Güncelleme Tarihi:
Her insan dakikada 1 ila 2 mikrolitre gözyaşı sıvısı üretir. Su, mukus ve yağ karışımı olan bu sıvı, göz çevresindeki farklı hücreler ve bezlerden salgılanır. Gözyaşı, göz küresinin yüzeyini kayganlaştırır. Gözünüzü kırptığınızda, gözkapaklarınız tıpkı bireraraba sileceği gibi davranır ve bu gözyaşlarını adına puncta denilen deliklere iter.
Bu delikler de gözlerinizin arasındaki iki keseye açılır. Göz kırpıştırmak da bu keseleri sıkıştırarak içindeki sıvının burnun ve genzin arkasından akmasını sağlar. Bu sistem gün boyu çalışır ama farkına varmazsınız. Gözünüzü rahatsız eden bir şey olduğunda ya da üzüldüğünüzde, gözyaşı üretimi artar. Her gözün üstünde ve dışında yer alan lakrimal bez (gözyaşı bezi) gözleriniz dolana ve gözyaşı dışarı akana kadar suyu serbest bırakır.
Bu işlem yağı ve mukusu sulandırır, yani, şaşırtıcı ama sürekli ağlayanların gözleri daha nemli değildir. New York’ta Mount Sinai Tıp Merkezi’nde oftalmolog olan Penny Asbell, her gözün 7 mikrolitre kadar sıvı tutabildiğini, bu eşik değeri aşıldıktan sonra yaşların gözden dışarı taşıp yanaktan aşağı aktığını söylüyor. Aşırı gözyaşı, geniz boşluğuna açılan kanalları taşırdığı zaman da burnumuz akmaya başlıyor.
popsci.com.tr Tarafından Hazırlanmıştır.