Güncelleme Tarihi:
Ajanslara neredeyse her gün Afgan kadınları hakkında yeni bir yasak haberi düşüyor. Afganistan’da ikinci Taliban dönemi yaşanırken, kadınların son 20 yılda geri kazandıkları hakları günbegün eriyor. Peki haberlerde üstünkörü okuyup geçtiğimiz, hakkında yasaklar çıkarılan, dört duvar arasına mahkûm edilen Afgan kadınlar sahiden ne durumda? Neler hissediyorlar? Bizlere neler söylemek isterler? İşte tüm bu sorulara cevap bulmak için çıktığım yolda, doğrudan konunun muhatabı kadınlara ulaşmaya çalıştım. Ancak bu hiç kolay değildi. Can güvenliğinden endişe eden kadınlar konuşmaya korkuyor ve ilk etapta doğal olarak bana güvenmiyorlardı. Konuşmak isteyenlerin ise dil bariyeri ve iletişim altyapı sorunları vardı.
O UÇAĞA BİNMİŞ
Yolum, Kazakistan’a göç etmek zorunda kalan üniversite öğrencisi Anka Hidayet ile kesişti. 21 yaşındaki Anka, Afganistan Amerikan Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi. Babası uzun yıllardır önemli bir uluslararası örgütte çalışıyor. Taliban’ın göreve gelmesiyle birlikte ailece ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlar. Anka ve ailesi, Ağustos 2021’de adeta can pazarının yaşandığı Kabil Uluslararası Havalimanı’ndaki bir uçağa binerek önce Pakistan’a gitmiş, ardından Kazakistan’a geçmiş. Şu an Kazakistan’ın başkenti Almatı’da yaşıyorlar. “Afganistan’da üniversite eğitimi yasaklanan kızlara ulaşmaya çalışıyorum” dediğimde, “Ülke dışındayım ama benim fikirlerimin bir önemi olmaz mı?” dedi ve kendi hikâyesini anlattı. Çok etkilendim. İngilizcesi iyi olduğu için samimi ve akıcı bir iletişim kurduk.
ZÜMRÜDÜANKA MİSALİ
Adını, yanarak kül olan ve küllerinden yeniden doğan mitolojik Zümrüdüanka kuşundan alıyor. Aslında hikâyesi de Anka kuşunu andırıyor. Siyaset bilimi eğitimine “ülkenin ilk kadın dışişleri bakanı olma” hayaliyle başlamış. Ancak üniversitenin ilk yılında Taliban rejimi yüzünden ülkeyi terk etmek zorunda kalmış. Afgan kadınlarının sesini duyurmak söz konusu olunca çok heyecanlandı ve ona yolladığım soruları aynı gün detaylıca yanıtladı. O kadar istekli, özenli ve cesurdu ki, isminin ve fotoğraflarının yayınlanmasından hiç çekinmedi. “Lütfen yaşadıklarımızı aktarın, sesimiz olun” dedi.
CESARET BULAŞICIDIR
Kadın hakları örgütleriyle bağlantıda olduğu için İngilizcesi olmayan kadınlarla da bağlantı kurmamı ve onlara ulaşmamı sağladı. Hepsinin tercümanlığını yaptı. Başta konuşmaya çekinen kadınlar, birbirlerinden cesaret alarak “Benim de söyleyeceklerim var” diye adeta sıraya girdiler. Ve o an içimden “Cesaret sahiden de bulaşıcıymış” diye geçirdim. Üstelik kadınların birçoğu isimlerinin ve fotoğraflarının yayınlanmasını özellikle isteyerek konuştu. Mevcut koşullar düşünüldüğünde, bu dünya için de Afgan kadınları için de büyük bir adım...
'NEFES BİLE ALAMIYORUZ'
Şu an geleceğim hakkında bir şey düşünmek çok zor. Afgan kadınlar olarak, bize destek olan erkeklerin de öldürüldüğü haberleriyle güne başlıyoruz. Sanki bir kara delikte yaşıyor gibiyiz. Türkiye’deki ve dünyadaki kadınlardan en büyük isteğim, biz Afganistan’daki kadınları yalnız bırakmamaları ve desteklemeleri. Eğitim hakkı en temel insan haklarından biri ve o şu an elimizden alınmış durumda. En azından Afgan kadınlara burslar sağlansa, dünyanın ve ülkemizin geleceğine dair umutlarımız artar. Uluslararası toplum Taliban’ın baskılarına sessiz kalmasın. Taliban’ı baskıcı kararlarından geri döndürmek için lütfen zorlayın. Siz harekete geçerseniz bir şeyler değişebilir.
