"Ağır ağır döner orda zaman"

Kerim Korcan'ın yarattığı Tatar Ramazan, Türk öykücülüğündeki en gerçekçi kahramanlardan biri. Tıpkı Yaşar Kemal'in İnce Memed'inin sıska bedeni ve esmer yüzünün Toroslar'a başkaldırının simgesi olduğu gibi Tatar Ramazan da sarı saçları, çakmak gözleriyle demir parmaklıkların ardına hapsedilmişliğin zulmüne bir başkaldırı.

Kitapta, Tatar Ramazan'ın yanısıra Süreyya, Melkon, Çoban, Köse, Hepimiz Türküz, Elmas, Temizlik, Şükürler Olsun adlı öyküler de yer alıyor.

YAŞAM ÖYKÜSÜ DE ROMAN GİBİ

Kitabın yazarı Kerim Korcan'ın yaşam öyküsü de aslında yazdıklarıyla boy ölçüşecek cinsten. Korcan'ın, eserlerinin satırlarına da yansıyan yaşamı 1918 yılında Adapazarı'nın Aktefek Köyü'nde başladı. Yoksul bir saat tamircisinin oğlu olan Korcan, ekonomik zorluklar yüzünden belli bir eğitim görme şansını da elde edemedi.

Henüz 15 yaşındayken hayatını kazanmaya başladı. Korcan'ın edebiyata ilgisi de ilkgençlik yıllarına dayanıyor. Bu arada siyasal olaylara karşı da ilgisiz kalmadı.

1938 yılında siyasi polis tarafından gözaltına alındı. Aynı yıl isyan suçlusu olarak 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hapisten çıktıktan sonra askere gitti.

1952 yılında evlenen Korcan iki çocuk sahibi oldu. O dönemde de siyasetle ilgilenmeyi sürdürdü. 1957'de yeniden tutuklanıp Sultanahmet Cezaevi'nde kaldı. İki yıl sonra beraat etti.

1984 yılında Ege Üniversitesi'nin düzenlediği Ulusal 1.Tiyatro Araştırmaları Kongresi'nde dinleyicilerine kendini "Adım Kerim, soyadım Korcan. Adapazarlı bir saat tamircisinin oğluyum. Toplumumuzun yaptığı çağrıya, daha doğrusu kesin bir görev emrine uyarak 40 yıldır düşünce savaşı alanındayım" diyerek tanıtan Korcan, 1990 yılında yaşama veda etti.

Kerim Korcan'ın Tatar Ramazan adlı öykü seçkisi Babil Yayınları tarafından okura sunuluyor.