Ah! İstanbul İstanbul olmayalı

Güncelleme Tarihi:

Ah İstanbul İstanbul olmayalı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2003 00:00

BAYRAMIN üçüncü günü Mehmet Ali Erbil'in Çarkıfelek'ini seyrederken, eski kozmopolit İstanbul hayatını çağrıştırdım. Anılarımı tazeleyen bir geceydi.Çok hoşuma gitti, Erbil, bana kozmopolit İstanbul'u yaşattı.Rumca şarkılar söylendi, sirtakiler oynandı, dolu rakı kadehleri baş tacı edildi.Dalıp gittim... Dinlediklerim, başka uzak bir şehirden duyduğum arkaik sesler miydi?Gazinolarda, meyhanelerde çokça dinlediğim bu hoppa parçalar, neden bende, gökkuşağına benzettiğim eski İstanbul özlemi uyandırdı.Birçoğunu artık bir rüya bulanıklığında hatırlıyorum.Sezen Aksu'nun şarkısı ‘‘Ah! İstanbul İstanbul olalı’’nın tersini düşündüm.Ah! İstanbul İstanbul olmayalı.İki kişi, biri hanım diğeri erkek Rumca şarkı söylüyorlar. Yarışma programına iki yaşlı Rum vatandaş katılmış. Onlara ne Türk diyebilirim ne Rum, ayrı bir yerin vatandaşıydı onlar, İstanbulluydular.Biri 85 yaşında eski Yeniköylü, delikanlılık günlerine taş çıkartırcasına sirtaki yapıyor, kafasındaki film şeridini seyretmek isterdim, ya da onunla birlikte oynamalıydım.Sıradan bir nostaljinin peşine düştüğümü sanmayın.Gidenlere ağıt da yakmıyorum, ne var ki renksizlik beni rahatsız ediyor.Beyoğlu'nun Galatasaray'ın, birbiri içinde değişen, renklerinin tek renge indiğini söylemeyen her İstanbul yazısı, bir şehrin ihanet belgesidir.Bizim şarkılarımızın içinde Rumca, Rumca şarkıların içinde de Türkçe sözler vardır. İster CD'yi İstanbul'dan alın, isterseniz Atina'daki bir müzik mağazasından.* * *ORHAN TÜRKER'in Halki'den Heybeli'ye-Bir Ada Hikáyesi'nde, toplumsal paletteki renkleri politikacıların sildiğini okuyup da üzülmemek mümkün mü? Adalarda söylenen şarkılar, bir ulusa, bir dile ait değildi, birlikte yaşamanın neşideleriydi onlar.Türker'in kitabında gidenlerden, ölenlerden söz ediliyor...Nejat Gülen'in de Heybeliada'sında, kozmopolit bir uygarlığın çöküşünün acısını duymuştum.Her yazıya bir müzik eşlik ederse, ses çağrışımları, yazıyı zenginleşirir, boyutlandırır.Kozmopolit İstanbul'u sadece rebetiko kurtarır mı?Sony'nin çıkardığı Osmanlı Mozaiği dizisindeki CD'leri dinliyorum.Cumhuriyet de bu mozaiği bozmadı, sonradan kaba siyaset, bu dengedeki inceliği algılayamadı.Ermeni Bestekárlar, Yahudi Bestekárlar, Rum Bestekárlar. Hepsi bir duyarlığın, bir aşkın, ırkla, dinle, milliyetle açıklanamayacak ortak güzelliklerinde buluşmuşlar, Osmanlı ve Türkiye coğrafyasında.* * *RUM besteci Zaharya'nın hüseyni bestesi ile dünle bugünü bir ses yumağında buluşturdum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!