Güncelleme Tarihi:
DSP'nin kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit, “sağlı-sollu ittifak” çalışmaları çerçevesinde DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ı ziyaret etti.
Rahşan Ecevit, DYP Genel Merkezinde gerçekleşen görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, ittifak çağrısının herhangi bir partiye, kişiye ve kuruluşa yönelik olmadığını, “Türkiye'nin geleceğinin karanlıkta olduğu düşünülerek bunu savuşturmak için herkese yapıldığını” ifade etti.
İttifak temaslarını Bülent Ecevit'e tahsis edilen araç ve korumalarla gerçekleştirdiği iddialarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken Rahşan Ecevit, “Bu doğrudur ama şu açıdan yanlıştır. O araba Bülent Ecevit ve eşine verilmiş bir arabadır. İzninizle, eşim daha ölmedi” dedi.
Rahşan Ecevit'in görüşmelerine eşlik eden Emrehan Halıcı ise Rahşan Ecevit'in partilere somut bir teklif götürmediğini, Türkiye'nin sıkıntıları konusunda görüş alışverişinde bulunduğunu ifade etti. ”Şimdiye kadar yapılan ziyaretlerde tam bir mutabakat içerisinde olduğunu söyleyebilirim” diyen Halıcı, Rahşan Ecevit'in seçim sisteminde herhangi bir değişiklik yapılmazsa aynı tablonun devam edeceği endişesini taşıdığını kaydetti.
“DİYALOG BAŞKA, MUTABAKAT BAŞKA BİR ŞEYDİR”
DYP Genel Başkanı Ağar, Rahşan Ecevit'i uğurladıktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Rahşan Ecevit ile görüşmesinde bilinen görüşlerini tekrarladıklarını kaydeden Ağar, DYP'nin merkez sağın temel koordinatları dışında politika yapmasının söz konusu olamayacağını, bu politikanın temelinde milletin gösterdiği istikametin bulunduğunu ifade etti.
“İttifakımız milletle yapılan ittifak çerçevesinde olacaktır. Ama biz siyasette medeni diyaloglarla, siyasi nezaket çerçevesi içerisindeki her türlü görüşmeden yanayız” diyen Ağar, Türkiye'de siyasetin normal mecra içerisinde bütün meselelere çözüm bulacak kadar olgun olduğunu dile getirdi. Ağar, şöyle devam etti:
“Belki lafın arasında geçen mutabakat falan söz konusu olmadı. Diyalog başka bir şeydir, mutabakat başka bir şeydir. Meselelere farklı şekilde bakıyoruz. Siyaset, korkular üzerine inşa edilemez.
Sürekli rejim tehlikesi varmış ve bu rejim tehlikesinin sebebi de iktidar partisiymiş şeklindeki bakış açısı bizim dışımızda olan bir bakış açısıdır. Biz herkesin cumhuriyetin temel ilkeleri üzerinden siyaset yaptığına inanıyoruz ve bu da kimsenin zimmetinde değildir. Toplumun tümünün sahip olduğu bir değerdir ve biz değerler üzerinden siyaset yapılmasını uygun görmüyoruz.
Milletin cumhuriyete olan sevgisi, sahipliği siyasal elitlerin çok üstünde. Onun için cumhuriyetin milletin dışında koruyuculara ihtiyacı olmadığını hep birlikte görmemiz lazım. Hepimiz milletiz, hepimiz bu toprağın içerisindeyiz ve böyle bir ayırımın hiç doğru olmadığını düşünüyoruz.”
“ANGAJMAN İÇİNDE OLMAYIZ”
Ağar, “AKP ile koalisyon kurabilecekleri” yolunda açıklamasının bulunduğunu belirten gazeteciyi yanıtlarken, öyle bir demeç vermediğini söyledi. Hiçbir siyasi partiye önyargılı olamayacağını, bütün partilere eşit mesafede bulunduklarını söylediğini ifade eden Ağar, şöyle devam etti:
“Daha seçim olmadı ki ne olacağı belli olsun. Seçim biter, millet bir istikamet gösterir, biz de o istikamete göre karar veririz. Geçmişte bunun örneklerini gördük. Birtakım partilere karşı önyargılı davranışlar, siyasetteki manevra alanlarını kapatmaktadır. Bunun doğru bir tarafı yok.”
“Seçim sonuçlarına göre şekillenebileceklerini” dile getiren Ağar, “Seçim sonuçları ne çıkarsa oradaki talebe göre biz şekilleniriz. Hiç kimseyle koalisyon yaparız veya yapmayız diye bir angajman içinde olmamız mümkün değildir. Ama bugün bizim siyasi rakibimiz iktidardaki AKP'dir. Başka bir siyasi rakibimiz yoktur” diye konuştu.
Ağar, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in ”müzakerelerin askıya alınabileceği” yolundaki açıklamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın yanında olması” gerektiğini ancak AB sürecinde Kıbrıs'ı siyasi şart haline getirerek sıkıntıyı hükümetin kendisinin yarattığını ileri sürdü. Ağar, “AB sürecinin gelmiş olduğu bu nokta, Türkiye'de hepimiz göreceğiz erken seçimin sebeplerinden bir tanesidir. Hükümet bu noktada seçime giderek bu zor alandan çıkmayı düşünmektedir. İleri aylarda bunu hep beraber göreceğiz” dedi.