Güncelleme Tarihi:
Müvekkili Fatih Zengin’in amirlerinden aldığı emirler doğrultusunda görevini yerine getirdiğini belirten avukatı, görevi kötüye kullanma suçundan dava açıldığı halde suç üretilerek müvekkiline zor kullanma yetkisinin aşılması ve yaralama suçundan ceza verilemeyeceğini iddia etti. Sanık polisin avukatı, “Gezi olaylarının faturası, tek bir kişi olan müvekkilime kesilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesini talep ederiz” dedi.
İstanbul 73.Asliye Ceza Mahkemesi’nde geçen hafta çıkan kararda sanık polis Fatih Zengin’e, zor kullanma yetkisini aşarak müşteki Ceyda Sungur’a biber gazı sıktığı gerekçesiyle verilen 10 aylık hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti. Mahkeme yine sanık polise görevi kötüye kullanma ve yaralama suçundan da 10 ay hapis cezası vermiş, bu hapis cezası da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına çevrilmişti. Mahkeme, ayrıca sanık polisin 600 fidan dikmesine ve bu fidanların 6 ay süreyle bakımını üstlenmesini karara bağlamıştı. Fatih Zengin’in avukatı Funda Sadıkahmet Alp, mahkemenin bu kararına, bir üst mahkeme olan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz etti. İtiraz dilekçesinde müvekkiline hem zor kullanma yetkisinin aşılması hem de görevi kötüye kullanma suçundan ceza verilemeyeceğini anlatan avukat Alp, iddianamede bu konuya açıklık getirildiğini ve sadece görevi kötüye kullanmak suçundan müvekkiline dava açıldığını belirtti. İddianamede yer almamasına rağmen zor kullanma yetkisinin aşılması suçundan da müvekkiline ceza verilmesinin doğru olmadığını iddia eden avukat Alp, “İddianamede eylemin bir bütün halinde değerlendirildiğinde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu anlatılmıştır. Buna rağmen suç üretilmiş ve toplumsal bir olay olan Gezi Olayları’nın faturası tek bir şahıs olan müvekkilime kesilmiştir. Zor kullanma yetkisinin aşılması suçundan müvekkilime verilen 10 aylık hapis cezası, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde verilmiştir” dedi.
“MÜVEKKİLİM HEDEF TAHTASI HALİNE GETİRİLDİ”
Yine müvekkiline 600 fidan dikme cezası verildiğini hatırlatan avukat Funda Sadıkahmet Alp itiraz dilekçesinde, “Olayların çıkış sebebinin ağaçlar olduğu göz önünde bulundurulursa mahkemenin kararında müvekkilime uyguladığı tedbirin tedbir olmaktan çok gönderme niteliğinde olduğu ve salondaki duruşmayı takip eden kişilerce ayakta alkışlanması çok manidardır. Bir devlet memuruna 600 fidan dikme cezasının verilmesinin yanı sıra 6 ay boyunca bakımı da yükletilmesi hayatın olağan akışına terstir. Gezi parkındaki ağaçların bizzat müvekkilim tarafından kesilmeye çalışıldığı kanısı yaratılmış, müvekkil bu karar ile Türk halkı önünde hedef tahtası konumuna getirilmiştir” dedi.
KARARA İTİRAZ ETTİ
Gezi parkı olaylarının simgesi haline gelen müşteki Ceyda Sungur değil “kırmızı elbise” olduğunu itiraz dilekçesinde anlatan avukat Funda Sadıkahmet Alp, olayların sadece basına yansıyan kareden ibaret olmadığını ifade etti. Avukat Alp, “Müvekkilimin eylemi, zor kullanma sınırları içinde kalmıştır. Müvekkilim amirlerinden aldığı emirler doğrultusunda kanunun hükmünü yerine getirmiştir. Bu nedenle müvekkilim aleyhinde hükmolunan cezaların hukuki dayanağı yoktur. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesini talep ederiz” dedi.