Güncelleme Tarihi:
AKP’nin meşhur bir belge deklarasyonu ile iktidara geldiğini 205 taahhüt içeren "Acil Eylem Planı"nın partinin web sayfasından bile çıkarıldığını söyleyen Ağar, söz konusu planın "Aciz Eylem Planı"na dönüştüğünü iddia etti.
Ağar’ın söz konusu 49 sayfalık değerlendirmedeki eleştirileri özetle şöyle:
ERDOĞAN’A: ATA BİNMESİNDENSE SON MODEL ARAÇLARA BİNMESİNİ TERCİH EDERİZ
"- Makam aracı kullanımının sınırlandırılmasına yönelik düzenleme yapılacak, makam hizmet aracı alımı en az iki yıl süreyle durdurulacaktı.
Böyle bir düzenleme yapılmamıştır, devletin her kademesinde makam aracı saltanatı artan şekilde devam etmektedir. Kaldı ki sayın Başbakan göreve başladığı ilk günlerde hemen son model bir yabancı makam aracı almıştır. Ancak hükümetin bu taahhüdüne rağmen, muhalefet partisi olarak bu konuda popülist bir söylem içinde değiliz. Sayın Başbakan’ın ata binmesindense son model yabancı arabalara binmesini tercih ederiz.
Ancak itirazımız odur ki sayın Başbakan devleti küçük düşürmek pahasına, kamuoyuna açık alanlarda devletten ihale alan firmadan araba-otobüs gibi taleplerde bulunmakta, dış gezilerde kendisine hediye edilen araçları kabul etmektedir.
- Siyasetin finansmanı şeffaf hale getirilecekti. Gerçekleşmemiş başka bir taahhüt de siyasetin finansmanıdır. Siyasetin finansmanı, ancak Dubai kuleleri kadar şeffaftır. Zaten kendi mal varlıklarının bile kaynağını açıklayamayan insanların, siyasetlerinin finansmanının da şeffaf olmaması, bu hükümete yakışan bir husustur.
- Hükümet kamu kuruluşları ile kavgalıdır. Başbakan Türk kelimesi ile Türklerle problemlidir.
- Sayın Başbakan’ın çocukları yurt dışında iş adamlarının yıllık 100 bin dolarlık bursları ile eğitim görüyor. Bugün burs diye çocuklara verilen para çocukların okullara kayıt yaptırmasına yetmiyor.
- Siz Türkiye’yi tek bir vakanın olmadığı bir durumda teslim alıp Şırnak’a sadece kahraman Başbakanların gidebileceği, büyük şehirlerinde insanların akşam sokağa çıkmaktan korkacağı bir hale 3 yılda nasıl getirdiniz onu bir düşününüz."
UNAKITAN’A: "SAT-KAÇCI"
Â
- İktidar çok tehlikeli bir ekonomi politikası uygulamaktadır. Yüksek reel faiz-düşük kur ile ülke hormonlu bir büyüme ortamına sokulmuştur. Adeta batmakta olan şirketlerin uyguladığı bilanço makyajlaması uygulanmaktadır.
  Â
- Bunların yaptıkları başka ülkelerde de denendi. Baskı altında tutulan düşük kurlarla ekonomi geçici bir süre canlandı, enflasyon düşmüş gibi oldu hatta sıfıra indi. Efsane diye tanınan o ülkelerin Maliye Bakanları ülkelerini bırakıp kaçtılar, hala ülkelerine dönemiyorlar. Ama bizim sat-kaçcı Maliye Bakanı gitse de; ’Babalar gibi döner...’
  Â
- Maliye Bakanlığı görevini yapamıyorsunuz bırakın da başkaları yapsın Sayın Bakan... Herhalde partinizde mevut 357 milletvekili içinde bu görevi gereği gibi yapacak epeyce milletvekili vardır. Ama ne hikmetse sayın Başbakan her türlü gafınıza rağmen, sizden vazgeçemiyor. Kader ortaklığınızın daim olmasını dileriz.
  Â
- Sayın Maliye Bakanı, af kanunu hazırlamakta çok yetenekli. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tüm aflardan yararlanan yegane insan sayın Unakıtan’dır herhalde. Ama biz eleştirel değil yapıcı muhalefet anlaşımız gereği bir öneride bulunuyoruz. Tek maddelik bir kanun çıkaralım, ’Kemal Unakıtan’ın her türlü suçu affedilmiştir’ diyelim, hem bürokratlar hem de meclisimizi büyük bir zahmetten kurtaralım.
GÜL’E ÇERÇEVE BELGE TEPKİSİ
Â
- Muhalefet partileri hükümet uygulamaları ile ilgili periyodik olarak bilgilendirilecekti. Bu konuda hükümetin politikası çok açık hepimiz hatırlıyoruz. Hatta çok aktif bir yöntem benimsenmiş durumda. AB Müzakere Çerçevesi Belgesi’nin Dışişleri Bakanı’nca ana muhalefet partisi genel başkanına elden fırlatılmasını hatırlayalım. Artık bir konuda bilgi talep ederken kafamıza kitaplar ne taraftan gelecek diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
ÇİÇEK’E KİTAP ÖNERİSİ
Â
- İnfaz sistemi iyileştirilecekti. Bölücü örgüt başı dışında infaz sisteminin iyi olduğunu söyleyecek biri çıkar mı diye soruyorum. İnfaz sistemi öyle iyi ki Van’da üniversite olayında tutuklanan kişiler, 5 ay iddianame hazırlanmadı diye hapiste tutulmakta ve intihara sürüklenmektedir. Hatta Adalet Bakanı çıkıp, intihar yöntemleriyle ilgili çok aydınlatıcı örnekler vermektedir. Sayın Bakan acaba bu bilgilerini bir kitapta toplayıp bastırmayı düşünüyor mu, hatta bu kitabı her cezaevine girene ücretsiz vermeyi düşünmez mi?
KAMERA IŞIĞI GÖRÜNCE UYUYAN BAKAN
Â
- Hükümetteki yönetim zafiyeti o kadar had safhaya ulaşmıştır ki, defalarca görevden alınması için uyardığımız Kültür ve Turizm Bakanı, uyumadığı dönemlerde ilk icraat olarak ülkemize misafir olarak gelen Rus turistlere hakaret etmiş, kendisine neden hakaret ettiği sorulduğunda medyayı suçlayarak ’Ülkenin menfaatlerini bir tek ben mi düşüneceğim, siz de yazmasaydınız’ diyecek kadar vurdum duymaz bir tavır sergilemiştir. Hatta kamera ışığını görünce uykusu gelen bu bakan, Hazreti Peygamber’in Sakal-ı Şerifini havaalanı bekleme salonuna getirterek, birer halife olan Osmanlı Padişahlarının bile cesaret edemediği bir davranışa cüret etmiş, böylece tarihe geçtiğini gururla ifade etmiştir."