Güncelleme Tarihi:
Palmiye Koleji'nin sahibi Hamza Şimşek Bey haklı olarak gururlanıyor ve resim sanatına katkı sunmanın keyfini yaşıyordu. O gece Mersin'de sahil kenarında oturmuş Mustafa Arda ve Hafize Bilgenoğlu Hoca'yla sanatın gücünü konuşuyorduk. Değerli dostumuz Ressam Ahmet Yeşil de her zaman olduğu gibi gülümseyerek “Siz bu yarışmayı uluslararası katılım sağlandığında göreceksiniz...” derken geleceğin daha da güzel olacağını müjdeliyordu...
Palmiye Koleji yöneticileri Ahmet Yeşil'in adını verdikleri uluslararası resim yarışmasına Türkiye'nin her kentinden katılım olacağını az çok tahmin etmişlerdi ama bu kadarını da beklemiyorlardı. Okulun kapısına her gün kargo araçları yanaşıyor ve onlarca resim imza karşılığı okula teslim ediliyordu...
Hatta bazı öğrencilerin velileri telefonla arayıp “Evet, geç kaldığımızı biliyoruz ama tabloyu kargoya verdik, lütfen kabul edin...” diyorlardı.
Bu müthiş ilgi, okul yöneticilerini sevindiriyordu...
Mustafa Bey; “Bitlis'ten, Samsun'dan, her taraftan resim yağıyor...” derken yüz ifadesini görmeliydiniz...
Okulun halkla ilişkiler sorumlusu Keriman Hanım, “Hepsine tek tek teşekkür mektubu yazacağız” diye ekledi ve katılımcılarla diyaloglarını sürdüreceklerini söyledi...
Bu organizasyonun ilk adımı olarak yarın jüri okulda toplanacak ve gelen eserler arasından 12 tanesi seçilecek. Tabii jüridekilerin tamamı bu işin uzmanı olan kişiler.
Palmiye Koleji'nin böyle bir misyonu üstlenmesi takdire şayandır.
Eminim bu yarışma her sene daha büyük coşkuyla sürdürülecek ve Palmiye Koleji, Mersin'in adını dünyanın belli başlı okullarına taşıyacaktır...
O gece Mersin'deki sohbetimizde sanata olan ilgiyi de konuştuk...
Ahmet Yeşil markalaşmadan bahsetti:
- İşte markalaşma budur, dedi. Bir temel atıyorsunuz. Diyorsunuz ki biz Uluslararası Resim Yarışması düzenliyoruz. Altyapınızı hazırlıyorsunuz ve başlıyorsunuz çalışmaya. Düzenlediğiniz her yarışma okulunuzun adını her geçen yıl uluslararası platforma taşıyor. Sonra uluslararası platformlarda konuşulmaya başlıyorsunuz. Yani önce ürünü oluşturuyorsunuz sonra, peşinden markalaşma geliyor. Eğer ürününüz yoksa nasıl marka oluşturacaksınız ki? Biz bu yarışmayla resme katkı sunan bir okulun temellerini attık. Biz sadece resimle uğraşıyoruz ve okul da bu yarışma için tüm olanaklarını sunuyor...
Hamza Bey sözün burasında araya girip okuldaki diğer etkinlikleri anlattı:
- Eğitim konusunda zaten iddialıyız. Çocuklarımızın çok iyi yetişmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Üniversite sınavına giren öğrencilerimizin kazanması bize güç veriyor. Geçen yıl ki başarımız neredeyse %100'dü. Spor konusunda da iddialıyız.
Eğitim böyle bir şey işte... İstenen tek şey var: Başarı...
Ben okulun resme sunduğu katkıyı çok sevdim. Sanatçıya verdiği destekten hoşlandım. Keşke her okulumuz bir sanat dalını üstlense ve sonuna kadar bu sanat dalını destekleyip yarışmalar düzenlese, kazananlara burs sağlasa...
Bu işin özü asla vazgeçmemektir. Bir de kurallardan asla ödün vermemektir. Güvenilir bir yarışmanın devamını sürdürmektir...
Palmiye Koleji bunu yapıyor. Ahmet Yeşil gibi değerli bir sanatçının adını, yarışmanın bayrağı haline getiriyor. Bundan böyle Ahmet Yeşil adı uluslararası bir yarışmanın adı olarak ilelebet yaşayacak...
Okulun sahibi Hamza Şimşek ve değerli ekibini yürekten kutluyorum.
Başarılarının devamını diliyorum!..