Afrika bilim ve teknoloji ile kurtulabilir

Güncelleme Tarihi:

Afrika bilim ve teknoloji ile kurtulabilir
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 22, 2005 00:00

Son derece renkli bir insan mozaiÄŸine, farklı coÄŸrafik özelliklere ve olanaklara sahip Afrika, sömürgecilik, yoksulluk, hastalık ve açlığın yarattığı onca olumsuzluk karşısında çökertilmiÅŸ durumda. Son Rock Konseri ile gözler yeniden Kara Kıta’ya çevrildi, peki Afrika bu bataklıktan nasıl çıkacak?Geçenlerde yapılan Live 8 konserlerinin bir ses getirmesi ve varlıklı ülkelerin Afrikalı yoksullara yardım elini uzatmaları yolunda bir hayli etkili olması bekleniyor. Ancak rock yıldızı söylemi ve siyasal eyleminin ardında bir ÅŸeyin eksik olduÄŸu göze çarpıyor: Afrika’nın geliÅŸmiÅŸ bir anakara olarak nasıl yeniden düzlüğe çıkacağını ayrıntılarıyla ele alan bir metin. Batılı yazarlar konuyu ‘kök söktüren yozlaÅŸma’, ‘uluslararası ticaret’ ve ‘iyi yönetim’ gibi baÅŸlıklarla ele alıyorlar. Ne var ki, bu yolda en önemli noktanın ‘Afrika’nın aydınlanması’ olduÄŸuna ve bunun da bizzat Afrika halkı tarafından kaleme alınması gerektiÄŸine dikkat çekiliyor. Afrika Bilim Akademisi ve GeliÅŸmekte Olan Ãœlkeler Bilim Akademisi baÅŸkanı Mohammed Hassan Afrikalı liderlerin bilim ve teknoloji olmaksızın bir yere varılamayacağının giderek bilincine vardıklarını belirtiyor. Ä°lk kez teknoloji önemsendiAfrika’da geliÅŸmenin öncülerinden olan ve bu anakarada bilgi ekonomisinin geliÅŸtirilmesiyle yoksulluÄŸa son verilmesini hedefleyen ‘Yenilenme: GeliÅŸme sürecinde bilginin uygulanması’ baÅŸlıklı çarpıcı bir raporu kaleme alan Calestous Juma da bu görüşe katılıyor ve, çok ciddi bir dönemecin eÅŸiÄŸindeyiz. Afrika’da teknolojik geliÅŸmenin ilk kez bu denli önemsendiÄŸine tanık oluyorum,’ diyor. Dört yıl önce Afrika BirliÄŸi’ni oluÅŸturan ülkeler biraraya gelerek Afrika’nın GeliÅŸimi için Yeni Ortaklık’ (NEPAD) adı verilen ve Afrika’nın geleceÄŸine her açıdan yeni bir yön vermeyi hedefleyen bir örgüt oluÅŸturdular. Örgüt G8 liderlerinden öncelikle bilim, teknoloji ve eÄŸitime daha fazla destek verilmesini istiyor. Bilgiye dayalı bir ekonominin anakaraya hatırı sayılır bir getirisi de olacağı belirtiliyor. Juma günümüzde yalnızca devlet memuru yetiÅŸtiren Afrika üniversitelerinin bilim ve teknoloji üreten merkezlere dönüştürülebileceÄŸine, böylelikle sanayileÅŸmenin temelini oluÅŸturacak yeni ve öncü teknolojilerin geliÅŸtirilmesine olanak tanınacağına dikkat çekiyor. Nijerya bilime dayalı ekonomiKanıtlar bu tür taktiklerin iÅŸe yaradığını ortaya koyuyor. Afrika’nın nispeten daha geliÅŸmiÅŸ ülkelerinden biri olan ve ekonomisinde daha önce yalnızca petrole bel baÄŸlayan Nijerya’nın hızlı bir kalkınma sürecine girmesi, dört yıl önce ilk kez bilime dayalı bir ekonomi politikası benimsemesiyle gerçekleÅŸti. Nijerya bilim ve teknoloji bakanı Turner Isoun öteki Afrika ülkelerinin de Nijerya’yı örnek alıp kalkınabileceklerine, bu ülkelerde de yetenekli insanların olduÄŸuna inanıyor.Sorun da büyük ölçüde bundan kaynaklanıyor. Afrika bu yeteneÄŸe sahip olmakla birlikte, nitelikli bilim insanları ve teknoloji uzmanları daha iyi bir yaÅŸam sürdürmek amacıyla genellikle denizaşırı ülkelere göç ediyorlar. 90’lı yıllarda Gana’da yetiÅŸen her üç saÄŸlık uzmanından biri baÅŸka bir ülkede yaşıyor. ABD’de yaÅŸayan Afrikalı bilim insanı ve mühendislerin sayısının tüm Afrika’dakilerin üzerinde olduÄŸu belirtiliyor. Isoun güçlü bir yönetim ve daha güvenli koÅŸulların saÄŸlanması suretiyle beyin göçünün engellenebileceÄŸine inanıyor. 