Ah şu şiddet olmasa

Şiddet, Türk eğitim sisteminde maalesef yöntem olmayı sürdürüyor. 600 öğrenci arasında yapılan bir anket, ‘‘sürekli’’ veya ‘‘zaman zaman’’ da olsa, eğitimde şiddete başvurulduğunu gösteriyor. Başarının ödüllendirilmesinde ise sevindirici bir oran var: Yüzde 83.

ÖĞRETMENLERİN sınıfta iletişimini öğrenebilmek amacıyla yapılan bir araştırmada, eğitimcilerin şiddetten bir türlü vazgeçmediğini gösteriyor. Eğitimde şiddet unsurunun yöntem olarak kullanıldığı okullarda, öğrenciler de bu şiddeti bir yaşam biçimi olarak benimsiyorlar ve fazla da yadırgamıyorlar.

Eğitim-Sen üyesi Ümraniye Orhan Veli İlköğretim Okulu öğretmeni Murat Öner ve çalışma grubu tarafından gerçekleştirilen anket, 600 öğrenciyi kapsıyor. Ümraniye, Üsküdar ve Kadıköy ilçesindeki özel ve devlet okullarında yapılan çalışmada özellikle ilköğretimde görev yapan öğretmenlerin öğrencilerle iletişim, ilgi, demokratik katılım ve şiddet unsurlarının sorgulanması amaçlandı.

Anket sonuçlarına bakıldığında pek de içaçıcı bir tabloya rastlanmadı. Anket çalışmasında en önemli sonuç, eğitimde şiddet unsurunun şu da ya bu şekilde bir yöntem olarak kullanıldığı görüldü. Geleceğin toplumsal yapısını oluşturacak olan çocuklara yönelik şiddetin bu denli yoğun yaşanmasının, öğrencilerde onarılması güç olumsuz davranışlara neden olabileceği belirtildi.

Ankette okullarda öğrenciye yönelik şiddet uygulamasında öğretmenlerin yetişme tarzı ile aldıkları eğitimin önemli etkilerinin olduğu vurgulandı.

Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Eğitim Sen İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Alaaddin Dinçer, öğretmenlere yönelik şu önerilerde bulundu:

Öğretmen eğitim ve öğretim yöntemlerini iyi kavramalı.

Eleştirilere açık olmalı.

Mesleki gelişmeyi sağlayıcı etkinliklere katılmalı.

Öğrencilerle tek tek ve yakından ilgilenmeli.

Öğrencilerin karşısında tutarlı olmalı, neşeli görünmeli.

Sınıflarda özgür-demokratik tartışma ortamları oluşturmalı.

Öğrencilere karşı yansız ve hoşgörülü davranmalı.

Derslere güncelleşen konular üzerinden hazırlıklı girmeli.

Velilerle ilişkileri geliştirip, sorunları birlikte çözmeye çalışmalı.

Kendi sorunlarını sınıfa taşımamalı.

Sağlıklı iletişim kurup, sınıflarda ses tonunu iyi ayarlamalı.

Arkadaşça davranmalı.

Kendine güvenmeli, yaratıcı olmalı.

Öğrencileri tanımada ve değerlendirmede özenli olmalı.

Dayak yerine kart

ANTALYA'nın Alanya İlçesi'nde Özel Ufuk İlköğretim Okulu'nda, öğrencilerin davranışlarını ödüllendirmek ve cezalandırmak için, futbol karşılaşmalarında olduğu gibi kart uygulaması başlatıldı. Sarı ve kırmızı kartlarla olumsuz davranış içinde olan öğrencilerin uyarılacaklarını söyleyen Okul Müdürü Ömer Faruk Mücahitoğlu, başarılı öğrencilere de yeşil kart uygulaması başlattıklarını söyledi. Mücahitoğlu, ‘‘Her hatalı davranış sarı kart gerektirecek. 1 ayda 3 sarı kart ise kırmızıya neden olacak’’ dedi.

Toplam 440 öğrencisi bulunan okulda, koridorda koşmak, sırada uygun yürümemek, bağırmak, derse geecikmek, okul bahçesinden dışarı çıkmak, yere çöp atmak gibi olumsuz davranışlar sergileyen öğrencilere sarı kart veriliyor. Üst üste bir ay içinde 3 sarı kart verilenlerle, hırzıklık yapan veya bir arkadaşını incilten, saldırgan davranışlar sergileyen öğrenciler ise kırmızı kart alıyor.

Sarı ve kırmızı kartların dışında başarılı ve uyumlu öğrencilere de yeşil kart veriliyor. Hiç sarı ve kırmızı kart almadan 5 yeşil kart alan öğrenci de yıl sonunda 'Altın Çocuk' olarak seçiliyor.

Dayak da var, şükür ödül de...

SORU HİÇ ÇOK AZ BAZEN HER ZAMAN

Öğretmeniniz sizi dövüyor mu? 41.1 22.8 32.2 3.9

Başarıyı ödüllendiriyor mu? 6.6 6.8 38.1 48.5

Sınıfta çok sert mi? 42.8 30.3 22.7 4.2

Üzücü, kırıcı, aşağılayıcı

konuşma yapıyor mu? 68.0 14.1 12.3 5.6

Size tembel, düzensiz gibi

sözler söylüyor mu? 54.2 15.1 20.8 9.9

Yanlış verdiği cevaplarla

alay ediyor mu? 83.7 6.9 6.0 3.4

Dersi sadece kendi mi anlatıyor? 3.1 5.3 70.2 21.4