'TALİBAN GELDİ HER ŞEY KARARDI'
Taliban gelmeden önce özel bir hastanede çalışıyordum. Kızlar eğitime erişebiliyor, kadın ve erkek öğretmenlerinden karma şekilde eğitim alabiliyorlardı. Ancak aralık ayında her şey karardı. Bir kadının okuma-yazma bilmemesi, bir neslin cahil kalması demek. Eğer Taliban böyle devam ederse, kadınlar belirsiz ve karanlık bir geleceğe ilerliyor olacak. Hatta bir gelecekleri olmayacak. Şu an bulunduğumuz yerde sesimizi çıkartamıyoruz. Çünkü bunu yaparsak öldürülebilir, idam edilebiliriz. Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki kadınlardan haklarımızı savunmalarını, bir şey değişmese bile en azından çıkmayan sesimiz olmalarını, sözlerimizi duyurmalarını istiyorum.
'AFGANLARIN SABRI BİR GÜN TAŞACAK'
Başkent Kabil’de yaşayan varlıklı bir aileydik. Okullarda kızlar ve erkekler birlikte eğitim alıyorduk. Taliban’ın kırbacından korkmadan dışarı çıkabiliyorduk. Ama artık benim gibi kadınların okula ya da işe gitmesine izin verilmiyor. Afganistan artık karanlık bir yer. Ama Taliban öncesi 20 yıllık demokrasi döneminde Afgan gençliğinin gözü açıldı. Gençler artık temel haklarını biliyor. Durum böyle devam ederse ülkenin sabrı taşacak. Bu nedenle gelecek konusunda iyimserim. Dünyaya, kadınlara, özellikle de zor durumda olanlara sesleniyorum; Haklarınızı savunun. Unutmayın, hak verilmez alınır.
KADIN HAKLARI BÖYLE ERİDİ
ÜNİVERSİTEYE, SEYAHATE VE HATTA PARKA GİTMELERİ YASAK
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle yönetimi yeniden ele geçiren Taliban, kadınların yıllar içinde kazandığı hakları hızla geri aldı. Ağustos 2021’de iktidar boşluğundan faydalanıp başa gelen Taliban yönetimi 1.5 yıllık süreçte sırasıyla şunları yaptı:
- 7 Eylül 2021: Göreve başlar başlamaz tamamı erkeklerden oluşan bir kabine açıkladı. Kadınların seçilme hakları ellerinden alındı.
- 8 Eylül 2021: Kadınların spor müsabakalarına katılmasını yasakladı.
- 17 Eylül 2021: Kadın Bakanlığı’nı kapattı ve yerine Fazilet Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı kurdu.
- 19 Eylül 2021: Kadın memurların evde kalmaları zorunlu hale gelirken, kadın gazetecilerin çalışmaları yasaklandı.
- 26 Aralık 2021: Kadınların tek başlarına 72 kilometreden uzun seyahate çıkmaları yasaklandı.
- 23 Mart 2022: Kız öğrencilere orta öğretim ve lise yasaklanırken, üniversitede kız ve erkek öğrenciler paravanla ayrıldı.
- 3 Mayıs 2022: Kadın sürücülere kısıtlama getirildi.
- 7 Mayıs 2022: Kadınların toplumsal alanda yüzlerini örtmesi zorunlu hale geldi.
- 21 Mayıs 2022: Kadın televizyon sunucularına yüzlerini örtme şartı getirildi.
- 10 Kasım 2022: Kadınların parklara ve lunaparklara girişi yasaklandı.
- 22 Aralık 2022: Kadınların üniversiteye girişi yasaklandı. Hâli hazırda öğrenim görenlerin eğitimi askıya alındı.
- 25 Aralık 2022: Ülkede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının (STK) kadın personel çalıştırması yasaklandı.
ESKİ AFGAN VEKİL EVİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
- Eski Afganistan milletvekili Mürsel Nebizade (32) evinde vurularak öldürüldü. Nebizade, Taliban rejimi ele geçirdiği halde başkentte kalan az sayıdaki kadın vekilden biriydi. Kimliği belirsiz silahlı kişilerin saldırısında Nebizade’nin yanındaki koruması da öldü. Olayda vekilin kardeşi ve bir diğer koruması ise yaralandı. Kabil polisi olayla ilgili soruşturma başlatıldığını açıklarken, henüz saldırganın kimliği ya da motivasyonuna dair bilgi edinilemedi. 2018’de Kabil’den milletvekili seçilen Nebizade, Taliban’ın başkente girdiği 15 Ağustos 2021’e kadar bu görevi sürdürmüştü.
KADIN SPORCULARDAN SÜRREAL KARELER...
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, Taliban sonrası gelen yasaklar yüzünden kariyerleri sekteye uğrayan Afgan kadın sporcularla görüştü. AP muhabiri Ebrahim Noroozi, kadınları giymeleri zorunlu hale gelen burkayla spor yapmaya çalışırken görüntüledi. Kadın sporcular, “Taliban geldiğinden beri ölmüş gibiyiz. Spor yapmamız yasak. Zaten yasak olmasa bile bu kıyafetlerle nasıl spor yapalım” diye isyan etti.