Güncelleme Tarihi:
KAMUOYU Adil Öksüz’ü ilk kez 15 Temmuz darbe girişiminden sonra duysa da bu isim FETÖ soruşturmasını yürütenlerin aşina olduğu biriydi. Öyle ki, darbe girişiminden aylar önce Ankara’da yürütülen ve davaya dönüşen FETÖ çatı iddianamesinde Adil Öksüz’ün ismi, TC kimlik numarasına kadar olduğu gibi örgütün ‘deniz kuvvetleri imamı’ olduğuna ait bilgi de yer alıyordu. Bir başka tanığın ifadesine göre ise örgütün ‘hava kuvvetleri imamı’ idi.” Tüm bu bilgiler iddianamede yer alıyordu. Bütün bunlara rağmen 15 Temmuz darbe girişimine kadar kimse Adil Öksüz’ü merak dahi etmemiş, şüpheli olarak görülmemişti.
19 AYDA 10 KEZ ABD’YE GİTTİ
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Tefsir Anabilim Dalı Temel İslam Bilimleri Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmasına rağmen kimseden izin almadan sürekli yurtdışına çıkabiliyordu. Adil Öksüz ismi ilk kez soruşturma dosyasına girdiğinde tarih 9 Ocak 2015’ti. Öksüz o tarihten, darbe girişimin olduğu 15 Temmuz’a kadar geçen 19 ayda tam 10 kez ABD’ye 1’er kez de Almanya ve Kuveyt’e gitmişti. Hatta ABD’ye son gidişi ise darbe girişiminden 4 gün önce yani 11 Temmuz 2016’ydı. İki günlük ABD ziyaretinden sonra 13 Temmuz’da yurda dönen Öksüz, 16 Temmuz 2016 saat 11.00- 12.00 aralığında darbe girişimin hemen ardından Akıncılar Üssü’nde yakalanmıştı.
‘TARLA BAKMA’ YALANI
O gün Kazan Jandarma Karakolu’na götürülen Adil Öksüz, aynı gün akşam saatlerinde Ankara Batı Adliyesi’ne çıkartılan 100 şüpheli arasındaydı. İfadesinde Akıncılar Üssü civarında bulunmasını ‘tarla bakmak’ olarak açıklıyor ve şunları söylüyordu:
“Amcam Mehmet Öksüz bankacılık yapmıştı Kazan’da. Kazan civarında kıymetli arazi olduğunu, gelecekte iyi para getireceğini söylemişti. Ben de 14 Temmuz 2016 perşembe akşamı Sakarya’dan Ankara’ya geldim. Amcamın Keçiören’deki evinde kaldım. 16 Temmuz günü sabah 09.00-10.00 gibi Keçiören’den taksiyle Akıncılar köyüne doğru yola çıktım. Taksici beni (satın) alacağım araziye bakmak için köy girişine yakın bir yere bıraktı. Jandarmalar beni orada (gözaltına) aldı.”
EKİBİN BAŞI DA FETÖ’CÜ
Oysa Adil Öksüz örgütün en etkin silahlarından ‘yalan’a başvurmuştu. Aleyhindeki bütün ifadeler devlet arşivlerinde olmasına rağmen Öksüz, 100 şüpheli ile birlikte girdiği Ankara Batı Adliyesi’nden elini kolunu sallayarak çıkan tek kişi oldu. Adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı. Hatta bütün eşyaları bile kendisine teslim edildi. Adil Öksüz o günden sonra ‘sır’ oldu. Adil Öksüz’ü araması için kurulan ‘özel ekip’in başındaki isim Ercan Özoğluöz’ün de FETÖ’cü olduğu bir yıl sonra ortaya çıkmıştı. Özoğluöz tutuklandı, bir süre sonra ise tahliye edildi.
YILLIKTAKİ ADİL ÖKSÜZ
Öksüz’ün Ankara İlahiyat Fakültesi’ndeki arkadaşlıkları da ilginçti. 1990 mezunu Öksüz’ün aynı dönem birlikte öğrenim gördüğü ve yıllıkta isimleri yer alan 5 arkadaşı da örgütün en simge isimleri arasındaydı. Bunlar, Gezi Parkı eylemleri sırasında çadırları yakın emrini verdiği iddia edilen emniyet müdürü Ramazan Emekli, Baykal’a kaset kumpası şüphelisi ve yasadışı dinleme olaylarının faillerinden eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim görevlisiyken 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ihraç edilen Doç. Dr. İsmail Acar, eski Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı firari Prof. Dr. Osman Eğri ve Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Ahmet Bedir idi.