Güncelleme Tarihi:
Gökçen Yılmaz'ı memleketi olan Edirne'nin Meriç'e bağlı Adasarhanlı köyünde toprağa veren Yılmaz ailesi, genç kızı “gözü pek, cesur ve çok yufka yürekli” olarak tanımladı.
Kız kardeşinin defin görevini üstlenen imam ağabey Oğuzhan Yılmaz, çok sevdiği kardeşinin, kendisi ve diğer ağabeyi Tacettin Yılmaz gibi motosiklet tutkunu olduğunu söyledi. Yılmaz, kardeşine, motor kullanmayı kendisinin öğrettiğini belirtti. Motosiklet almak isteyen kardeşinin ısrarlarına, ancak iki yıl dayandığını ifade eden Yılmaz, “Kaza yaptığı motosikleti bir ay önce almıştım” dedi.
Yılmaz, kardeşinin motor almak istemesine önce karşı çıktıklarını belirterek, “Biz motor almasını istemedik. Niye motor alıyorsun diye sorduk. (Bir iki sene sonra evlenirsem, bir daha motora nasıl binerim. Bir iki sene hevesimi alayım, bineyim) dedi. Aynı merak bizde de olunca bir şey diyemedik.”
AĞABEYE ÖLMEDEN SON MESAJ
İmam Yılmaz, gözü pek, cesur ve aynı zamanda da da çok yufka yürekli olan kardeşinin, ölmeden önce kendisine cep telefonu ile mesaj gönderdiğini belirtti.
Mesajı Uzungöl'e giderken gönderdiğini ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:
“Mesajında (debriyaj teli koptu. Onunla uğraşıyoruz. 2 saattir beceremiyoruz) dedi. Motor tamircisi bulmuşlar ve motosikleti yaptırmışlar. Daha sonra giderken de ensesine arı sokunca ağrı girmiş. Çok acı çekmiş. Oradaki arılar da çok büyükmüş. İnsanı öldürebilecek büyüklükte arılar varmış. O sırada sıkıntılı mesajlar gönderdi. Sanki gittiğine pişman olmuş gibi. Her şey zehir oldu gibi düşünmeye başlamış. Buna çok üzüldüm. Hatta bir ara otobüse bineyim, gideyim onu alayım diye düşündüm. Çok düşündüm... ama hafta içi izin alma durumum mümkün olmadı. Keşke izin alıp gitseydim. İçimizde bir parça, 'bir şey olur mu?' diye bir korku vardı.
Son mesajında da '(Uykumuz geliyor, durduk. Trabzon çıkışında bir kampa yerleşiyoruz. Birkaç kişi gruptan ayrıldı. Sabah yola devam edeceğiz. Allah'a emanet olun) dedi.”
“HAYATIMIN EN ZOR GÖREVİNİ YERİNE GETİRDİM”
İstanbul Pendik'te imamlık yaptığını anlatan Yılmaz, kız kardeşinin Adasarhanlı köyündeki cenazesinde hayatının en zor görevini yerine getirmenin güçlüğünü yaşadığını ifade etti.
Meslek hayatında çok sevdiği arkadaşlarının öldüğünü, bunlara ağladığını ve üzüldüğünü anlatan Yılmaz, “Ama insanın kendi kardeşi olunca... Zaten ben bu cenaze töreninde kendimi görevli gibi hissetmedim. Sadece Rabbime yalvarayım, varsa günahları affetsin, onu cennete koysun, hep bunu düşündüm. İçimden ne geliyorsa onu söyledim. Dua ettim” diye konuştu.
“DOĞUM GÜNÜNDE TOPRAĞA VERDİK”
Baba Şemsettin Yılmaz da 3 çocuğundan biri olan kızının, Karadeniz'i merak ettiği için tura çıktığını bildirdi.
Dönüş yolunda elim bir kaza sonucu kızını kaybettiğini anlatan acılı baba, şunları kaydetti:
“Arkadaşlarına söz verdiği için onlardan ayırmadım ve 'hadi gitsin' diyerek izin verdim. Nasip böyleymiş, dönüş yolunda elim bir kaza sonucu hayatını kaybetti yavrum. Allah gani gani rahmet eylesin. Ne diyelim. Ağabeyinin de motosikleti vardı. Ona özenerek motosiklet tutkusu başladı. Ben daha önce araba alalım dedim. (Arabanın masrafını karşılayamam) baba dedi. (Motosiklet alırsam benim için daha ekonomik olur) demişti. Bu şekilde hesap yaptı, ama olmadı. 6 yılık öğretmendi. Kaza, 8 Ağustosta oldu. Doğum gününde toprağa verdik yavrumu.”
KAZAYA BİR ANLAM VEREMEDİM
Genç kızın diğer ağabeyi Tacettin Yılmaz ise kazanın nasıl olduğuna bir türlü anlam veremediğini belirtti.
Kardeşinin düz bir yolda tıra çarptığını öğrendiğini ifade eden Yılmaz, “Olayın nasıl olduğunu çok merak ettim. Arkadaşlarından aldığım bilgiye göre konvoydan ayrılmış. Aslında ben ona konvoyun her zaman ortasında olması gerektiğini ve konvoydan asla ayrılmamasını söylemiştim. Alışveriş yaptıktan sonra 3 kilometre kadar gitmiş. Onun önündeki arkadaşları 20 kilometre hızla giden bir araçtan bahsetti. Konvoydaki araçlar, o arabayı teker teker sollamış. Daha sonra o da sollamış fakat kendisi sol şeride geçtikten sonra 500 metre gitmiş. Kendi şeridine geçmemiş. Bir, iki kilometrelik düz yolda tırı görmesi gerekirken, duran tıra çarpmış. Hiç fren yapmamış, çok ilginç, Uyumuş da olamaz diyorlar. Gerçekten bir mantık yürütemiyorum” dedi.
OLAY
İstanbul'da ana sınıfı öğretmeni olarak görev yapan motosiklet tutkunu Gökçen Yılmaz (25), önceki gün 13 arkadaşı ile birlikte çıktığı Karadeniz turundan dönerken, Samsun'un Kavak ilçesinde Şefik Akbulut'un kullandığı 01 RS 989 plakalı tıra çarparak hayatını kaybetmişti.