Ağrıların en ağırı

Güncelleme Tarihi:

Ağrıların en ağırı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2001 00:00



Gülden AYDIN
Haberin Devamı

Pfizer'in düzenlediği Dünya Nöroloji Kongresi, 20-22 Haziran'da Londra'da yapıldı. Kongrede nöropatik ağrı üzerinde de duruldu. İngiliz hasta Andrew Keen, en ilgi çeken konuşmacılardan biriydi. Keen, nöropatik ağrı hastası. Kendisi gibi nöropatik ağrı çeken hastalara bilgi ve destek sağlamak için Nöropati Derneği (Neuropaty Trust)'ni kurmuş.

Nöropatik ağrı, sinir sistemindeki önemli bir yaranın ya da işlev bozukluğunun başlattığı ya da neden olduğu ağrıya deniyor. Multipl Skleroz, AIDS ve diyabet hastalarında bu ağrı ortaya çıkabiliyor. Nöropatik ağrı, yanık, böbrek ya da kırık ağrılarından çok farklı. Nöropatik ağrı çeken hastalar ‘‘Vurucu, bıçak gibi saplanan, keskin, yakıcı ve kavurucu’’ diye tarif ediyor. Bu ağrı, daha çok akşamları şiddetleniyor. Mesela deri en ufak bir esintiye, yatak çarşafına bile anormal duyarlı hale geliyor. Kıpırdamak, yürümek bir işkence oluyor.

Dünya Nöropati Kongresi'ndeki konuşmacılardan ABD'li Prof. Dr. Michael McLean, tedavi üzerinde çalıştıklarını anlattı: ‘‘Şimdilik ağrıyı tamamen yokedebilmiş değiliz. Ağrı soğanın katları gibi. Her seferinde bir başka kata gelseniz de gözlerinizden hálá yaş akıyor. Düşmana adım adım saldırıyoruz ama her zaman başarılı olamıyoruz.’’ Kongrede, etken maddesi ‘‘Gabapentin’’ olan ilaç üzerinde durulduğu da belirtildi. İspanyol Dr. Jordi Serra da önceleri morfin verildiğini, hastaların uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyledi: ‘‘Nöropatik ağrı tedavisiyle doktor hem hastayı iyileştirecek hem de uyuşturucu bağımlılığından kurtaracak. Ancak bu, Himalayalar'a tırmanmak kadar güç.’’

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı ve Dünya Ağrı Enstitüsü (WIP) Genel Sekreteri Prof. Dr. Serdar Erdine'ye Türkiye'deki nöropatik ağrıyı sorduk. Erdine şöyle dedi: ‘‘Nöropatik ağrı, genel ağrılar içinde yüzde 10'u oluşturuyor. Nöroloji dalları dışındaki hekimlerin bilincinde olduğu bir ağrı değil. Türkiye'de erken teşhis konulduğu takdirde ilk 6 ay içinde tedavi kolay oluyor.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!