Güncelleme Tarihi:
ADNAN Oktar ve grubuna yönelik 171’i tutuklu 226 sanık hakkında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava Silivri’de görülmeye başlandı. Sanıklar, “siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, cinsel istismar, cinsel saldırı, şantaj, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, dolandırıcılık, tehdit, kişisel verilerin kaydedilmesi, kasten öldürmeye teşebbüs”ün de aralarında olduğu 32 farklı suçlamayla yargılanıyor. Davanın ilk duruşmasına 161 tutuklu ve 29 tutuksuz sanık katıldı. Sanıklar hiyerarşik sırayla duruşma salonuna alınırken Oktar’la birlikte örgütün yöneticileri oldukları ileri sürülen Tarkan Yavaş ve Oktar Babuna ayrı olarak getirildi.
SAVUNMA YAPTI
Duruşma Oktar’ın savunmasının alınmasıyla başladı. Adnan Oktar savunmasında özetle şunları söyledi: “Neden bu suçları işleyelim. Yerli ve milli bir insanım. Milliyetçiyim. Tam 32 suç.
(FETÖ bağlantısı iddialarına yönelik) Akıl olarak bana zıt bir insan. Tehlikeli bir tipti. Bankalarına para yatırmadık, gazetelerini almadık.
(Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rusya temaslarının tercüman tarafından kendisine aktarılması sorusu) Akkuyu Nükleer Santralı beni ilgilendirmez.”
ÇAPRAZ SORGUYA ALINDI
Adnan Oktar’ın ifadesi verilen aralarla birlikte yaklaşık 4 saat sürdü. Savunmanın ardından çapraz sorguya geçildi. Çapraz sorguda savcının, ‘Mehdi olduğunuza dair çeşitli imalar içeren konuşmalarınız var. Savunmanızda da tutuklandıktan sonra doların arttığını söylediniz. Bunları örgütü diri tutmak için mi söylüyorsunuz?’ sorusuna Oktar, “Mehdi olmadığıma dair defalarca yemin ettim. Böyle bir iddiam hiç olmadı. Olmaz da” yanıtını verdi.
BUGÜNE ERTELENDİ
Oktar, savcının “Sizinle ilgilenen, hizmet eden, koruyan kişilerin maaşını nasıl karşılıyorsunuz?” sorusunu ise “Velayet sistemi var. Allah rızası için yapıyorlar, ben Allah rızası için yaşamayan bir insanla yaşayamam. 65 yaşındayım. Tek bir malım, mülküm, birikmişim yok” yanıtını verdi.
Oktar’ın çapraz sorgusu tamamlandıktan sonra tutuklu sanık Didem Ürer’in savunmasının alınmasına geçildi. Duruşma Ürer’in savunmasından sonra bugüne ertelendi.
OTOMATİK TÜFEKLER, ÇELİK YELEKLER
Sayıları 70’i bulan şikayetler üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun başlattığı Adnan Oktar ve ekibine yönelik çalışmalar 11 Temmuz 2018’deki operasyonla başlamıştı. Oktar, operasyon kapsamında Çengelköy’deki lüks konutuna gelen polisleri fark edince araçla kaçmaya çalışmış ve polis tarafından Sarıyer’de otomobili durdurularak gözaltına alınmıştı. Operasyona 2 bin polis katılırken yapılan baskınlarla 235 kişi gözaltına alınmıştı. Otomatik tüfekler, tabancalar, mühimmat ve çelik yeleklerin de bulunduğu operasyon kapsamında grubun şirketleri ve mal varlıklarına da el konulmuştu.
‘GEÇMİŞTEKİ GİBİ OLMAYACAK’
1999’da yapılan ilk operasyonun başında yer alan, dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve müşteki Adil Serdar Saçan, duruşma salonu çıkışında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Benim gördüğüm kadarıyla bu yargılama geçmiş dönemdeki yargılama gibi olmayacak. Mahkeme oldukça seri hareket ediyor. Oktar’ın somut suçlamalara hiç cevabı yok. 1999 operasyonunda da yine aynı şekilde ifadeler veriyordu. İslam’ı nasıl kullandıklarını anlatıyor aslında.”