Afyonkarahisar patlamasında C-4 izi
Güncelleme Tarihi:
Afyonkarahisar’da 25 erin şehit olduğu patlamayı inceleyen Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi’nin, patlayan cephanelikte plastik patlayıcı kimyasalı saptaması, ilk kez CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dillendirdiği ‘sabotaj’ iddialarını yeniden gündeme getirdi.
Meclis’te dün şehit yakınlarıyla bir araya gelen CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, saptanan patlayıcının ‘C-4’ olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
BİR YAZI BİLE YAZILMADI
“Bu depolarda bulunmaması gereken bir kimyasal bulunuyor. Ben de Genel Başkanımız da burada bir sabotaj ihtimali olduğunu söylüyoruz. Ancak Antalya’da görevli özel savcı bunu araştırmak bir yana Afyon Savcılığına bir müzekkere yazmak zahmetinde bile bulunmuyor. Deliller doğru dürüst toplanmamış, toplananlar da doğru dürüst değerlendirilmemiştir. Bu konudaki adli tıp kurumu raporu bile tamamen dosyayı girmemiştir. Bu patlayıcı oraya kim ne zaman koymuş, bu patlayıcı nereden geldi, ortada emanet makbuzlarının olması gerekir, ama hiçbiri ortada yok. İçlerinde 3 gün, bir hafta önce gelenlerin de olduğu 25 genç öldü orada, hiçbir eğitim almamışlar, askeri nizamnamelere göre cephanelikte gece çalışması yapılamaz ama yapılmış, bütün bunların karşısında bunların komutanlarının hiçbir sorumluluğu yok mu, çünkü hiçbiri sorumlu tutulmuyor. Burası Türkiye’nin savaş kabiliyetinin merkezi olan 2’nci büyük cephanelik. Buradaki gelişigüzellikten, düzensizlikten, disipsinsizlikten üst komutanların da sorumluluğu vardır. Burası AVM deposu edğil ki. Onlarda bile herşey kodlanmıştır, neyin olup olmadığı anında bilgisayar tuşuna bastığınızda ortaya çıkar.”
ARAŞTIRILMASINI İSTİYORUZ
Toptaş’la birlikte ve CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ı ziyaret eden şehit yakınları da, şunları söylediler: “Kimya İhtisas Dairesinin tespit ettiği bu patlayıcıların kendi başına veya dış fiziksel etkiler olmadan patlatılması mümkün değildir. Cephanelikte meydana gelen iki patlamadan birincisinin bu patlayıcılar nedeniyle olduğunu, patlama çukuru nedeniyle düşünmekteyiz. Kendi başına patlaması mümkün olmayan bu kimyasala sahip patlayıcıların nasıl patladığının ya da patlatıldığının araştırılmasını talep ediyoruz.”