Mehmet BULUT/GAZİANTEP, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2009 17:56
GAZİANTEP’in İslahiye İlçesi’nde düğün dönüşü hemzemin geçitte yolcu minibüsünün trenle çarpışması sonucu 10 kişinin ölümü ve 2 kişinin de sakat kalmasına neden olan kazanın duruşmasından önce ölenlerin yakınları, trafik terörünü protesto etti.
İslahiye İlçesi’nden 23 Haziran 2008’de düğünden dönenlerin içerisinde bulunduğu 33 yaşındaki Mehmet Taşdemir yönetimindeki 27 RV 645 plakalı minibüs, Nurdağı ilçesi yakınlarında kontrollü hemzemin geçitten 2 parça halinde yolun iki tarafındaki bariyerleri ’s’ çizerek arasından geçmek isterken Malatya’dan İskenderun’a giden makinistler Recai Mehmet Öztürk ve Ömer Faruk Kuzu yönetimindeki 53705 sefer sayılı yük treninin altında kaldı. Kazada, minibüste bulunan Zemzem Kısacık (45), Kısacık’ın kızı Gamze Kısacık (15), Mehmet Hanifi Çamlı (24), Şükrü Rüzgar (52), Tekin Karakuş (42), Karakuş’un çocukları Gül Karakuş (17) ve Halil Karakuş (14), Murat Coşkun (26), Yunus Emre Rüzgar (19) ile Barış Rüzgar (11) hayatını kaybetti, 5 kişi de yaralandı.
8’de 8 kusurlu bulunan minibüs şoförü Mehmet Taşdemir’in tutuklu olarak ‘Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma öncesinde Gaziantep Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 50 kişi
trafik terörünü kınadı.
Kazada yaralanan ve hala bir ayağı aksayan anne 39 yaşındaki Asuman Rüzgar kazada ölen oğulları Yunus Emre ve Barış’ın fotoğraflarını taşıdı. 2 oğlunu kaybeden baba 43 yaşındaki Mehmet Rüzgar tren kazasında ölen 10 kişinin yakınları adına açıklama yaparken, Türkiye’de ehliyet almanın bu kadar kolay olmaması gerektiğine dikkat çekti. Rüzgar, “İnsan hayatının pamuk ipliğine bağlı olduğu ülkemizde, artık yollar adeta bir savaş alanına dönüşmüş durumda. Trafik kazalarıyla mücadele, ehliyeti hak edene vererek, kazaları doğru yorumlayarak, insana saygıyı ve sevgiyi esas alarak, insan kusurlu ölümcül trafik kazalarını cinayet olarak değerlendirerek yapılabilir. Eğer gerekiyorsa trafikte yeni yasal düzenlemeler yapılmazsa daha çok ocakların söneceğini söylemek kehanet sayılmamalıdır” dedi. Tren kazasında sakat kalan ve iki kardeşini kaybeden kazada sağ bacağı aksadığı için koltuk değneğiyle yürüyen lise öğrencisi 15 yaşındaki Gülcan Rüzgar da gözyaşlarını tutamayarak, “Benim kardeşlerim gitti, kimsenin kardeşi ölmesin. Benim destekçim kalmadı, yeter artık, yeter. Tutunacak kolumuz kalmadı” diye konuştu. Bu arada kazada ölen Yunus Emre ve kardeşi Barış’ın çekilen son görüntüleri ailesi tarafından basın mensuplarına dağıtıldı.
Açıklamanın ardından aileler, 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı takip etti. Duruşma, tanıkların dinlenmesi için ertelendi.