Ağalık yapmaya kalkan asla satış yapamaz

Perakende Zirvesi'nin son gününde Anadolu esnafı, perakende devleri ile satış deneyimlerini paylaÅŸtı. Åžanlıurfalı ‘Nohut Kebapçısı’ Ä°dris AslantaÅŸ, Ä°stanbullu perakendecilerin müşterileri ile ilgilenmediklerini söyleyerek, ‘‘AÄŸalıkla esnaflık aynı anda yapılmaz’’ dedi.Perakende Zirvesi 2003'ün dünkü konukları Anadolulu küçük iÅŸletme sahipleriydi. Zirvede dün, ‘‘Yusufeli nere Birecik nere Ä°stanbul nere’’ baÅŸlıklı oturuma katılan Artvin Yusufelili dükkancı Sani ve AyÅŸe Gümüş ile Åžanlıurfa Birecik'li seyyar nohut kebapçısı Ä°dris AslantaÅŸ, Ä°stanbullu perakendicilere ilginç dersler verdi. AslantaÅŸ, esnafı esnaf yapanın müşteri olduÄŸunu ve Ä°stanbul'da maÄŸazalarda müşteri ile ilgilenilmediÄŸini savundu. AslantaÅŸ, ‘‘AÄŸalıkla esnaflık aynı anda yapılmaz’’ dedi. Hürriyet'in de sponsorları arasında bulunduÄŸu Zirve'de Sani Gümüş, ‘eleman patronun yarısıdır’ derken, Ä°dris AslantaÅŸ'da ‘‘Dün Ä°stanbul'da bir büyük market gezdim. Bir yaÅŸlı teyze Kekstra istiyordu. Her yardım istediÄŸi eleman onu bir diÄŸerine gönderdi. Dayanamadım, ben yardımcı oldum. Teyze 5 tane, bende 2 tane Keskstra aldım. Müşteri olarak ben o market için 7 tane ürün sattım. Ama marketin elemanları müşteriyi neredeyse geri gönderiyordu’’ dedi.MÜŞTERÄ°YE BAKAN YOKAyÅŸe Gümüş ise, ‘‘Ben de gezdim. Elemanların büyük bölümü müşteriyle hiç ilgilenmiyor. Satış çabaları hiç yok. Müşterinin yüzüne bile bakmıyorlar. Bu hiç hoÅŸuma gitmedi. Eleman illa ki mal satmalı. Yoksa orada ne diye duruyor. Bu iÅŸler salla başı al maaşı olmaz’’ diye konuÅŸtu.Müşterinin ‘samimi’ güleryüzü çok iyi algıladıığını belirten AyÅŸe Gümüş, ‘‘Ben ikramda bulunurum. Çay kahve hiç önemli deÄŸil. Mal almasada olur. Sohbet ederken, anlatırken çoÄŸu kez aklından hiç olmayan bir ihtiyacını bir anda hatırlar ve alır’’ dedi. Ters müşterileride ‘alttan almak’ gerektiÄŸini anlatan AyÅŸe Gümüş, bütün müşterilerin mekan sahibiyle diyaloÄŸa çok önem verdiÄŸini vurguladı. Kredi kartını soÄŸan tezgahına okuttum Åžanlıurfa'da seyyar araba ile Nohut Kebabı satan Ä°dris AslantaÅŸ, müşterinin ödeme ÅŸekli teklifine de her halde ve ÅŸartta cevap verdiÄŸini belirterek, ‘‘Bir gün bir hanımefendi geldi, ‘Nohut Kebabı alacağım ama kredi kartı geçer mi' dedi. Ben de ‘olur' dedim ve kartını alıp soÄŸan tahtasına sürdüm. ‘Evet efendim 45 gün sonra 400 bin lira ödersiniz’’ dedim. Bu olay çok konuÅŸuldu. Bir sürü yeni müşteri geldi’’ diye konuÅŸtu.Perakendenin en baÅŸarılı profesyoneli Oya SenerPerakende Zirvesi'nin son gününde Perakende Zirvesi 2003 Ödülleri de sahiplerini buldu. En BaÅŸarılı Profesyonel Yönetici Ödülü'nü Marks&Spencer Genel Müdürü Oya Sener alırken, YaÅŸam Boyu BaÅŸarı Ödülü de Boyner Holding CEO'su Cem Boyner'e verildi. Perakendeye Katkı Ödülleri'ni ÅžiÅŸli Belediye BaÅŸkanı Mustafa Sarıgül ile AlkaÅŸ Danışmanlık sahibi Avi AlkaÅŸ alırken Remzi Kitabevi'ne de Maximum Özel Ödülü verildi.Gerilla tipi alışveriÅŸ baÅŸladıAcnielsen Avrupa Perakendeci Hizmetleri Pazarlama BirliÄŸi BaÅŸkanı Jean Jacques Vandenheede, perakendenin klasik döneminde ‘‘hastalık alışveriÅŸi’’ yapıldığını insanların ailece genellikle cumartesi günleri toplu alışveriÅŸ yaptıklarını belirterek bu dönemin artık kapandığını seyledi. Vandenheede ‘‘Ama ÅŸimdi toplu gerilla saldırısı yapılıyor. Artık tüketici ailece aynı markete gitmiyor. Aile bireyleri farklı marketlere deÄŸiÅŸik zamanlarda farklı ihtiyaçlar için gidiyor’’ dedi. Bu tür ‘‘ani alışveriş’’ için hiç bir ÅŸeyin düşünülmediÄŸini söyleyen Vandenheede bu durumu fark eden hipermarket zincirlerinin büyük küçük ya da mekanlara özgü farklı formatta maÄŸazalar açmaya baÅŸladığını vurguladı. Nagle: Çevreci olan kazanırNEW York Ãœnivestesi Profesörü Robin Nagle perakendecilerin sosyal sorumlulukları önemsemesi halinde dünyanın çok daha iyi yaÅŸanabilir bir yer haline geleceÄŸini söledi. Nagle önümüzdeki dönemde ekolojik konuların tüketicler tarafından çok daha fazla önemseneceÄŸini belirterek, ‘‘Perakendeciler bu konuyu benimserlerse üretici ÅŸirketlere baskı yapabilirler. Çevreci üretim bu ÅŸekilde daha da artabilir’’ dedi. Â