Ağar: Bir avuç suda fırtına kopartılıyor
Güncelleme Tarihi:
Mikail PELİT/MALATYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2007 14:12
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, 7'nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in “Türkiye 8 eyalete bölünebilir” sözlerinin yarattığı tartışmaları ‘sanal gündem’ olarak nitelendirdi. Ağar, “Söylenmemiş sözler söylenmiş gibi gösterilerek bunun üzerinden siyaset yapılıyor. Evren’in söylediği ekonomik yetkileri olan valilik sistemi getirilsin. Burada hiçbir şey yok. Bir avuç suda fırtına kopartılıyor” diye konuştu.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, incelemelerde bulunacağı Elazığ'a gitmek üzere İstanbul'dan havayoluyla Malatya'ya geldi. Karayoluyla Elazığ'a geçmeden önce burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Ağar, Türkiye’de birçok konu üzerinden siyaset yapılarak ‘sanal gündem’ oluşturulduğunu söyledi. Türkiye'de milletin gerçek gündemiyle, oluşturulmak istenilen sanal gündem arasında büyük farklar olduğunu kaydeden Ağar, Türkiye'de 4.5 yıllık zamanın lafazanlıkla geçtiğini savundu.
7'nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in eyalet sistemi hakkındaki düşüncelerinin polemik konusu yapılmasını da ‘sanal gündem’ olarak değerlendiren Ağar, şöyle devam etti:
“Burada söylenen sözlerle yorumlar arasında büyük fark vardır. Söylenmemiş sözler söylenmiş gibi gösterilerek bunun üzerinden siyaset yapılıyor. Evren’in söylediği ekonomik yetkileri olan valilik sistemi getirilsin. Burada hiçbir şey yok. Bir avuç suda fırtına kopartılıyor. Türkiye’nin idari yönetimiyle ilgili başka düşüncesi olan onu söylesin. Bizim söylediğimiz kamu yönetimi reformu lazım. Türkiye üniter yapısını koruyarak daha güçlü bir şekilde meselelerini çözecek yönetim yapısına kavuşacaktır. Bu şu şekilde olacaktır. Yerinde yönetim konusunda bazı yetkiler merkeze bağlı olan makamlara verilebilir.”
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE İSTİYORUZ’
Basın mensuplarının, DTP tarafından ortaya atılan iddiaları, DTP'li 54 belediyenin yaptığı açıklamaları ve ovada siyaset söylemlerini hatırlatması üzerine ise Ağar, şunları söyledi:
“Ne yapalım yani Türkiye'nin her yanında silahlar mı konuşsun? Bunu mu arzu edenler var? Bizim ne dediğimizi millet çok iyi anlıyor. Bizim istediğimiz terörsüz bir Türkiye'dir. Türkiye’de siyasetin nasıl yapılacağı bellidir. Türkiye'de etkin temele dayalı ayrılıkçılık üzerine siyaset yapamaz. Türkiye'de dini hassasiyetler üzerine de kimse siyaset yapamaz. Ülkenin gerçekleriyle ilgili söyleyecekleri bulunmayanlar bir takım hassasiyetlerin arkasına sığınmasın. Biz milliyetçiliğimizin zekatını versek bu lafı söyleyenler 30 yıl idare eder. Otursunlar oturdukları yerde.”
7'nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in eyalet sistemi hakkındaki düşüncelerinin polemik konusu yapılmasını da ‘sanal gündem’ olarak değerlendiren Ağar, şöyle devam etti:
“Burada söylenen sözlerle yorumlar arasında büyük fark vardır. Söylenmemiş sözler söylenmiş gibi gösterilerek bunun üzerinden siyaset yapılıyor. Evren’in söylediği ekonomik yetkileri olan valilik sistemi getirilsin. Burada hiçbir şey yok. Bir avuç suda fırtına kopartılıyor. Türkiye’nin idari yönetimiyle ilgili başka düşüncesi olan onu söylesin. Bizim söylediğimiz kamu yönetimi reformu lazım. Türkiye üniter yapısını koruyarak daha güçlü bir şekilde meselelerini çözecek yönetim yapısına kavuşacaktır. Bu şu şekilde olacaktır. Yerinde yönetim konusunda bazı yetkiler merkeze bağlı olan makamlara verilebilir.”
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE İSTİYORUZ’
Basın mensuplarının, DTP tarafından ortaya atılan iddiaları, DTP'li 54 belediyenin yaptığı açıklamaları ve ovada siyaset söylemlerini hatırlatması üzerine ise Ağar, şunları söyledi:
“Ne yapalım yani Türkiye'nin her yanında silahlar mı konuşsun? Bunu mu arzu edenler var? Bizim ne dediğimizi millet çok iyi anlıyor. Bizim istediğimiz terörsüz bir Türkiye'dir. Türkiye’de siyasetin nasıl yapılacağı bellidir. Türkiye'de etkin temele dayalı ayrılıkçılık üzerine siyaset yapamaz. Türkiye'de dini hassasiyetler üzerine de kimse siyaset yapamaz. Ülkenin gerçekleriyle ilgili söyleyecekleri bulunmayanlar bir takım hassasiyetlerin arkasına sığınmasın. Biz milliyetçiliğimizin zekatını versek bu lafı söyleyenler 30 yıl idare eder. Otursunlar oturdukları yerde.”