Adli Tıp raporu babayı kurtardı, doktorları suçladı
Güncelleme Tarihi:
Mehmet KAYMAK/ADANA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2009 12:17
ADANA’da sevdiği gençle evlenmek isteyen kızı 18 yaşındaki Yağmur Gölge’yle tartışırken bıçak fırlatıp boğazından yaralayarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla müebbet hapis istemiyle yargılanan 47 yaşındaki Cuma Gölge, Adli Tıp Kurumu’nun ‘iç kanama sonucu ölüm’ raporuyla tahliye edildi. Bu kez de, doktorlar hakkında soruşturma açılması kararlaştırıldı.
20 Mayıs’ta meydana gelen olayda, iddiaya göre ailesiyle tartışan Yağmur Gölge, sinirlenen babası Cuma Gölge’nin fırlattığı bıçağın boğazına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Adana Devlet Hastanesi’ne getirildiğinde şuuru yerinde olan ve “Mutfakta et keserken başım döndü, yere düştüm ve bıçak boğazıma saplandı” diye polise ifade veren Yağmur Gölge, ameliyata alınmayı beklerken durumu ağırlaştı, doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Yapılan soruşturma sonunda, kızını 3 metre mesafeden bıçak atarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanıp hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılan Cuma Gölge, Adana 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada kızını öldürme kastıyla hareket etmediğini söyledi.
3 SAAT DOKTOR BEKLENDİ
Diğer çocukları gibi ölen kızını da çok sevdiğini ve ailesinin herhangi bir ferdine zarar gelmesini istemediğini belirten Gölge, olay anını şöyle anlattı:
“Eşim kızımı bana şikayet edince sinirlendim ve ona atmak için yerden bir şeyler aradım. Bu sırada elime bıçak geldi ve ona attım. Aramızda 3- 4 metre mesafe vardı. Kızım, boğazının kanadığını söyleyince yarasına tampon yapıp hemen hastaneye götürdüm. Kızıma acil serviste pansuman yaptıktan sonra 3 saat doktorun gelmesini bekledik. Bu sırada beni de ifade vermek üzere karakola götürdüler. Ben hastaneye geldiğimde kızımın ameliyattan çıktığını ve durumunun iyi olduğunu söylediler. Ancak bir süre sonra tekrar ameliyata aldılar ve sonra da kızımın öldüğünü söylediler. Kızımı hastaneye götürdüğümüzde hiçbir şeyi yoktu. Hatta polislere ifade bile verdi. Bana, ‘İyiyim baba bir şeyim yok’ dedi. 3 saat doktor bekledik. Ameliyata aldılar, çıkışta doktor, ‘metin olun çocuğunuzu kaybettik’ dedi.”
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın eşi Elmas Gölge de, olay günü kızıyla tartıştığını, bu nedenle eşinin, kızına sinirlendiğini ve o anda eline geçirdiği bıçağı fırlattığını belirtti. Elmas Gölge, “Eşim, kızımızı hastaneye götürdü. Yaklaşık 1 saat sonra ben de gittim. Hastanenin acil servisinde beklerken kızımla konuştum. Durumu iyi görünüyordu. Ancak eve gittikten 5- 6 saat sonra kızımın öldüğünü öğrendim” dedi.
ÜST ÜSTE 2 KEZ NARKOZ
Sanık avukatı Murat Akbay da olayın saat 17.30 sıralarında meydana geldiğini, Yağmur Gölge’nin ise saat 23.30 sıralarında öldüğünü söyledi. Yağmur Gölge’nin hastaneye motosikletle götürüldüğünü belirten Akbay, “Olay nedeniyle göğüs cerrahi uzmanlarının müdahale etmesi gerekirken, kulak burun boğaz uzmanları müdahale etmiştir. Üst üste 2 kez narkoz verilerek ameliyat yapılmıştır ve ölüm nedeni de bundan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sanığın tahliyesini talep ediyorum” diye konuştu.
Adli Tıp Kurumu’nun, Yağmur Gölge’nin ölümünün bıçağa bağlı yaralanmadan sonra yaradan sızan kanın kalp bölgesine akması nedeniyle ‘iç kanamaya bağlı ölüm’ olduğu yönünde karar verilmesi üzerine, baba Cuma Gölge’nin tahliyesine, genç kızın ölümünde ihmali bulunduğu düşünülen hastanedeki doktorlar hakkında da soruşturma açılmasına karar verildi.
3 SAAT DOKTOR BEKLENDİ
Diğer çocukları gibi ölen kızını da çok sevdiğini ve ailesinin herhangi bir ferdine zarar gelmesini istemediğini belirten Gölge, olay anını şöyle anlattı:
“Eşim kızımı bana şikayet edince sinirlendim ve ona atmak için yerden bir şeyler aradım. Bu sırada elime bıçak geldi ve ona attım. Aramızda 3- 4 metre mesafe vardı. Kızım, boğazının kanadığını söyleyince yarasına tampon yapıp hemen hastaneye götürdüm. Kızıma acil serviste pansuman yaptıktan sonra 3 saat doktorun gelmesini bekledik. Bu sırada beni de ifade vermek üzere karakola götürdüler. Ben hastaneye geldiğimde kızımın ameliyattan çıktığını ve durumunun iyi olduğunu söylediler. Ancak bir süre sonra tekrar ameliyata aldılar ve sonra da kızımın öldüğünü söylediler. Kızımı hastaneye götürdüğümüzde hiçbir şeyi yoktu. Hatta polislere ifade bile verdi. Bana, ‘İyiyim baba bir şeyim yok’ dedi. 3 saat doktor bekledik. Ameliyata aldılar, çıkışta doktor, ‘metin olun çocuğunuzu kaybettik’ dedi.”
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın eşi Elmas Gölge de, olay günü kızıyla tartıştığını, bu nedenle eşinin, kızına sinirlendiğini ve o anda eline geçirdiği bıçağı fırlattığını belirtti. Elmas Gölge, “Eşim, kızımızı hastaneye götürdü. Yaklaşık 1 saat sonra ben de gittim. Hastanenin acil servisinde beklerken kızımla konuştum. Durumu iyi görünüyordu. Ancak eve gittikten 5- 6 saat sonra kızımın öldüğünü öğrendim” dedi.
ÜST ÜSTE 2 KEZ NARKOZ
Sanık avukatı Murat Akbay da olayın saat 17.30 sıralarında meydana geldiğini, Yağmur Gölge’nin ise saat 23.30 sıralarında öldüğünü söyledi. Yağmur Gölge’nin hastaneye motosikletle götürüldüğünü belirten Akbay, “Olay nedeniyle göğüs cerrahi uzmanlarının müdahale etmesi gerekirken, kulak burun boğaz uzmanları müdahale etmiştir. Üst üste 2 kez narkoz verilerek ameliyat yapılmıştır ve ölüm nedeni de bundan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sanığın tahliyesini talep ediyorum” diye konuştu.
Adli Tıp Kurumu’nun, Yağmur Gölge’nin ölümünün bıçağa bağlı yaralanmadan sonra yaradan sızan kanın kalp bölgesine akması nedeniyle ‘iç kanamaya bağlı ölüm’ olduğu yönünde karar verilmesi üzerine, baba Cuma Gölge’nin tahliyesine, genç kızın ölümünde ihmali bulunduğu düşünülen hastanedeki doktorlar hakkında da soruşturma açılmasına karar verildi.