'Adnan Hocacılar Grubu' Davası'nda redd-i hakim isteğine red
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2006 20:13
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda ”Adnan Hoca” olarak tanınan Adnan Oktar'ın grubundan oldukları öne sürülen 6 kişinin yargılandığı davada heyet başkanının çekilme talebini reddetti.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, oy birliğiyle aldığı kararla davanın görüldüğü İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Salih Öztürk'ün çekilme talebinin reddine karar verdi.
Mahkeme kararında, davanın sanıkları tarafından ilgili makamlara gönderilen dilekçelerde yer alan iddiaların somut bir delil ya da belgeye dayalı olmadığını bildirdi.
İncelenen dosya kapsamına göre, mahkeme heyeti başkanının taraflardan birine yol gösterdiğine ya da öğüt verdiğine dair bir bilgiye duruşma tutanaklarında rastlanmadığı belirtilen kararda, böyle bir olayı kanıtlayıcı veya başkana ya da mahkemeye baskı yapıldığına dair somut deliller bulunmadığı ifade edildi.
Kararda, iddiaların karar aşamasında ileri sürülmesinin de suç tarihi göz önüne alındığında davanın uzatılmasına yönelik olduğu kanaatine varıldığı bildirildi.
-ÇEKİLME TALEBİ-
Salih Öztürk, davadan çekilme isteğini bildirdiği dilekçesinde, sanıklardan Nuri Özbudak'ın Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile İstanbul Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığına dilekçeler gönderdiğine yer vermişti.
Bu dilekçelerde, kendisiyle ilgili asılsız iddialarda bulunulduğunu, bağımsız ve tarafsız olmadığının öne sürüldüğünü belirten Öztürk, şahsına güven duyulmadığını, mahkemede görev almasının verilecek kararın sanıklar tarafından kuşkuyla karşılanmasına neden olacağını kaydetmişti.
Öztürk, davadan çekilme talebinin değerlendirilmesi için dosyayı İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İstanbul 1 No'lu DGM'de 7 Nisan 2000 tarihinde görülmesine başlanan dava, mahkemenin 12 Eylül 2003'te verdiği “görevsizlik kararı” üzerine İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelmişti.
Bu kararda, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 34 sanığın “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “tehditle menfaat temin etmek” suçlarından 4 ile 11 yıl, diğer 2 sanığın da “cürüm işlemek amacıyla oluşturulan teşekküle yardım etmek” suçundan 1'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda, 24 Ekim 2005 tarihinde Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki dava dosyasının, zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar vermişti.
Mahkeme heyeti, haklarındaki dava dosyası ana dosyaya 2005 yılında eklenen ve zaman aşımı süresi dolmayan 6 sanık hakkındaki davanın da ayrılarak devam ettirilmesine hükmetmişti.
Dosyaları ayrılan 6 kişiye ilişkin yargılamanın 17 Kasım 2006 tarihli duruşmasında açıklanan mütalaada, sanıklar Bülent Tatlıcan, Serdar Dayanık, Erkan Seyhan, Nuri Özbudak ve Semih Selman Marangozoğlu'nun, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül olurturmak ve üye olmak” suçlarından beraatlarına karar verilmesi istenmişti.
Aynı sanıklar hakkındaki “tehditle menfaat sağlamak” suçlamasına ilişkin davanın da 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Ceza ve Davaların Ertelenmesine ilişkin yasa uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilmesi istenen mütalaada, yakalanamayan Mehmet Ali Bahadır Güven hakkındaki dava dosyasının ise ayrılması talep edilmişti.
Mahkeme kararında, davanın sanıkları tarafından ilgili makamlara gönderilen dilekçelerde yer alan iddiaların somut bir delil ya da belgeye dayalı olmadığını bildirdi.
İncelenen dosya kapsamına göre, mahkeme heyeti başkanının taraflardan birine yol gösterdiğine ya da öğüt verdiğine dair bir bilgiye duruşma tutanaklarında rastlanmadığı belirtilen kararda, böyle bir olayı kanıtlayıcı veya başkana ya da mahkemeye baskı yapıldığına dair somut deliller bulunmadığı ifade edildi.
Kararda, iddiaların karar aşamasında ileri sürülmesinin de suç tarihi göz önüne alındığında davanın uzatılmasına yönelik olduğu kanaatine varıldığı bildirildi.
-ÇEKİLME TALEBİ-
Salih Öztürk, davadan çekilme isteğini bildirdiği dilekçesinde, sanıklardan Nuri Özbudak'ın Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile İstanbul Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığına dilekçeler gönderdiğine yer vermişti.
Bu dilekçelerde, kendisiyle ilgili asılsız iddialarda bulunulduğunu, bağımsız ve tarafsız olmadığının öne sürüldüğünü belirten Öztürk, şahsına güven duyulmadığını, mahkemede görev almasının verilecek kararın sanıklar tarafından kuşkuyla karşılanmasına neden olacağını kaydetmişti.
Öztürk, davadan çekilme talebinin değerlendirilmesi için dosyayı İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İstanbul 1 No'lu DGM'de 7 Nisan 2000 tarihinde görülmesine başlanan dava, mahkemenin 12 Eylül 2003'te verdiği “görevsizlik kararı” üzerine İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelmişti.
Bu kararda, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 34 sanığın “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “tehditle menfaat temin etmek” suçlarından 4 ile 11 yıl, diğer 2 sanığın da “cürüm işlemek amacıyla oluşturulan teşekküle yardım etmek” suçundan 1'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda, 24 Ekim 2005 tarihinde Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki dava dosyasının, zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar vermişti.
Mahkeme heyeti, haklarındaki dava dosyası ana dosyaya 2005 yılında eklenen ve zaman aşımı süresi dolmayan 6 sanık hakkındaki davanın da ayrılarak devam ettirilmesine hükmetmişti.
Dosyaları ayrılan 6 kişiye ilişkin yargılamanın 17 Kasım 2006 tarihli duruşmasında açıklanan mütalaada, sanıklar Bülent Tatlıcan, Serdar Dayanık, Erkan Seyhan, Nuri Özbudak ve Semih Selman Marangozoğlu'nun, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül olurturmak ve üye olmak” suçlarından beraatlarına karar verilmesi istenmişti.
Aynı sanıklar hakkındaki “tehditle menfaat sağlamak” suçlamasına ilişkin davanın da 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Ceza ve Davaların Ertelenmesine ilişkin yasa uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilmesi istenen mütalaada, yakalanamayan Mehmet Ali Bahadır Güven hakkındaki dava dosyasının ise ayrılması talep edilmişti.