Adli Tıp'tan aynı konuda iki farklı rapor

Güncelleme Tarihi:

Adli Tıptan aynı konuda iki farklı rapor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2009 10:14

Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'nın aynı olayla ilgili birer yıl arayla birbirine zıt iki rapor verdiği ortaya çıktı.

14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel taciz iddiasıyla yargılanan yazar Hüseyin Üzmez ve Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin'le ilgili verilen raporların ardından Adli Tıp Kurumu yine tartışmalı bir karara imza attı.

Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'nda görevli Trafik İhtisas Dairesi Başkanı Nedim Yüzgüllü, Uzman Prof. Dr. Halit Karabulut ve diğer Uzman Doç. Dr. Muharrem Özen'den oluşan heyetin aynı trafik kazasıyla ilgili birer yıl arayla verdikleri raporda birbirinden farklı karara imza attıkları ortaya çıktı.

Kurum, 2005 yılında meydana gelen ölümlü trafik kazasına ilişkin Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya ilişkin ilk olarak 11 Temmuz 2006 yılında bir rapor düzenledi. Bu rapora göre, kazada hayatını kaybeden O.G. 8/8 kusurlu bulunurken, kazadan yara almadan kurtulan A.K ise "kusursuz" bulundu. Bu rapora itiraz eden O.G'nin ailesi konuya ilişkin hukuk mücadelesini sürdürürken, yine aynı isimlerin görev yaptığı Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı heyeti bu kez 4 Ekim 2007 tarihinde aynı kazaya ilişkin bir rapor daha düzenledi.

Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin talebi doğrultusunda düzenlenen raporda ise bir yıl önce düzenlenen raporun tam tersi bilgilere yer verildi. Ankara Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi'nin "B031ATK4060600-2007/10030-3255 sayılı raporunda bu kez kazada hayatını kaybeden O.G "kusursuz" bulundu. Oysaki aynı kazaya ilişkin düzenlenen bir yıl önceki raporda O.G. 8/8 kusurlu bulunmuştu.

Raporda kazanın diğer mağduru A.K kusursuz bulunurken, kazaya üçüncü kişinin karıştığı tespit edildi. Raporda, "Plakası tespit edilemeyen ve sürücü O.'nın otomobiline arkadan çarpan kimliği belirsiz sürücünün olayda yüzde 100 oranında etkili olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur" denildi.

Aynı olayla ilgili yaklaşık bir yıl arayla verilen raporların birbiriyle çelişir şekilde olması ise Adli Tıp Kurumu'nun yapısını yeniden tartışmaya açtı. Bazı yetkililer, bu tür konulara ilişkin çok sayıda benzer olay yaşandığına dikkat çekerken, Adli Tıp Kurumu'nun özerklik ve şeffaflık konusunda yaşanan sorunlara dikkat çektiler. Kurum'un, bağımsız olmadığından yakınan yetkililer, yapının bu şekilde korunması durumunda davalara ilişkin tespitlerin sağlıklı olamayacağına vurgu yaptılar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!