Güncelleme Tarihi:
Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, NATO’nun Afganistan'da icra edeceği Kararlı Destek Misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesi, aynı amaçlara yönelik yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye üzerinden Afganistan’a intikaliyle geri intikali kapsamında Türkiye’de bulunması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 6 Ocak 2017 tarihinden itibaren iki yıl uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi TBMM Genel Kurulunda görüşüldü.
Tezkere üzerinde MHP grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, İstanbul'daki terör saldırısında hayatını kaybedenler rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.
Türkiye ile Afganistan ilişkilerinin kadim bir geçmişi bulunduğunu, Türkiye Cumhuriyetini ilk tanıyan devletin Afganistan olduğunu ifade eden İhsanoğlu, 1921 yılında başlayan iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin her zaman üst seviyede seyrettiğini ve Türk insanının modern Afganistan'ın kurulmasında önemli katkılarda bulunduğunu söyledi.
İhsanoğlu, 20'nci yüzyılın Afganistan tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu ve bu dönemde ülkenin terör örgütleriyle anılmaya başlandığını ifade ederek, Afganistan'ın terör örgütlerinden arındırılması için NATO'nun görev aldığını kaydetti.
Türkiye'nin NATO içerisinde Afganistan'da görev almasının da 57'nci hükümet döneminde başladığını anımsatan İhsanoğlu, "10 Ekim 2001 tarihinde Türkiye'nin ISAF'a katılması sağlanıyor. MHP, o günden bugüne kadar Türkiye'nin Afganistan'da olmasını desteklemiştir." dedi.
MHP'li İhsanoğlu, NATO'nun terörle mücadelede Türkiye'nin yanında yer almadığını belirterek, "Bugün hükümetimiz, terörle mücadelede NATO'nun Türkiye'nin yanında durmasını sağlayacak tedbirleri ve işbirliğini geliştirmelidir. NATO, terörle mücadelede Türkiye'nin yanında durmuyor. Türkiye, terörle mücadelesinde yalnız kalmıştır." diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afganistan'da muharip olarak yer almamasının da önemli olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, "Türk askeri unsurları Afganistan'a muharip olarak gitseydi çok büyük bir felaket olurdu. Türkiye'nin tarihi itibarı için büyük bir yanlış olurdu. Böyle bir yanlışı bu Meclis, 57'nci hükümet yapmamıştır. Türkiye, Afganistan'ın kalkınması, huzura ve istikrara kavuşması yolunda önemli hizmetlerde bulunmuştur." ifadesini kullandı.
-"2016 YILINDA TÜRKİYE'YE SADECE METEOR DÜŞMEDİ"
HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy da arkadaş sohbetinde "2016 yılında Türkiye'ye sadece meteor düşmedi" şeklinde espriler yapıldığını belirterek, 2017 yılınında Türkiye için zor olacağını savundu.
Özsoy, "2017 yılında ekonomik anlamda inanılmaz zorlanacağız, Suriye savaşı devam edecek, Avrupa ile gelişmeler daha da gerilimli hal alacak. Üstüne üstlük bir de başkanlık sistemi mevzusunda birbirimizi götürüp getireceğiz. Allah sonumuzu hayır etsin diyorum. Türkiye'de bütün kurumlar dağılmış durumda, işleyen tek bir kurum yok, bu karambolün içinden belki başkanlık sistemiyle çıkabiliriz diye düşünce var." dedi.
NATO'nun herhangi bir ülkeye insani kaygılarla müdahale ettiğinin görülmediğini savunan Özsoy, insani kaygılarla müdahale edildiği gerekçesinin de müdahaleyi meşrulaştırmak için kullanıldığını öne sürdü.
Özsoy, NATO'nun Irak'a da petrol ve İsrail'in güvenliği için müdahalede bulunduğunu iddia ederek, "Irak'a müdahalenin gerekçesi de diktatörü ortadan kaldırma, daha insani yaşam getirme değildir. Diktatörleri indirecekse gitsin Suudi Arabistan'dan başlasın. Dünyada başka diktatör mü yok?" ifadelerini kullandı.
