Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2001 01:51
Üzeyir Garih'in, mezarı başında öldürüldüğü Şeyh Hüseyin Efendi ile arasındaki gizli bağı, yanında 30 yıl çalışan Babaeskili Cemal Cumalı anlattı.
Her hafta mezarını ziyaret ettiği şeyh Küçük Hüseyin'in, Üzeyir Garih'in isim babası olduğu öne sürüldü. Çocuğu olmayan Üzeyir Garih'in babası, şeyhe giderek dua etmesini istemiş. Şeyh de, ‘‘Bir oğlun olacak, adını Üzeyir koyacaksın’’ demiş.
Alarko Yönetim Kurulu Başkanı Üzeyir Garih'i ölüme götüren sırrı, 30 yıl yanında ustabaşı olarak çalışan Cemal Cumalı anlattı. Cumalı, şeyh Küçük Hüseyin'in, Üzeyir Garih'in babasıyla komşu olduğu, kendisine ‘Üzeyir’ ismini de onun verdiğini söyledi. ‘‘Küçük Hüseyin Hazretleri, Garih Bey'e rüyasında, ‘Benim mezarımı yaptır' demiş. Üzeyir Bey mezarı bana yaptırdı. Sonra da her cumartesi ziyaret etti’’ dedi. Zaman zaman hıçkırarak ağlayan ‘‘Yakın bir dostumu kaybettim’’ diyen Cemal Cumalı, Üzeyir Garih’le nasıl tanıştıklarını ve Alarko Holding'de geçen günlerini şöyle anlattı:
ARKADAŞ GİBİYDİ
‘‘Garih Bey'le ilk kez, onun da mühendis olarak çalıştığı bir şirkette tanıştık. Alarko'yu kurunca beni de çağırdı. Ben kaynakçıydım. Müteahhitlik işleri yapıyorduk. Kadıköy İskelesi yanmıştı, biz yaptık. Hiç maaşımızı aksatmadı. İşçinin hakkını anında verirdi. Bu konuda prensip sahibiydi. Bir patron gibi değil, arkadaş gibiydi. Gelir bizimle beraber çalışırdı. Ondaki çalışma azmini görünce, biz de çok çalışırdık. İşçiler rahatça odasına girerdi. Aramızda sekreter yoktu. ‘Ben patronum' deyip, kestirip atmazdı. Eğer işçi dahi olsa, karşısındaki kişi haklıysa, kabullenirdi.
ÖLÜME GÖTÜREN SIR
Mevlana Küçük Hüseyin Hazretleri'nin mezarının bakımı kendisinin yaptığını anlatan Cemal Cumalı, Üzeyir Garih'i ölüme götüren sırrı şöyle anlattı: ‘‘Garih Bey, 1992 yılında beni telefonla aradı ve ‘Acele Eyüp Mezarlığı'na gel' dedi. Beni mezarlığın kapısında karşıladı. Birlikte bir kabrin başına gittik. Garih Bey bana, ‘Bak Cemal. Burada sana anlatacaklarım sadece ikimizin arasında kalacak' dedi. Ve sonra kabrinin başında durduğumuz Mevlana Küçük Hüseyin'le kendisi arasındaki bağı, ‘1825'te doğan Mevlana Küçük Hüseyin Efendi, 1930'da vefat eder. Kabri, babamın dostu olan Mareşal Fevzi Çakmak'ın mezarıyla yan yanadır. Burada yatan zat, benim için çok değerlidir. Onu babamın bana anlattığı şekliyle gıyaben tanıyorum. Babam bana, doğumumdan itibaren Mevlana Küçük Hüseyin'in sık sık evimize geldiğini anlatırdı. Bu zat benim başımı okşar ve babama 'Bu çocuk ülkesine büyük hizmetlerde bulunacak' dermiş. Onu dünya gözüyle hiç görmedim, en azından görecek yaşa eremedim. Ancak ben onu dün gece rüyamda gördüm. Benden mezarını yaptırmamı istedi' diye anlattı.
ADINI KOYMUŞ
Masrafları Garih Bey karşıladı, mezarı, söylediği gibi yaptırdım. Sonraki yıllarda, arada bir ben de kabri ziyaret ettim. Zaman zaman Garih Bey'le mezarın başında karşılaştık. Bana dua ettirirdi. ‘Oku Cemal' derdi. Ellerini açıp, bizim gibi duaya eşlik ederdi. Ziyaretlerimden birinde, bana hikáyenin geri kalanını da anlattı. Garih Bey'in babası, uzun süre çocuğu olmayınca Mevlana Küçük Hüseyin Hazretleri'ne gitmiş ve ‘Hocam bizim çocuğumuz olmuyor. Dua buyursanız da bizim de çocuğumuz olsa' demiş. Birkaç gün sonra bu zat gelmiş ve Garih'in babasına şunları söylemiş: ‘Sizin bir erkek çocuğunuz olacak. Adını Üzeyir koyun.' Gerçekten de yıllardır evlat hasreti ile yanıp tutuşan Garih Ailesi'nin bir oğlu olmuş. Adını da Üzeyir koymuşlar. Garih Bey bu yüzden, her cumartesi günü, Mevlana Küçük Hüseyin'in kabrini ziyaret ederek, onun için duada bulunurdu. Aynı zamanda baba dostu Fevzi Çakmak'ı da yádetmiş olurdu.’’
RENGİ BEĞENMEDİ
‘‘Mezarın bakımını en son geçen yıl yaptırdım. Koyu yeşile boyadım. Bana, ‘Bu renk olmamış Cemal. Yeşilin rengini biraz aç' dedi. Mezarı ikinci kez açık yeşile boyattım. Bu sefer rengi beğendiğini söyledi. ‘İşte şimdi olmuş' dedi. Hatta mezarlığın giriş kapısını da geçen yıl biz boyattık.’’
30 yıllık can dostum
Alarko Şirketler Topluluğu'nda 30 yıl ustabaşı olarak çalışıp, emekli olan 82 yaşındaki Cemal Cumalı, şu anda Kırklareli'nin Babaeski İlçesi'ne bağlı Torbalı'da oturuyor. Yanında çalıştığı süre içinde dostluğunu kazandığı Üzeyir Garih için ‘‘Can dostum’’ diyen Cemal Cumalı, ölüm haberini alınca şok geçirdi.
Üzeyir peygamber adı
Üzeyir'in anlamı, Kemal Zeki Gençosman tarafından hazırlanan Türk İsimleri Sözlüğü'nde şöyle açıklanıyor: Kutsal kitaplarda geçen bir ad. Bir ermişe veya peygambere ait olduğu sanılır. Arapça kökenli, erkek adı.
Laiden baskısı İslam Ansiklopedisi'nde ise Üzeyir ismi ile gili şu bilgi yer alıyor: Kökü Arapça olan bu ismin asıl yazılışı Uzayr. Türkçe'ye Üzeyir olarak geçmiş. M.Ö. 360 yılında ölen bir İsrail peygamberi. Tevrat'ta bahsi geçiyor. Kuran'da da Tövbe Suresi'nde bahsediliyor.