Ahmet Hakan'dan 'ön ödeme emri'ne itiraz
Güncelleme Tarihi:
Bir televizyon programında söylediği sözler nedeniyle Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'ye "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan açılan dava kapsamında programın moderatörü Ahmet Hakan Coşkun, ön ödeme emrini ödemeyeceğine dair dilekçesini savcılığa sundu.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına, CNN Türk'teki programın moderatörü Ahmet Hakan Coşkun avukatı aracılığıyla dilekçe verdi.
Dilekçede, savcılık tarafından gönderilen ödeme önerisinin 3713 sayılı yasanın 7/2 maddesi ile Anayasa'nın 38/7. maddesine ve hukukun en temel ilkelerine açıkça aykırı olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Öneride 3713 sayılı yasanın 7/2. fıkrasının 2. cümlesine atıf yapılarak, 'takdir edilecek hapis cezasının da yarı oranında arttırılarak mahkumiyete karar verileceği' belirtildiğine göre, (canlı bir yayın için) Anayasa'nın 38. maddesinde yer alan ve çok temel bir hukuk ilkesi olan, 'ceza sorumluluğu şahsidir' kuralının yok sayıldığı anlaşılıyor. Öncelikle, cumhuriyet savcılığına bu kuralı hatırlatmayı görev sayıyoruz ve ceza sorumluluğu şahsidir, ceza hukukunda objektif sorumluluk olmaz, olamaz diyoruz. Dolayısıyla, müvekkilimiz için ikinci cümle asla düşünülemez ve 2. cümleye dayanılarak ön ödeme önerisi gönderilemez.”
Yasada, eğer ki suç işlenmişse yani mahkumiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmişse 'yayın sorumlusu' hakkında adli para cezasının öngörüldüğü anlatılan dilekçede, yayın sorumlusunun canlı yayında neyi, ne kadar yapabileceğinin doğru değerlendirilmesi gerektiğini ve olayda işlenmiş bir suçun bulunmadığı, Hakan'ın CNN Türk'teki “Tarafsız Bölge”nin yayın sorumlusu olmadığı kaydedildi.
Dilekçede, 6112 sayılı yasaya göre, televizyon kanalları için bir veya birden çok sorumlu müdür görevlendirileceği ve adlarının RTÜK'e bildirileceği anlatılan dilekçede, şöyle denildi:
“Sorulan soruya cevap olarak, “Tarafsız Bölge” programının yayın sorumlusu savcılığınıza bildirilmiştir. Bu nedenle, çıkarılan ön ödeme önerisi, yasal dayanağı olmayan bir tehdit niteliği taşımaktadır. Sonuçta, müvekkilimizin “terör örgütü propagandası yaptığı” ama para ödeyerek kendini kurtardığı izlenimi yaratılacaktır. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Unutmayalım, yazısı nedeniyle Hrant Dink'i hedef gösterdiler, katledildi. Benzer şekilde, Tahir Elçi'yi hedef gösterdiler, katledildi. Artık başka yanlışlar yapmamalıyız. Müvekkilimizin, öneri metninde gösterilen “terör örgütü propagandası yapmak” suçunu asla işlemiş sayılamayacağını tekrarlayarak, yasaya, Anayasa'ya, hukukun en temel kurallarına açıkça aykırı olan ve bir tehdit niteliği taşıyan bu öneriyi yerine getirmeyeceğini belirtiyor, başka yanlışlar yapılmaması umudu ve uyarısıyla durumu takdirlerinize sunuyoruz.”