dört yaşında olan Stella, dünyaya AIDS hastası olarak gözlerini açtı. 23 yaşındaki annesi Rebecca Mbabazi, Uganda’da yaşayan çoğu kadın gibi, AIDS olduğunu hamileyken öğrendi. Stella ve annesi, bir zamanlar gorilleriyle ünlü olan, ancak 1990’larda hızla artan AIDS vakaları yüzünden önemini yitiren Bwindi Impenetrable Ormanı’nın ucundaki tepelerde yaşıyor.
Stella, hayatta kalabilmesi için gereken hapları almaktan hoşlanmasa da, günde iki defa hap alma vakti geldiğinde buna itiraz etmiyor. Ancak Avrupa Birliği (AB), Stella’nın kullandığı ucuz hapların tedarikini keserse, hayatta kalma imkanı olmayacak.
Küçük kızın ilaçları, anneannesinin odasındaki plastik şişelerde duruyor. Antiretroviral ilaçlar (ARV), AIDS’e neden olan HIV virüsünü zapt ederken bağışıklık sistemini güçlendiriyor, böylece hastalığın ilerlemesi engelleniyor. İlaçların bulunduğu şişelerin üzerinde, Hindistan’ın Haydarabad kentinde bulunan Aurobindo şirketinin adı yazılı.
Haydarabad, Afrika genelinde milyonlarca insanın hayatını kurtaran eczacılık devriminin merkezinde yer alan bir kent. Son 10 yıl içinde Batı ülkelerinde üretilen ilaçların kitle üretimine başlayan Hindistan, dünyanın en çok ihtiyacı bulunan ülkelerine kaliteli ilaçlar yollamaya başladı.
MİLYONLARI HAYATA BAĞLIYOR
Afrika’ya bağış ile gönderilen ilaçların yüzde 80’i Hindistan’dan gönderiliyor. Uluslararası AIDS Toplumuna göre, 2003’ten bu yana bir AIDS hastasının yıllık tedavi ücreti 500 dolardan 70 dolara kadar geriledi. 2001 yılından itibaren ise Hindistan’da üretilen ilaçlar dört milyon insana ARV ilaçları iletilmesini sağladı. Ancak bu kayda değer gelişme bugün tehdit altında.
Dünyanın bir diğer köşesinde, AB önümüzdeki hafta Brüksel’de yapılacak toplantılarda ticaret görüşmeleri yapacak. Ele alınacak konular arasında, Avrupa’nın eczacılık devlerinin fikri mülkiyet hakları ve ticari çıkarlarının korunması yer alacak. Eğer sunulacak anlaşma kabul edilirse, Stella gibi çocukların hayatını kurtaran ucuz ilaçların önüne patent benzeri yeni engeller çıkacak.
Oluşacak yeni engeller arasında en çok endişeye neden olan “veri korunması”, Hindistanlı üreticilerin yabancı ilaçların kopyalarını geçerli patent sistemi içinde kaydetmelerinin önüne geçecek. Bu durum, teslimat sürelerini kopyalanan ilaçlar için 10, daha gelişmiş ve çocuk ilaçları içinde 15 yıla kadar uzatacak.
Yüz binlerce hastanın tedavisiyle ilgilenen Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü, Brüksel’de karar alınması gereken değişikliklere karşı çıkıyor ve AB’yle görüşme talep ediyor. MSF Başkanı Dr. Unni Karunakara, “Bu, kar güdüsünün insan hayatından daha önce geldiği bir durum. Ucuz ilaçlara ihtiyacı olan milyonlarca insan var” dedi.
PARA YAŞAMIN ÖNÜNE GEÇİYOR
Karunakara, alınacak önlemler kapsamında ilaçların AB limanlarında sahte ürün gerekçesiyle yok edilebileceklerini, ilaçlara el konabileceğini belirtti. Böylece, önemli ilaçların yasadışı şekilde üretileceği ve fiyatlarının artacağı uyarısında bulundu. Bir diğer tehdit, artan ilaç fiyatları yüzünden fakir ülkelerde tedavi teklif eden doktorların azalması olacak.
Ancak AB’ye göre yeni önlemler Hindistan’ın ilaç ihraç edebilmesinin önüne geçmeyecek. AB Komisyonu’nun ticaretten sorumlu bakanı Karel De Gucht, “AB ve Hindistan arasında bir serbest ticaret anlaşması yapacağız. Bu anlaşma Hindistan’ın ilaç üretme hakkı ve miktarı üzerinde değişikliğe neden olmayacak” dedi.
Yerel halkın AIDS’i “sıska” olarak adlandırdığı Bwindi’de, korkunç salgının dedikoduları ilk olarak 1980’lerde duyulmaya başlandı. Hastalar, kapalı kapılar ardından ölüme terk edilirken, AIDS’in hızla arttığı dönemlerde ülke nüfusunun dörtte biri hastalığın pençesine düştü.
Bwindi Hastanesi’nde AIDS programını yürüten doktor Richard Kazibwe, “HIV jenerasyonu” olarak tanımladığı bir nesle ait. Kazibwe, “Çocukken birçok yakınımı kaybettim. İnsanlar korkunç bir şekilde, bir deri bir kemik halde ölüyordu. 1990’larda hastalanan birini herkes unuturdu. Artık insanlar kan testi yaptırıyor ve tedavi görüyor” dedi.
ARV kullanımı Uganda genelinde AIDS yayılımını yüzde 7 oranında azalttı. Ancak küresel ekonomik kriz, Uganda’ya gelen ilaçların tedarikini sıkıntıya sokmaya başladı bile. Bir diğer sorun, ucuz ilaçlara karşı HIV virüsünün direnç kazanabilmesi. Bu durum Avrupa’da farklı alternatiflerle çözülebiliyor ancak Uganda gibi ülkelerde bu mümkün değil. Kazibawa, son olarak şu uyarıda bulunuyor: “HIV virüsünün yeni mutasyonları ortaya çıkıyor. Eğer kopya ilaç üreticilerinin önü kapatılırsa, AIDS’e karşı verilen savaş kaybedilecek.”
DÜNYADA AIDS RAKAMLARI
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, son 10 yıl içinde HIV virüsünden etkilenen insan sayısı yüzde 20 azaldı. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2001-2009 yılları arasında 11 Asya ülkesinde HIV ile yaşayan çocuk sayısının yüzde 46 arttığını açıkladı.
Sadece Hindistan’da, 2001 yılında HIV ile yaşayan çocuk sayısı 89 binken, bugün bu rakamın 130 bin olduğu düşünülüyor. Geçtiğiniz ay BM tarafından açıklanan 2010 yılına ait rakamlarda, 1999 yılında AIDS’e yakalanan 3.1 milyon insana kıyasla, bu rakamın 2.6 milyona düştüğü belirtildi.
2009’da, yaklaşık 1.8 milyon insan AIDS ile bağlantılı hastalıklardan ölürken, 2004’te bu rakam 2.1 milyondu. HIV virüsünün genç nüfusları en çok etkilediği 15 ülkede ise enfeksiyon oranı yüzde 25’in üzerinde azalış gösterdi.
Diğer yandan, AIDS programlarına aktarılan bağış paraları 2008’de 7.7 milyar dolar iken, bu rakam 2009’da 7.6 milyar dolara geriledi. BM, uluslararası bağışların azalmasının en çok az gelişmiş ülkeleri etkilediğini belirtti.