Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2004 00:00
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Tek parti iktidarı, baskı iktidarına dönüşmeye başlamıştır” dedi. Ağar, Başbakan Erdoğan'ın "Oligarşiyle mücadele ediyoruz" sözlerini de değerlendirdi.Ağar, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Türkiye'de bürokratik oligarşi olduğu” yolundaki sözlerini eleştirdi. Ağar, şunları söyledi: “Bugün bir oligarşi varsa AK Parti'nin ve bizzat onun hükümet başkanının oligarşisidir. Bürokraside müstahdemlere kadar değiştirmediğiniz insan mı kaldı? Müsteşarlar, genel müdürler, genel müdür muavinleri, daire başkanları, il müdürleri, değiştirmediğiniz bir kişi mi kaldı? Bir oligarşi varsa siz kurdunuz. Sizin oligarşiniz var. Bürokrasiye kabahat bularak, timsah gözyaşlarıyla ülkede yapılamayanların mazeretini aramasınlar. Eğer sivil oligarşi diyerek, geçtiğimiz pazar günü Ankara Sıhhiye Meydanı'nda toplanan on binleri kastediyorsanız demokrasiye inançsızlığınızı ortaya koyuyorsunuz.” -“A'DAN Z'YE DEĞİŞİKLİK”- Tek parti iktidarının, “baskı iktidarına” dönüştüğünü ileri süren Ağar, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Sivil toplum kuruluşlarının mensuplarının, karşı karşıya bulunduğu sorunları bile dile getirmeye “çekindiklerini” belirten Ağar, “Hepsinin üzerinde müfettiş, teftiş baskısı, görevden alma baskısı vardır” dedi. Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye'nin her tarafında çiftçiler perişan durumdadır. Esnaf karşılıksız çekten dağ gibi büyüyen icra dosyalarıyla sıkıntılar içindedir. Tüccar, tacir karşılıksız çek ve senetten perişan olmuştur. Böylesine geniş tabanın hissiyatını dile getirme cesaretini bile gösterememektedirler. Tabanda bundan dolayı rahatsızlık vardır. Bürokrasiyi A'dan Z'ye değiştirmişlerdir. Kararname ile değiştirmeye gücünün yetmediği yerlerde de vekalet yoluyla değiştirmişlerdir. Türkiye tarihinde görülmemiş bir kıyım olmuştur. Bir görev değişikliği olmuştur. Oligarşiden şikayet etmesi gereken kişi kendisi değildir.” Ağar, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ile ilgili tasarı konusunda da hükümetin uzlaşma sağlamadan hareket ettiğini ve ”dediğim dedik” dayatması içinde olduğunu iddia etti. Ağar, hükümetin bu tavrı nedeniyle sıkıntıların 2005 yılında daha da artarak devam edeceğini öne sürdü. -“HÜKÜMET SINIFTA KALDI”- DYP Lideri Ağar, ABD'nin Felluce'deki operasyonuna değinerek, defalarca başvuruda bulunmalarına karşın TBMM'de kendilerine bu konuda konuşmak üzere gündem dışı söz hakkı tanınmadığını söyledi. Grupları bulunmadığı için Meclis'teki diğer yasama faaliyetlerinde alamadıkları söz açığını gündemdışılarla kapatma gibi hakları bulunduğunu belirten Ağar, “Hiç şüphe yok ki adaletli yönetimlerin bu gerçeği göz önünde bulundurmak suretiyle bu taleplerimize çok duyarlı davranmaları gerekir. Ama, bu konudan korkan ve kaçan iktidar, Felluce olayları milletin, Meclis'in gündeminde olmasın istemekte, bundan dolayı söz hakkımız kısıtlanmakta” dedi. Felluce'de bir camide meydana gelen olaydan sonra ülkenin dört bir yanında yükselen feryatları kapatma konusunda hükümetin “özel bir çaba” harcadığını iddia eden Ağar, “Orada yaşananlar herkese bir boy aynası tutmaktadır. Bu boy aynasında da herkes kendi gerçeği ile yüzleşmektedir. Bir kısım yüzleşenlerin herhalde utanacağı çok şeyler vardır. Bu olaylarda dünya kamuoyu, etraftaki Müslüman ülkeler ve işin en acısı da Türkiye'deki iktidar sınıfta kalmıştır” diye konuştu. Başbakan ve hükümet yetkililerinin yaptığı tek şeyin, orada yaşananlar karşısında “insanların infial içinde olduğunu” söylemekten ibaret olduğunu ifade eden Ağar, şöyle konuştu: “İnsanların ne içinde olduğunu yorumlamak hükümet başkanın işi değildir. Siz ne diyorsunuz? Hükümet olarak görüşünüz nedir, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görüşünüzün ne olduğunu millet merak etmektedir. Bu konuda bir görüşlerinin olmadığı ortadadır. Bu iktidar Türkiye'ye küçük gelmektedir.” -“HÜKÜMET KOMPLEKS İÇİNDE”- Hükümetin İslamiyet, Müslümanlık gibi sözcüklerin geçtiği her yerde “tir tir titrediğini” ileri süren Ağar, “Hükümet bu konuda tam bir korku ve kompleks içinde. Eğer ABD askerlerinin camide işlediği cinayete gerekli tepkiyi gösterseydi hükümet 'Milli Görüş gömleğini tekrar giydi' mi diyeceklerdi. O zaman siz bu ülkede neyi temsil ediyorsunuz. Türkiye'nin büyüklüğü bu iktidarı korkutmaktadır. Eğer bu tepkiyi gösterme cesaretiniz yoksa, gelin meclise milletin vekilleri size ihtiyaç duyduğunuz bu cesareti verecektir” görüşünü dile getirdi. Ağar, ANAP ile DYP arasındaki birleşmeye yönelik temaslara ilişkin bir soru üzerine, “İstek üzerine görüştük. Onun dışında hiçbir partinin içişlerine karışmayız. DYP merkez sağın en büyük partisidir. Bu şekilde yoluna devam edecektir. Birleşmeye yönelik talepler sürer ve istek olursa elbette görüşürüz” dedi. Mehmet Ağar, CHP'nin dokunulmazlıklara ilişkin anayasa değişikliği teklifine destek verip vermeyeceklerine ilişkin olarak da kendisinin de bu yönde verdiği bir yasa teklifi bulunduğunu iki teklifin birleştirilerek ortak bir metin haline getirilmesi halinde destek vereceklerini bildirdi. Ağar, CHP ve DYP temsilcilerinin ortak bir metin üzerinde çalıştıklarını da ifade etti.
button