Güncelleme Tarihi:
TSK deniz unsurlarının korsanlık, deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle mücadele amacıyla yürütülen uluslararası çabalara destek vermek üzere, gereği, kapsamı, zamanı ve süresi hükumetçe belirlenecek şekilde Aden Körfezi, Somali kara suları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görevlendirilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması için verilen izin süresinin, 10 Şubat 2015 tarihinden itibaren 1 yıl daha uzatılmasına dair Başbakanlık Tezkeresi, Genel Kurul'da görüşüldü.
Görüşmelerin ardından kabul edilen Aden Körfezi Tezkeresi, daha önce 5 kez uzatılmıştı.
"AKP'NİN DIŞ POLİTİKASINDA STRATEJİK KÖRLÜK ESASTIR"
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri tezkerenin görüşmeleri sırasında grubu adına yaptığı konuşmada, partisinin tezkerenin Meclis gündemine her gelişinde destek verdiklerini hatırlattı.
TSK'nın uluslararası sularda riskli ancak önemli bir görev yerine getirdiğini belirten Yeniçeri, bunu önemsediklerinin altını çizdi.
İktidarın dış politikasını eleştiren Yeniçeri, "AKP'nin dış politikasında stratejik körlük esastır" dedi. Komşularla sıfır sorun diyerek yola çıkılan dış politikada bugün gelinen noktanın kaygı verici olduğunu savunan Yeniçeri, "Tarihin ve coğrafyaların gerçeğine oturmayan politikaların geleceği yoktur" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin dış politikasına gerçekçi bir anlayışla bakan herkesin içinde bulunulan durumun yanlışlığını görebileceğini ifade eden Yeniçeri, "Geleneksel 'padişahım çok yaşa' teraneleri Davutoğlu'nun zaten sınırlı olan öngörüsünü maalesef kapatmıştır" diye konuştu.
Yeni Türkiye kavramını da eleştiren Yeniçeri, "eskiyi unut, yeni yol tut" söyleminin sürekliliğe meydan okumak anlamına geldiğini kaydetti. Geçmişten kopuk gelecek oluşturulamayacağını aktaran Yeniçeri, hafızasını diri tutmayan toplumların, istikamet sorunu yaşamalarının kaçınılmaz olduğuna işaret etti.
Yurtdışına gönderilen TSK'nın yurtiçinde ise elinin kolunun bağlandığını, Doğu ve Güneydoğu illerinde hükümetin kontrolü kaybettiğini ileri
süren Yeniçeri, "Türkiye şu anda bölünmüş durumdadır ve bir devlet krizi vardır.
Milletimiz kandırılmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
"DENİZ HAYDUTLUĞUNUN ÇÖZÜM ANAHTARI KARADA"
AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar ise grubu adına yaptığı konuşmada, deniz taşımacılığının önemi ve bu alandaki risklere dikkati çekti.
Deniz haydutluğunun çözüm anahtarının karada olduğunu, Somali'nin kalkınmasının denizlerdeki riski de azaltacağını belirten Çonkar, uluslararası toplumun bu duruma duyarlı yaklaşması gerektiğini kaydetti.
Çonkar, Türkiye'nin Somali'ye yaptığı katkılar ve desteğin önemine işaret ederek, bu ülkenin yalnızlaşmasının önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu şahsı adına yaptığı konuşmada, tezkereye karşı olmadıklarını, ancak Türkiye'nin Somalili denizcilerin, balıkçıların haklarının korunması için de başka cephelerde girişimde bulunması gerektiğini söyledi.
Loğoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dış politikasını "hayal dünyasında gezinti" olarak tanımlayan ve bu gezintinin bir türlü sona ermediğini ifade ederek, bu durumun Türkiye'ye yakışmadığını savundu.
Mısır halkını şiddete teşvik eden ve bu ülkedeki yabancıları tehdit eden bazı grupların, Türkiye üzerinden Mısır'a yönelik televizyon yayını yaptıklarının gündeme geldiğini ifade eden Loğoğlu, bunun önlenmesi gerektiğini belirtti. Loğoğlu, buna ilişkin Başbakan Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi de verdiğini aktararak, yayınların Türkiye'nin dış politikası ve dünyadaki itibarı açısın zararlı olduğunu anlattı.
İktidarın Suriye politikasını da eleştiren Loğoğlu, "AKP'nin Esad saplantılı Suriye politikasının devam ettiğini bir defa daha söylüyoruz. İnsafa gelin, aklınızı başınıza toplayın, Suriye halkının acısının dinmesi için doğru dürüst adımlar atın diyoruz" şeklinde konuştu.
AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can da şahsı adına konuşmasında tezkerenin önemine işaret ederek, destek beklediklerini söyledi.