33 milyon çocuk her gün açAfrika’da yaÅŸayanların %70’i, doÄŸrudan ya da dolaylı olarak, gelirini tarımdan elde ediyor. 1984-2002 yılları arasında alt-Sahra Afrika’sının %16’lık bir bölümünün daha tarıma açıldığı belirtiliyor. Gelgelelim, 33 milyon Afrikalı çocuk her akÅŸam karnı aç yataÄŸa giriyor. Afrika azıcık bir destekle pekala kendi kendisini besleyebilir. NEPAD’ın çözüm önerileri arasında önceliklerinden birini gelirdeki düşüşün ve doÄŸal kaynakların giderek tükenmesinin önüne geçilmesi ve beslenme konusunda güvencenin saÄŸlanması oluÅŸturuyor. Bu yolda çözümün katılımdan geçtiÄŸine, tarımla uÄŸraÅŸanların bu alandaki yeniliklerle doÄŸrudan ilgilenmelerini saÄŸlamak gerektiÄŸine dikkat çekiliyor. Aynı ÅŸey Afrika’nın ivedilikle gereksindiÄŸi mavi devrim için de geçerli. Halen Afrika’da yaklaşık 300 milyon kiÅŸi, ya da nüfusun %42’si temiz sudan yoksun. Britanya’nın desteÄŸiyle oluÅŸturulan Tanzanya YaÄŸmur Suyu Ãœretim Projesi’nin baÅŸkanı Nuhu Hatibu bu proje sayesinde 10 ülkede çiftçilere sulama amacıyla yaÄŸmur suyundan yararlanmaları konusunda destek verildiÄŸini belirtiyor. 900 bin kiÅŸi sıtmadan ölüyorKatılım Afrika’yı kırıp geçiren hastalıklara karşı savaşımın da en temel unsurunu oluÅŸturuyor. Afrika’da her yıl 900,000 kiÅŸi sıtmadan ölürken, 25,4 milyon Afrikalının (dünyadaki oranın %60’ı) HIV virüsü taşıyor. Ayrıca, tüberküloza baÄŸlı ölümlerin %31’ini Afrikalılar oluÅŸturuyor. Dış ülkelerden bu konuda maddi yardım saÄŸlanmakla birlikte, en çaÄŸdaÅŸ saÄŸaltım yöntemleri onları uygulayacak uzmanlar olmadığından hiç bir iÅŸe yaramıyor. Dünya SaÄŸlık Örgütü ÅŸimdi yepyeni bir uygulamayla, ilaçların nasıl kullanılacağı, bunların hastalara neden verildiÄŸi ve ne gibi yan etkileri olduÄŸu gibi konularda epey bilgi sahibi olan hastaların yardımından yararlanmayı düşünüyor. Örgütün 130 HIV hasta-eÄŸitmeni yedi Afrika ülkesinde hizmet veriyor. ÇaÄŸdaÅŸ dünyaya damgasını vuran en önemli teknolojilerden birini elektrik oluÅŸturuyor. Ancak Afrika’nın büyük bir bölümü bu olanaktan yoksun. Afrika kentlerinin büyük bir bölümü yıkık dökük bir elektrik sistemine sahip olduÄŸu gibi, baÄŸlantıların çoÄŸu da kaçak. Kentlerin dışında insanların çoÄŸunluÄŸu odun ya da gübreyle ısınıyor, evlerini gaz lambalarıyla aydınlatıp televizyonlarını oto aküleriyle çalıştırıyorlar. BM Çevre Programı’nın baÅŸkanı Klaus Toepfer elektriÄŸin her yere ulaÅŸtırılmasının en öncelikli hedef olduÄŸuna, aksi taktirde köylerin boÅŸalacağına dikkat çekiyor. Odun ve gübre ile ısınmaBunun için Afrika’nın dev bir ızgarayla birleÅŸtirilmiÅŸ birkaç baraj, ya da milyonlarca çatıya yerleÅŸtirilecek güneÅŸ panelleri gibi iki büyük proje arasında bir seçim yapması gerekiyor. Öte yandan, küresel ısınmanın Afrika ile ilgili tüm bu düşlere gölge düşürebileceÄŸinden kaygı duyuluyor. Küresel ısınmanın bu anakara üzerinde nasıl bir etki yaratacağı tam olarak bilinmemekle birlikte, belirtilerin hiç de iç açıcı olmadığı bir gerçek. AraÅŸtırmalar karbon salınımlarına baÄŸlı küresel ısınmanın Afrika çöllerinde köklü deÄŸiÅŸimlere yol açacağını, bunun da çevresel ve toplumsal açıdan feci sonuçlar doÄŸurabileceÄŸini ortaya koyuyor. Ne var ki, tüm bunlar yoksulluk ve yoksunluklar içinde yaÅŸamlarını sürdürmeye çalışan insanların birçoÄŸu için ivedilik içermiyor. ‘Afrika’ya bakışımızla ilgili olarak ciddi bir deÄŸiÅŸimin eÅŸiÄŸindeyiz,’ diyor Juma, New Scientist’ten derlediÄŸimiz yazıda; ‘Asıl sorun beklentilerin bir düzene konmasıyla ilgili olabilir.’ Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!