AIDS kadınları daha ağır etkiliyor

Kadının ve erkeğin statüsündeki yapısal eşitsizlikler sonucunda, kadınların enfeksiyonu önleyici girişimlerde bulunmalarının güçleştiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Saydam, bu durumun AIDS'in sonuçlarını daha da ağırlaştırdığını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Saydam, “Yerleşik ve köklü toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri AIDS'i körüklemektedir. AIDS hastalarına bakma sorumluluğu daha çok kadınların üzerine yıkılmakta, buna karşın evlerinden atılanlar, sağlık kuruluşlarından geri çevrilenler de yine kadınlar olmaktadır. Ancak maddi olanaklara erişimi de çok sınırlı olan kadınların yaşamak için fazla seçenekleri kalmamaktadır.

Bu nedenle AIDS'in yaygın olduğu topluluklarda, geçinmek için seks sıradan bir eylem durumuna gelmekte, bu da hastalığın daha da yaygınlaşmasına yol açmaktadır” dedi.

Yoksulluğun insanların AIDS'e daha açık olmalarına belirgin biçimde katkıda bulunan bir etmen olduğunu açıklayan Yrd. Doç. Dr. Saydam, kadınların dünyadaki yoksullar arasında çoğunluğu oluşturduğunu söyledi.

HIV enfeksiyonlu bir aileye ve topluluk üyelerine bakım görevinin çoğunlukla kadınların ve kız çocukların sorumluluğu olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Saydam, bunun da bir yandan kadınların ve kız çocukların iş yüklerini ağırlaştırdığını, diğer yandan gelir getirici işler yapma ve okula devam etme olanaklarını azalttığına dikkat çekti.

BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARI YAPILMALI

Günümüzde erkekler ve kadınlar arasındaki güç ilişkileri temel alındığında, AIDS'in önlenmesini ve hastalıkla baş edilmesini sağlayacak mekanizma ve davranışları özendirme açısından erkeklere çok önemli görevler düştüğünü belirten Yrd. Doç. Dr. Saydam, “Kadınları riske daha yatkın oldukları konusunda bilgilendirici toplantılar düzenlenmeli, bu konuda bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir” dedi.