Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 1998 00:00
Yarım asırlık Medeni Hukuk Profesörü. Tarihçi. Müzmin bir hayvan hakları savunucusu. İflah olmaz bir hayvansever. Bunlar, Prof. Dr. İsmet Sungurbey'e yetmiyor. O, 70'inde Süperman olmayı düşlüyor. Çünkü, her gün
yemek taşıdığı 500'e yakın kedi ve köpekten daha fazlasına bakmak istiyor. Bütün gelirini, son meteliğine kadar kedi ve köpekleri doyurmak için harcıyor. Bazılarına çok garip gelen bu davranışını ‘‘Hepsi aç. Kaldırımları mı yesinler’’ diye açıklıyor.GARİBAN LESSİEGariban bir Lessie değiştiriyor Prof. Dr. İsmet Sungurbey'in yaşamını. , Yedikule'deki 200 yıllık ata yadigarı evine gelirken rastlıyor ona. 20 yıl kadar önce. Köpek, bir deri bir kemik. Kendi kadar zayıf olan yavrularını emziriyor. Mahallenin çocukları ona Lessie adını koymuşlar. Yüreği burkuluyor bu manzara karşısında. Eve gidince içini bir huzursuzluk kaplıyor. Yiyecek bir şeyler hazırlayıp önce yavruları besliyor. O anı hiç unutamıyor İsmet Sungurbey:‘‘Gülen köpek gördünüz mü hiç? Yanıma geldi gülerek, teşekkürünü ifade etmek için. Ona da yiyecek verdim. Bir dükkancı 'Boşuna verme efendim' dedi. 'Yavrularına yediriyor kendi yemiyor.' Hakikaten de yemedi. Sonra, beni her akşam bekler oldu. Eve dönerken beni karşılar kapıya kadar getirirdi. Bir gün derse çıkacağım. 'Çat' diye bir ses duydum. 2-3 yavrusu kalmıştı onları da öldürdüler. Tuttum onları sur boyuna gömdüm. Acısı hala yüreğimdedir. Hala söylerim, ölünce beni de onların yanına gömsünler.’’FEDA OLSUNİsmet Sungurbey, o gün bu gündür yaşamını hayvanlara adamış. Yaz kış, soğuk sıcak. Her sabah 05.00'te yola çıkıyor. Bir gece öncesinden arabanın bagajını kediler için ciğer, köpekler için kemik, yavrular için taze kaşar peyniri dolduruyor. Sonrasını ondan dinliyoruz:‘‘Yedikule Sur dışından başlarım. Aksaray'da Sular İdaresi'ne gelmeden Ebubekir Paşa Çocuk Kütüphanesi'ne kadar yaklaşık 500 hayvana bakarım. Bunun için hastalık filan beni engellemez. Bana diyorlar ki 'Tatile çık.' Ne tatili. İnsan 500 evladını bırakıp tatile çıkar mı? Aç hayvanlar tam saatinde beni beklerler. Müthiş bir zaman kavramları var. Her akşam üniversite çıkışında, Süleymaniye ve çevresindeki hayvanları doyururum.Ben kendimi yavruları olan bir kedi ya da köpek yerine koyuyorum. Gideceğim, çöplüklerden bir şey arayacağım. Çöplüklerde kömür tozu, naylon, kağıttan başka bir şey yok. Bir kuru ekmek parçası bulursam, memelerime süt dolacak, yavrularımı besleyeceğim. Kendimi hep onların yerine koyuyorum. Onun için malımı da canımı da onlar için harcıyorum. Feda olsun.’’Prof. Dr. İsmet Sungurbey, Meclis'te 15'inci sıraya yükselen Hayvanları Koruma Yasası'nın mimarı. 10 yıl önce iki arkadaşıyla birlikte Alman Hayvanları Koruma Yasası'nı model alarak Türkiye şartlarına uyarlamış. Tasarıyı, Erdal İnönü'ye sunmuş. Tasarı bazı değişiklerle şu sıralar yasalaşmayı bekliyor.GÜZEL BİR DEĞİŞİKLİK‘‘Bu yasaya yüklenmemin nedeni de Lessie oldu’’ diyor İsmet Sungurbey. ‘‘Tasarıda bazı değişiklikler yapmışlar. Türkiye çapında bir Hayvanları Koruma Vakfı kuruluyor. Güzel bir değişiklik. Bölük porçük hayvan dernekleri var. Nasıl yönetiliyor, ne kadar etkili oluyorlar bilinmiyor. Bu tasarıda vakfa, bazı vergilerden kaynak sağlanıyor. Böyle güçlü ve tek bir vakıf kurulursa çok yararlı olacak. Uygar Avrupa ülkeleri hayvanları koruma yasalarını bundan yaklaşık 70 yıl önce çıkartmışlar. 70 yıl gecikmeyle de olsa bu yasa çıkarsa, belediyelerin hayvan katliamları duracaktır.’’Tasarının ardından, kapağında, 'Öldürttüğümüz hayvan dostlarımız biz insanları bağışlayınız' mesajını taşıyan 'Hayvan Hakları' adı altında bin sayfalık bir de kitap yazmış. Hayvan hakları sorununu, hukuk, ahlak, din, tasavvuf, felsefe, edebiyat, mitoloji, arkeoloji boyutlarında incelemiş. Bu kitabın, dünyada bir örneği daha yok.İsmet Sungurbey'in bir dileği daha var:‘‘Fransız Şarkıcı Edith Piaff son yılarında şarkı söylerken ölmek istediğini söylüyor. Ben de kedi ve köpeklerime bakarken ölmek isterim.’’[Ana Sayfa] [Gündem] [Ekonomi] [Dünya] [Yaşam] [Dizi] [Spor] [Yazarlar] [Ekler] [Standart karakterler]
button