Güncelleme Tarihi:
Sabah erken saatlerde gittiğimiz Malatya Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde hüzünlü bir hareketlilik var. Çatısının bir kısmı çöken ve iki otobüsün enkaz altında kaldığı terminale, bir süredir dışarıdan gelen yolcu yok denecek kadar az. Herkes bir şekilde şehirden ayrılmak için adeta bir çıkış yolu arıyor. Kimi ilçelerdeki ve köylerdeki akrabalarının yanına büyük bir kısmı ise başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere batıdaki şehirlere doğru yola koyuluyor. Konuştuğumuz kent sakinlerinin büyük bir kısmı ise yakın bir gelecekte kendilerini neyin beklediğini, ne zaman geri döneceklerini ya da artık geri dönüp dönemeyeceklerini bilmiyor.
Terminalden sabah saat 08.00 itibarıyla ücretsiz otobüsler kaldırılıyor. Bu otobüsler için önceden bilet almak yada rezervasyon yapmak mümkün değil. İnsanlar sabahtan gelip istediği güzergâha giden boş bir otobüs bulmak zorunda. Burada öncelik yaşlılar ve çocuklu ailelere ait. Şanslı olanlar hemen otobüse bindirilip gitmek istediği ya da yakınındaki şehre yönlendiriliyor. Şanssız olanlar ise otobüs gelene kadar saatlerce sıcaklığın eksi derecelerde olduğu havada beklemek zorunda kalıyor. Terminaldeki bu hareketlilik, gece geç saatlere kadar devam ediyor. Yolcuların ve otobüslerin organizasyonunu Malatya Büyükşehir Belediyesi çalışanları üstleniyor. Belediye çalışanları, sadece otobüslerle diğer şehirlere gönderilenlerin sayısının 50 bini geçtiğini, uçak, tren, özel araçlarla da çok sayıda kişinin Malatya’yı terk ettiğini belirterek, “Bizim görevimiz şehri tahliye etmek, sonrası devlete kalmış” yorumu yapıyor.
Malatya’nın depremden en ağır şekilde etkilenen ilçesi Doğanşehir’de de büyük bir göç hareketliliği var. Sokakta rast geldiğimiz hasar tespiti yapan uzmanlar, ilçedeki binaların yüzde 85’nin artık kullanılamaz hale geldiğini söylüyor. İlçe sakinleri, yıkılmak üzere olan evlerinden ve işyerlerinden kurtarabildikleri eşyaları yükleyip ilçeyi terk ediyor.
‘NEREYE GİDECEĞİMİ BİLMİYORUM’
Eşi ve kardeşi ile birlikte ilçe merkezine kurulan çadırda kalan Abdullah isimli bir Doğanşehirli, anne ve babası ile çocuklarını Mardin’e gönderdiklerini söyledi. Kendisinin bir süre daha çadırda kalacağını dile getiren Abdullah, “Şu an ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilmiyorum. Eşim artık bir apartmana giremeyeceğini söylüyor. Batıya gitsek ne olacak. Şu an bizim için en güvenli yer burası, bu çadır. Şimdiye kadar hep planlar yaptık ama planlarımız bozuldu. Bundan sonra plan yapmayacağım” sözleriyle duygularını anlattı.