Adnan Oktar’a istenen 1198 yılın gerekçeleri - Kölelik şantaj gizli çekim
Güncelleme Tarihi:
‘Silahlı suç örgütü lideri’ olarak yargılandığı davada Adnan Oktar hakkında istenilen 1198 yıl hapis cezasının gerekçeleri belli oldu: “Evrim karşıtlığını maske yapan örgüt, mağdur ettiği kişileri tepki vermeyen kölelere dönüştürdü. Örgüt fotomontaj, gizli çekim, yalan haber, tehdit, şantaj, cinsel saldırı/istismar gibi yöntemlere başvurmuştur.”
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davası kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce bozulmasının ardından Silivri’de ikinci kez yargılama başlamıştı. Son duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Adnan Oktar’ın 1198 yıl hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcının Adnan Oktar ve örgütüyle ilgili suç detaylarını sıraladığı mütalaanın detayları ortaya çıktı.
DEVRE GÖRE DEĞİŞTİ: Yaklaşık 40 yıl önce Adnan Oktar tarafından kurulan örgütün dış görünüşünü toplumsal ve siyasal yapıyla uyumlu olarak sürekli değiştirdiğini iddia eden savcı, 90’lı yıllarda geniş bir muhafazakâr çevreye hitap etmek için evrim karşıtlığının kullanıldığını anlattı. Mütalaada şu detaylar yer aldı:
MUTLAK İTAAT İSTEDİ: Örgütün sistemi, mağdur olarak seçilen kişinin Adnan Oktar’ın sürekli kendi emrinde bulunan ve tüm emirlerini sorgusuz yerine getiren, cinsel saldırı başta olmak üzere hakaret, dayak gibi eylemlere tepki vermeyen bir köle/eşya haline getirilmesi örgüsüne sahip. Örgütte, FETÖ silahlı terör örgütü benzeri biçimde imam, bacılar, imam erkek kardeşler, düz bacılar, kız kardeşler şeklinde birbirleri içinde keskin bir astlık-üstlük ilişkisi ve örgüt lideri Adnan Oktar’a mutlak itaatin bulunduğu hiyerarşik yapı var.
TEHDİT, ŞANTAJ, CİNSEL SALDIRI: Örgüt, mali ve beşeri kazanımlarını ve kamuoyu nezdindeki itibarını yitirmemek, hukuka aykırı faaliyetlerin ortaya çıkmaması ve gelişimini ivmelendirip hedeflerine daha hızlı ulaşmak ve çıkar elde etmek için fotomontaj, gizli çekim, yalan haber ve bunlarla bağlantılı tehdit, şantaj, cinsel saldırı/istismar gibi yöntemlere başvurmuştur.”
GİRMEK DE ZOR ÇIKMAK DA ZOR
MÜTALAADA “Örgüte girmenin ve yükselmenin zor olmasının yanında, örgüte herhangi bir şekilde dahil olan kimsenin örgütten ayrılmasının da oldukça zor olduğu, örgütten ayrılmak isteyenlerin manevi baskı, tehdit, şantaja maruz bırakılması, ayrılanlara yönelik ise itibarsızlaştırma faaliyetlerinin yürütülmesi, esasen örgütün gerçek manasıyla bir gizli, hiyerarşik yapıya sahip bir suç örgütü olduğunun en güçlü kanıtıdır” denildi.
FETÖ ÖVGÜSÜ
SAVCI mütalaada “Adnan Oktar’ın örgüte ait propaganda amaçlı kurulan yayın organı A9 kanalında 17/25 Aralık sonrası terör örgütü lideri Fetullah Gülen’i övgü yayınları yapıldı” dedi: “Adnan Oktar’ın 2015 yılında Rusya’da kapatılan okulların açılması için yaptığı yayın ve faaliyetler, FETÖ mensupları ile 15 Temmuz hain darbesi öncesinde yüz yüze ve örgüt üyeleri aracılığı ile temas kurmuş olması, örgütün FETÖ ile 1980’lere dayanan birlikteliğinin günümüzde de sürdüğünü gözler önüne sermiştir.”