Ağaçtaki evliya, baykuş çıktı

Güncelleme Tarihi:

Ağaçtaki evliya, baykuş çıktı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2001 00:00


Mustafa BAĞDİKEN Mesut ÇATAK/İZMİT (DHA)
Haberin Devamı

İzmit'te 300 yıllık anıt niteliğindeki bir çınar ağacından 10 gündür özellikle hava karardıktan sonra nefes alıp vermeyi andıran esrarengiz sesler duyuluyordu. Yaşam koşullarının ezdiği ezdiği ve geleceklerini bir mucizeye bağlayan insanlar, ‘‘Bu işte bir keramet var’’ dediler ve anıt ağacı ‘‘türbe’’ye çevirdiler. Ama anıt ağaçtan gelen inleme seslerinin altında yatan evliyadan değil de kovuğunda yavrularını besleme derdindeki baykuştan geldiği anlaşıldı.

İzmit'in Turgut Mahallesi Şehitlik Mevkii'ndeki 25 metre boyunda anıt ağaç niteliğindeki çınardan bir süre önce, hava karardıktan sonra nefes alıp vermeyi, içir için ağlamayı andıran sesler duyulmaya başlandı. Akşam ezanının ardından duyulan ve gece yarısına doğru daha da yoğunlaşan sesleri vatandaşlar, ‘‘Bunlar şehitlerimizin sesleri’’ diye yorumladı. Bazıları ise son günlerdeki modaya uyarak ‘‘uzaylıların ağacı üs olarak kullanmaya başladığını’’ öne sürdü. Söylentiler dalga dalga yayılınca İstanbul, Bursa, Eskişehir ve Adapazarı'ndan ağaca ziyaretler başladı. Bir ara polisin müdehalede bulunup vatandaşları dağıtmasına rağmen ağaç ziyaretlri sürdü. Eller sürüldü, art arda dualar okundu.

HAYVANI ÜRKÜTMEYİN

Önceki gece de otomobilleriyle gelip sesleri duyunca heyecanlanan kalabalık, yüzlerini ağaca sürerek dua etmeye başladı. Bu sırada ağaçtan gelen sesler arttı. Ama bir iki meraklı, bu ulvi atmosferi bozup çınar ağacına projektör tutarak sesin geldiği yeri bulmaya başladı. Tam bu sırada anıt çınar ağacının gövdesindeki bir kovuktan bölgede pek sık rastlanmayan bir canlının başı görüldü. Bu, bir baykuştu. Soyu tehlike altında olan ve farelerle beslenen bir peçeli baykuş, dev çınarın kovuğunu mesken tutmuştu ve yavrularını büyütmeye çalışıyordu.

Şaşırıp kalan vatandaşların çoğunluğu ‘‘Hayvanı ürkütmeyelim’’ deyip evinin yolunu tutarken bazıları, ‘‘Bu kadar güçlü sesi bu baykuş çıkartamaz, yine de bu ağaçta bir şeyler var’’ diyerek çınarın kerametine inandıklarını söyledi.

Soyları tehlikede

İnlemeyi andıran hüzünlü sesleriyle peçeli baykuşlar (tyto alba), insanlara en yararlı kuşlardan. Fareleri, çekirgeleri, böcekleri ve kurbağaları yiyerek tarım zararlılarının çoğalmasını önlerler. İnsanlara yakın ağaç kovuklarını, buğday ambarlarını, çatı aralarını, samalıkları mesken tutar. Tarım ilaçlarının yoğun kullanımı ve yaşama ortamlarının bozulması nedeniyle soyları tehlike altında. Peçeli baykuşlar, Orman Bakanlığı'nca korumaya alınmış türler arasında bulunuyor.

Kıbrıs halkı da çok sabahlamıştı

İZMİT'tekine benzer bir olay 6 yıl önce de Kıbrıs'ta yaşandı. Magosa'yı çevreleyen Venedik surlarından gelen esrarengiz ses, günlerce Kıbrıslı Türkleri meşgul etti. Surlardan tüm Magosa'ya yayılan ve nefes alıp vermesini andıran esrarengiz sesin nereden kaynaklandığı uzun süre tartışıldı. Sesi duymaya gelen binlerce kişi surların önünde sabahladı. Nakşibendi şeyhi Nazım Kıbrısi, önce sesin 1571'te Kıbrıs'ı fetheden ve şimdi Kıbrıs'ta yaşananlara üzülen Osmanlı şehitlerinin çığlığı olduğunu iddia etti. Şeyh Nazım, daha sonra da sesin gövdesi tekerlek kalınlığında dev bir yaratığa ait olduğunu öne sürdü. Denktaş ve bazı yetkililer, halkı sakinleştirmek için sesin surların arasındaki kanallara sıkışan bir kuştan geldiğini söyledi. Denktaş'ın bu açıklamasından habersiz olan Şeyh Nazım, ‘‘Bu yaratığa kuş diyenler kuş beyinlidir’’ dedi. Sonuçta Denktaş haklı çıktı ve tüm Kıbrıs'ı uykusuz bırakan sesin bir peçeli baykuşa ait olduğu anlaşıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!