OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 20, 2002 00:00
Pazar gününün programda, klasiklerden moderne, belgeselden kurmacaya, sinemada farklı tatlar arayanlar için çeşitli seçenekler var. Bunlardan bazılarını hatırlatalım istedik:HARRY NASIL AĞAÇ OLDU?Festival seyircisinin iyi tanığı yönetmenlerden biri olan Goran Paskaljevic, bu kez Balkanlar'dan İrlanda'ya uzanıyor. Harry Nasıl Ağaç Oldu?, iç savaşta verdiği kayıpların intikamını almaya çalışan İrlandalı bir babanın öyküsü. Önce karısını, sonra da çok sevdiği oğlunu, İrlanda iç savaşına kurban veren Harry Malone, hayata kalan diğer oğlu Gus'la birlikte yaşar. Yüreği intikam ateşiyle doludur. Hırsını çıkaracak bir şeyler aramaya başlar. Bir erkeğin değerinin, düşmanıyla ölçüleceğine karar verip, bütün intikam duygusunu kasabanın en güçlü erkeği üzerinde tatmin etmeye karar verir. Harry Nasıl Ağaç Oldu?/ Beyoğlu Sinepop/ Saat: 16:00UMBERTO D.İtalyan Yeni Gerçekçi sinemasının ustalarından Vittorio de Sica'ya ayrılan bölümün ilgi çekici filmlerinden biri Umberto D. Yönetmen "en sevdiğim filmlerimden biri" diye nitelendirdiği 1951 tarihli bu çalışmasında, yaşlıların dünyasına çeviriyor kamerasını. Filmin kahramanı, yaşını başını almış emekli bir memur. Yetersiz maaşıyla geçinmeye çalışan memur, küçücük dairesinde köpeğiyle birlikte yaşar. Günün birinde kirasını ödeyemeyince de ev sahibinin tehditleriyle karşılaşır. Bundan sonra hayat onun için daha da zorlaşacaktır. Umberto D. / Beyoğlu Atlas/ Saat: 10:30BİR KONSOMATRİSİN AĞZINDAN SAVAŞ SONRASI JAPONYA'SININ TARİHİJapon usta Shohei Imamura'dan ilgi çekici bir belgesel. Imamura, sonradan bar işletmeye başlayan eski bir konsomatrisin gözünden, ülkesi Japonya'nın İkinci Dünya Svaşı sonrasından, 1970'li yıllara kadar uzanan tarihini anlatıyor. Filmin ana kahramanı Bayan Omboro. Imamura'nın diğer filmlerindeki kadın kahramanlara pek benzemiyor. Onların tam tersi, son derece konuşkan ve esprili. Bir Konsomatrisin Ağzından Savaş Sonrası Japonyasının Tarihi/ Beyoğlu Sinepop/ Saat: 21:30GREGOIRE MOULIN İNSANLIĞA KARŞI"Lanetli" 13'ncü Cuma günü dünyaya gelen bir adam Gregoire Moulin. Daha minicik bir bebekken, annesi dansçı, babası da futbolcu olmasını istediği için kavga ederken camdan düşüp ölüyor. Onu büyüten büyükannesi ile büyükbabası da bir sineği yakalamaya çalışırken, dolabın altında kalıp yaşama veda ediyor. O da kalkıp Paris'e gidiyor. Ama 13'ncü Cuma'da doğmanın kaderi orada da peşini bsırakmıyor. Futbolu sevmediği için arkadaşları onu homoseksüel ya da uzaylı sanıyor. Sonra gözyaşları eşliğinde Madame Bovary okuyan romantik dans hocasına aşık oluyor. Tam onunla bir buluşma ayarlamışken de başına öyle işler geliyor ki.Amelie'deki bahtsız yazar rolüyle anımsayacağımız Artus de Penguern'in yazıp yönettiği ve başrolünü de üstlendiği Gregoire Moulin İnsanlığa Karşı, festivalin eğlenceli filmlerinden biri.
Film, talihsiz Gregoire'ın, tüm Paris halkının çok önemli bir futbol maçı için ekran karşısına geçtiÄŸi bir gecede, bir kaç saat içinde başına gelenleri anlatıyor. Bir anlamda Martin Scorsese'in Geç Saatler'inin (After Hours) içine bol miktarda komedi unsurları katılmış Fransız versiyonu. Gregoire Moilen Ä°nsanlığa Karyşı/ Kadıköy Rexx/ Saat: 10:30Â
button