Güncelleme Tarihi:
Ahmet Türk'e saldırıyla ilgili gözaltına alındıktan sonra “kasten yaralama” iddiasıyla tutuklanan İsmail Çelik'in avukatı Karaduman, nöbetçi sulh ceza mahkemesine itirazda bulunduktan sonra adliye çıkışında açıklama yaptı.
Açıklamasında müvekkilinin basit kasten yaralama suçu işlediğini ve tutuklamayı gerektirecek bir durum olmadığını belirten Karaduman, yargıya baskı olduğunu öne sürdü.
Şehit haberleri nedeniyle milletin sabrının taştığını savunan Karaduman, şunları kaydetti:
“Buradan doğudaki ve güneydoğudaki kardeşlerimize selam gönderiyorum. Lütfen artık birleşelim. Saflarımızı sıklaştıralım. Vatana karşı ihanet edenlere tepki gösterelim, lütfen birleşelim. Kardeşlerimize, Karadeniz'e selam gönderiyorum. Doğu, güneydoğu, Karadeniz fark etmiyor. Bu ülkenin her yeri aynı, her yeri eşit. Milletin sabrı taşmıştır. Şehitlerimizden dolayı milletimizin başı sağ olsun.”
Tutuklamaya yapılan itirazın 1-2 gün içinde sonuçlanmasını beklediklerini ifade eden Karaduman, “Müvekkilimle ilgili kasten yaralamanın tutuklamayı gerektirmeyecek bir suç olduğunu belirttik” dedi.
İTİRAZ DİLEKÇESİ
İtiraz dilekçesinde tutuklamanın kaldırılmasını isteyen Karaduman, tutuklama kararının ceza kanununun temel ilkelerinden olan “kanun önünde eşitlik” ilkesine aykırı olduğunu savundu.
Müvekkilinin aynı şartlarla başkasına karşı aynı amacı güderek benzer suç işlemesi halinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılacağını belirten Karaduman, şunları kaydetti:
“Vatandaş Ahmet ile Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan Ahmet Türk arasındaki fark nedir acaba. Bu toplumda her gün yüzlerce yaralama olayı gerçekleşiyor, hem de daha büyük zararlı yaralamalar. Ancak tutuklama tedbiri çok zor görülüyor. Kanunlar, vatandaş Ahmet ile TC kimliği taşıyan Ahmet Türk'e eşit uygulanmalıdır. Mevcut uygulamayla eşitliğe aykırı bir durum hasıl olmuştur. Bu nedenlerden dolayı ilgili kararın ceza kanununun bu temel ilkesini ihlal ettiği kanısındayız.”
Müvekkilinin basit bir kasten yaralama suçu işlediğini, bu suçun ceza kanunu kapsamında değerlendirildiğinde tutuklama tedbirinin çok ağır bir tedbir olduğunun görüleceğini belirten Karaduman, “CMK 100. maddedeki “tutuklamanın orantılı olması” gerektiği temel ilkesinin ihlal edildiği kanısındayız” görüşünü bildirdi.
İlgili yasalardaki hükümlerin müvekkili lehine uygulanmasını isteyen Karaduman, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Vatana kurşun sıkanlar davul zurnayla karşılanırken vatana kurşun sıkmayı kendisine görev edinmiş zihniyete tepki gösterenlerin kelepçeyle karşılanması oldukça manidardır. Müspet suç CMK 100. madde kapsamında belirtilen katalog suçlardan değildir. Tutuklamadan istenilen tedbir elde edilmiştir.”
Tutuklama kararına itirazın kabulü istenilen dilekçede, müvekkilin bihakkın tahliyesine, mahkemenin aksi kanaat halinde olması durumunda adli kontrol hükümleri uygulanmasına karar verilmesi de talep edildi.
Talebin reddi halinde ise dosyanın incelenmek üzere nöbetçi asliye ceza mahkemesine gönderilmesi de istendi.