Afganistan'dan ziyade Pakistan'ı konuşmak istediğini belirten Özsoy, "Pakistanlaşma kelimesi 2014 yılından itibaren uluslarası çevrelerde, siyaset yapıcılar arasında sürekli Türkiye için kullanılıyor. 'Türkiye, Pakistanlaşıyor mu?' yüzlerce yazı yazıldı. Pakistan'ın 80'ler, 90'lar boyunca, son 35 yıldır Afganistan'ın iç işlerine karıştığını biliyoruz. Türkiye'nin Suriye ilişkilerine benzediği için 'Pakistanlaşma' tabiri kullanılıyor." diye konuştu.
Dönemin Pakistanlı yöneticilerinin "Kabil'de cuma namazı kılacağını" söylediğini hatırlatan Özsoy, "Buradaki hükümetin Emevi Camisindeki cuma namazını hatırlatıyor. Pakistan, Afganistan'daki etnik, politik, mezhepsel çelişkileri derinleştirdikçe kendi ülkesindeki çelişkileri de derinleştirdi. Pakistan dünyanın her bir yanından gelen militanları Peşaver üzerinden Afganistan'a gönderiyordu. Peşaver bizim Gaziantep'e benziyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dış mihrakların Türkiye'yi her zaman karıştırmak isteyebileceğini, hükümetin ise buna karşı önlemler almakla yükümlü olduğunu ifade eden Özsoy, "Sen kendi ülkeni öyle bir dizayn edeceksin ki dışarıdan gelen tehditlerin zamanında farkına varıp bloke edesin." görüşünü savundu.
-"AFGANİSTAN'IN BU HALE GELMESİNDEKİ EN ÖNEMLİ KONU RADİKAL CİHATÇI UNSURLAR"
CHP adına söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Afganistan'ın yaklaşık 30 yıldır kan kaybettiğini ve istikrara kavuşamadığını söyledi. Afganistan'ın toprak bütünlüğünü, istikrarını önemsediklerini dile getiren Yılmaz, bu doğrultuda tezkereyi destekleyeceklerini kaydetti.
Afganistan'ın yönetim açısından başarısız olduğunu, kendi toprakları üzerinde bir devlet oluşturamadıklarını aktaran Yılmaz, "Afganistan'ın bu hale gelmesindeki en önemli konu radikal cihatçı unsurlar. Bunlar Afganistan'ı perişan ettiler, radikalleştirmek istediler." diye konuştu.
Radikal cihatçıların Irak'ta ve Suriye'de de aynı tutumlarını sergilediklerini anlatan Yılmaz, "Bu cihatçı kafa, radikal kafa, kökten dinci kafa ile Müslüman dünyasına barış gelmeyecek, çünkü bunlar kan kusuyorlar. Maalesef bunlar kendi inancındaki insanı yok ediyorlar. Bu coğrafya bunlardan temizlenmedikçe dünyaya barış, huzur gelmeyecektir. Tehdidi başka yerde aramayın, bunlardır tehdit." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'deki istikrarsızlığın Türkiye'yi olumsuz etkilediğine işaret eden Yılmaz, Suriye konusunun ötelenmeden, toprak bütünlüğü çerçevesinde sorunun çözülmesi gerektiğini bildirdi.
AK Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, Türkiye'nin Afganistan'ın birliğini, bütünlüğünü ve bağımsızlığını her zaman desteklediğini söyledi.
Afganistan'da son 35 yıldır büyük çalkantılar yaşandığını aktaran Ünal, Afganistan'da güvenliğin sağlanması için 50 ülkenin seferber olduğunu anlattı. Türkiye'nin de bu 50 ülke arasında yer aldığını dile getiren Ünal, "Afganistan'ın istikrara kavuşması amacıyla, gerek bu ülkeyle sahip olduğumuz özel ve köklü ilişkiler çerçevesinde gerekse Afganistan'da yeniden istikrarsızlığın hakim olmasının bölgeden başlayarak tüm uluslararası toplum için tehdit oluşturacağı yönündeki genel anlayış doğrultusunda Afgan kardeşlerimiz ihtiyaç duyduğu sürece yanlarında olacağız." diye konuştu.
- TEZKERE KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulunda, TSK unsurlarının, NATO’nun Afganistan’da icra edeceği Kararlı Destek Misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesi, aynı amaçlara yönelik yabancı silahlı kuvvetlerin anılan misyona katılmak için Türkiye üzerinden Afganistan’a intikali ile geri intikali kapsamında Türkiye’de bulunması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, 6 Ocak 2017 tarihinden itibaren iki yıl uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.